"Kendi savaşınızı açmalısınız, kendi düşünceleriniz uğruna. düşünceniz yenilse bile, dürüstlüğünüz zafer çığlığı atmalıdır bunun için."-Nietzche
29 Aralık 2009 Salı
Brezilya'yı Sallayayn Hit
27 Aralık 2009 Pazar
Hangisi?
24 Aralık 2009 Perşembe
20 Aralık 2009 Pazar
NBA'de 4. Hafta
Doğu ile başlayalım bu hafta. İlk 4'ün isimlerini ezberlemeyen kalmamıştır heralde. İlk 4deki yerleri garanti olan takımların lokomotifi bu sene de Boston. Uzun galibiyet serisini cumartesi akşamı Phili'ye kaybederek bitirdiler ama arkalarından gelen Cleveland ile bu sene doğu finalinin yeri garanti diyebileceğimiz tek takımı. Geçen yılki şanssızlıklar olmazsa finalin adı Boston-Cleveland olacaktır. Bu arada Orlando ve Atlanta'yı bir kenara koymayalım. Onlarda playyofflar ile savunmalarını bu ikilinin seviyesine çıkarırlarsa hücum konusunda en az onlar kadar başarılılar ve bu sayede süprize neden olabilirler. Doğuda kalite bu kadar düşükken sadece Wade'e bel bağlayan Miaminin de %50 lik galibiyet yüzdesini geçen tek takım olması hayret verici. Milwaukee ve Toronto ise bu gün itibariyle playyoff görüntüsünde kendilerine yer bulmalarına rağmen daha bir somun ekmek yemeleri gereken takımlar.
Batıda da doğudakine benzer bir durum var. Lakers Boston'ın yaptığını yapıp uzun bir galibiyet serisi yakaladı ve işlerin kızışmasını sağladı. 17 maç içerde 8 maç dışarda oynamalarına rağmen şu anda batı finaline bilet alan ilk takım görünümünde. Onalrı zorlayacak takımlar ise tesbih taneleri gibi dizilmiş durumda. Denver, Dallas, Phoenix, Houston, Utah, San Antonio, Portland playyofflarda daha iyi yer kapma mücadelesi veren takımlar. Utah ve Houston'ın üzerlerinden ölü toprağını atmasından sonra ligin 2. ve 3. bölümlerine yıllardır damga vuran San Antonio ile ligin üst kımı daha çok karışacaktır. Bu konferansın doğudan farkı plaofflara %50 lik galibiyet yüzdesine sahip takım veya takımlar bile playyoff listesine kendilerini ekleyemeyebilirler. Batı için son sözü lige 0-4 ile başlayıp ben ve çoğu kişiden de nereye gidecekler sorusu ile yargılanan Clippersa. O günden sonra 12-10 yaparak yükselişe geçtiler ve Baron Davis liderliğinde zevk veren bir takım oldular, izlemeye değerler.
19 Aralık 2009 Cumartesi
Avrupa'da Bahar Ayları
FENERBAHÇE-LİLLE
6. haftanın asıl moral bozan konusu BJK'nin CSKA mağlubiyei oldu. Almanlar yenilince bizde yenilmiş sayıldık bir yandan ama ülke puanındaki direk rakibimiz Rus takımına yenilmiş olmamız ve o Rus takımının şampiyonlar liginde yola devam ediyor olması ülke puanımızı denize döktü. BJK aynı 2 yıl önceki Porto maçında yaptığı hatayı tekrarlamaz diye düşünüyordum ama Avrupa başka birşey tekrar görme fırsatımız oldu.
Daha fazla uzatmadan AVRUPA'da ülke puanımıza bir höz atalım
Bundan sonrası değindiğim gibi günlük ve haftalık performanslar ve takımlarımızın avrupada ilerleme isteğine bağlı. Gelecek yıllarda 8. ve 9. sıranın hayal olup olmadığını Şubat ayında konuşuruz...
11 Aralık 2009 Cuma
400
NBA'de 3.Hafta
7 Aralık 2009 Pazartesi
Bu Senede Şampiyonluklar...
5 Aralık 2009 Cumartesi
3 Aralık 2009 Perşembe
Maça Nasıl Gideriz?
1 Aralık 2009 Salı
30 Kasım 2009 Pazartesi
Bayramlık
26 Kasım 2009 Perşembe
Only The Strong Survive
Ve son olarak Philadelphia şehri... Sixers formasıyla harika anılarım var. Tüm Philly taraftarları, sizlere teşekkür ediyorum. Sesiniz kulağımda bir müzik gibi yankılanacak...
Tanrı hepinizi korusun;
ALLEN IVERSON"
22 Kasım 2009 Pazar
İngiliz Acıyor mu? Acımıyor, Buldu mu Atıyor...
NBA'de 2.Hafta
18 Kasım 2009 Çarşamba
Bir Zamanlar Hayrandık
Ah ah Hugo, 7 yaz geçmiş adını bağırarak sokakta aldığım ribaundların üzerinden. Abilerimize karşı yaptığımız sert savunmaların ilham kaynağı Hugo. Nerdesin ne yapıyorsun araştırmadım çünkü sen benim için 2002 İndianapolis'de kaybeden Arjantin'in kazananıydın ve hep öyle kalacaksın.İsmini yidiğim...
11 Kasım 2009 Çarşamba
Teşekkürler Aceto ve M. Demirkol
DJAN:
1- Hıncal Uluç kavganız ve 90 dakikadan ayrılışınızın sebebi, gelişmeleri şu anki duygularınız neler?
2- TRT'deki Stadyum'dan ayrılışınızın nedeni ve şu anki duygularınız?
3- Spor Servisinden olur ya ayrılırsanız ki bence 2-3 yıl içinde olacaktır bu ayrılış, nedeni ne olur?
4- Kişisel yorum olarak beni affedin ama çok günübirlik yorumlar yaptığınızı düşünmekteyim ve bu ayrılışların sebebi de bence bu günlük havanız, düşünceleriniz. Siz kendinizi hiç eleştiriyor musunuz en azından bu düşüncem konusunda fikriniz nedir?
1-Sebep Hıncal Uluç’un benim hakkımda bir yalan söylemesiydi. En azından sezonu tamamlamak için kendimle mücadele ettim ama olmadı. Şu anda her hangi bir pişmanlığım yok.
2-Son derece rahat ve hafiflemiş durumdayım ama sebebini söyleyemem.
3-Umarım dediğiniz gibi olmaz, Çünkü; artık yapacak bir şey kalmadı dediğim anda, çok mutlu olduğum bir iş yapmaya başladım.
4-Estağfurullah.
Birkaç hatırlatma: Milli takım turkuvaz giydi Hakem sayısı arttı. Naklen yayın gelirleri daha adaletli dağıtlıyor Uefa’nın satüsü değişti Fenerbahçe sahaya bir şeyler atanları yakaladı. Fenerbahçe bir futbol aklı atadı Bunlar ve daha fazlası seneler önce kulunuz tarafından defalarca yazıldı. Atladınız herhalde.
4 Kasım 2009 Çarşamba
2010'a Girerken Türkiyeden Şeref Tribünü Manzaraları
1 Kasım 2009 Pazar
NBA' de Sezonun İlk Haftası
Jesusum Datolom
31 Ekim 2009 Cumartesi
The O.C.
Şimdi gelelim zurnanın zort dediği yere . Alttaki resimde, işte yukardaki arkadaşın zihniyetindeki birkaç çapulcunun açıp 30 milyon adamın kahkahalarıyla zirveye ulaşmış bir espri(!!!) diyelim.Peki 2. devredeki Sami Yendeki maçda bu çapulculardan bir benzeri bizim tribünlerde ANA BACI düz gitse hangi FB'li anasına bacısına o küfürü layık görecek ve Sami Yen'de olay çıkarmayacak???
3 gündür FB'Li arkadaşlar benimle bol bol dalga geçtiler. Hep güldüm ve tek şunu söyledim; Biz Kadıköy'de zaten sizi yenmeyelim, yoksa olabilecekleri ben bile düşünemiyorum, siz bi düşünsenize 10 yıldır kaybetmeyen takım dk 80 kendi evinde GS ye 2-0 yenik , maç başlamadan hakemin kafasını yaran zihniyetin stadında,
SİZCE O MAÇ BİTER Mİ???
26 Ekim 2009 Pazartesi
Derbi Üzerine Birkaç Cümle
23 Ekim 2009 Cuma
Avrupa'da Devre Arası ve Ülke Puanımız
21 Ekim 2009 Çarşamba
BJK Analizi
İlk olarak bu gece izlediğim ve Mustafa Denizli'nin kendini geliştirdiği BJK maçına bakalım. Maç öncesi kadro iyi gözüküyordu. Sahaya çıkan 11 de tam konsantre ve istekliydi. Puanı getiren de bu istek oldu. Fakat herşey süper değildi.
Mesela Rüştü. Artık son baharını yaşıyor ve seneye o kalede hiçbir BJK li Rüştü'yü görmek istemez sanırım ( en azından ben istemem bir GS li olarak). Sivok- Ferrari bir kaç aya daha uyumlu olur. Bu hatta İsmail de monte edilirse 22 yaşındaki bugün süper oynayan Kaş ile hem genç ve diri hem de ortada tecrübeli bir savunma hattı kuurlmuş olur.
Orta sahada Fink'i beğenemedim bu sene. Halbuki geldiğinde çok iyi transfer demiştim. Biraz kilo almış olacak. Sağ kanattada Serdar Özkan daha çok iş yapardı Ekrem'in yerine.
Forvetde ise pek bişey söyleyemem. Topla az buluştular ama etkiliydiler. Zamana ihtiyac olduğu açık.
Kısacası BJK nin bir iki rötuşa ihtiyacı var. 1-2 haftaya Denizli küllerinden doğabilir...
19 Ekim 2009 Pazartesi
15 Ekim 2009 Perşembe
11 Ekim 2009 Pazar
8 Ekim 2009 Perşembe
Beklenen Videoyu Buldum
Sevgili Caner Eler'in yardımlarıyla 1 aydır aramakta olduğum videoyu sizlerle paylaşmanın sevincini yaşıyorum. Avrupa basketbol şampiyonası sırasında NTVSPOR da Yenilsen de Yensen de programında yayınlandığında bayılmıştım. 1 haftadır da program arası boşluk doldurmak için yayınlanırken izliyordum. Dediğim gibi Caner'in yardımıyla buldum ve izinleriyle paylaşıyorum.
NOT; yaşlanmışız be aga...
5 Ekim 2009 Pazartesi
4 Ekim 2009 Pazar
I'm Loving İT
Beklemede...
Gelgelelim maça. 25. dk. da Ayhan'ın yapmış olduğu 4 . pas hatasıyla maçı kazanmak için baya zorlancağımızı anlamıştım. Takım 7 kişi karşı yarısahaya kurulmuşken yapdığı bu 4 pas hatası takımın havasını ve oyununu tamamen bozdu. Burada Ayhan'a da suç bulmamak lazım. En iyi döneminde bile 23 kişilik milli takım kadrosunda 8 sakat oyuncu yüzünden 15 kişi çıkdığımız Almanya çeyrek finalinde zoraki şans verilen bir oyuncudur Ayhan. Kapasitesi belli yani. Sorunu Rıjkaard'ın görmesi ve çürük elmaları takımdna uzaklaştırıp, ortaya Arda'yı sola da Kewell'ı alıp başlamalıydı maça. Tabii Elano'nun da ortasahadan birkez bile top çıkarmaya gelmemesi hücumu karşıya yıkamamamıza neden oldu.
Takım hücumunda bu kadar aksarken Hikmet Karaman'ın sadece Ceyhun ileride 4-6-0 ' ı da bayaa iş yapmış göründü ve son 8 dk. ya berabere girilecek her GS maçında olacağı bugün ilk kez yüzümüze sert bir tokat oldu. 3-0
Maçın özeti aksayan yönlerimiz bunlar kısaca. Bu noktada önemli olan taraftarın, takımın ve en önemlisi B planı olmayan!!! Rıjkaard'ın arkasında durarak 1 yıl boyu hiçbirşey; ne bir kupa ne bi güzel futbol beklemeden takımı desteklemesi ve gelecek güzel yıllara uzanmamız olacaktır.
Sabır demiyorum; sadece bekleyelim, maçları izleyelim sessiz ve sakin. Bu takım bu sene bolca yenilcek bolca kazancak ama sonuçda hiçbir kupa kaldıramayabilecek. Bunu hatırlamalı günlük gazlarla coşmamalıyız,sadece beklemeliyiz...
28 Eylül 2009 Pazartesi
Morgan Beck
Exten next olur mu bilemem ama 17 yaşında keşfet, büyüt, milli takıma yolla kız manken olcam Djan'cım diye çıksın. Bizde bozkır erkeğiyiz tabi olcak şey değil. Ah ulan diyip aslan sütünü doldurmak kalıyor bana sadece.
Bir de eski günler tabi ki. Formanı hala giyiyorum bebeeem... :)))
Ahmet'cim dale don dale ve 'We Were Young'
27 Eylül 2009 Pazar
Football... Why not only football ???
Alpaslan Dikmen
21 Eylül 2009 Pazartesi
Haykıracak Nefesim Kalmasa Bile
İlk tur ve ikinci turda süper savunma basketbolunu 40 dakika sahaya yansıtan ve bu süreçte 5 de 5 yapan bizi umutlandıran takım ne oldu da son 4 maçını kaybederek 8.liğe razı oldu. İstatistiklerde aradım cevabı. Gözüme ilk çarpan Hidayet'in yüzde 32.8 2'lik atış yüzdesiyle oynaması oldu. İkinci çarpıcı istatistikse ilk turda 11 de 8 3'lük atan Ender'in bundan sonra 11 de 0 ile 3'lük kullanması ki Yunanistan'ı onun üçlüğüyle yıkabilirdik. Sonuncu istatistik ise hepimizin gözüne batan Ömer Aşık'ın 47 de 15 serbest atış kullanması. Çok birşey değil 47 de 30 yapabilse belki de madalyanın altını bizdeydi bugün.
Bu istatistikler sadece bu turnuvada oynadığımız 9 maç sonunda neden yapamadık sorusuna verilebilecek somut cevaplar. Peki ya ne oldu da 10 yıl önce Fransa'ya yenilmesine rağmen kesin kupaya uzancaklar dediğimiz 79 jenerasyonu( Kerem, Hido, Mehmet Okur, Serkan Erdoğan, Kerem Gönlüm, Kaya ) bu başarıya ulaşamadı. Peki ne oldu da yıldızlar, gençler ve ümitler Avrupa finallerinde sırasıyla boy gösteren 86 jenerasyonu ( Ersan, Cenk Akyol, Oğuz, Semih, Mehmet Yağmur) bu takım içinde kaybolup gitmiş (Ersan'ı biraz ayrı tutalım). Hadi bize ne olduğunu bilmiyoruz da o finallerde bizi gümüş madalyaya mahkum etmiş Sırbistan nasıl oluyorda bize ilk defa bu turnuvada yenilmesine rağmen finale çıkıp gümüş madalyaya uzanıyor bizim yerimize???
İşte bu soruya ne federasyon ne de basketbol dünyası çok somut bir cevap veremiyor. Çünkü o kadar alışmışız ki yenilgilere, aldığımız 5 galibiyet bize en büyük orgazmı yaşatıyor ve kimse Tanjevic'i sorgulama gereksinimi duymuyor. Ben ve ben gibiler Slovenya'ya atamadığımız son saniye şutu sonrası yıkılıp bitti abi turnuva derken niye herkes 'süper oyun kurmuş Tanjevic ama çocuk atamadı şans işte' diyor. Oyuna o molada giren soğuk bilekli Engin'in o üçlüğü atmasının nasıl bir şansı olabilir. NBA'de finale çıkan takımının her maçtaki en zor topunu tek başına kullanan Hidayet'in bu turnuvada bir tek son saniye topu kullanmaması nasıl açıklanabilir??? Slovenya yada Yunanistan maçındaki son 2 top olmak üzere 3 pozisyonda onun adı bile geçmiyor şansa bak(!!!) Neyse uzatmayalım . 10 sene önce 8. ,8 sene önce de Avrupa'da 2. olan takımın sonraki sıralamalarına baktım 11. ,9., 12. sıralamaya bile girememişiz sevinelim 8.liğe yani. Hatta ayakta alkışlayalım Tanjevic'i...
19 Eylül 2009 Cumartesi
Blogger Kapalıyken
- BJK kendi sahasında iyi mücadele etti ama Manchester bir beden büyük geldi. 0-1
- FB Kadıköy'de önce geçmesine rağmen Twente'ye 2-1 mağlup oldu.
- GALATASARAY'ı neden tuttuğumu yeniden anladım. Atin'da bir kez daha Avrupa Fatihi ünvanını hakederek Panathinaikos'u 3-1 le geçtiler.
- Avrupa basketbol şampiyonasında havluyu dün Yunanistan'a uzatmalarda yenilerek attık. Slovenya maçında olduğu gibi son topu kullanamadık ve hakemlerin arkadan iteklediği Yunanlılara çeyrek finalde elendik. Havluyu atmamıza rağmen bu öğlen de Fransa yumruk indirdi. 19 sayı öne geçtiğimiz maçı çok kolay verdik. Tanjevic 5 maç takımı ne kadar iyi yönettiyse son iki maçta da okadar kötüydü. Hele hele Yunanistan maçında son 2:43 e 6 sayı önde girip Ömer Onan'ın kaçırdığı bir üçlük var ki işte ordan sonra coaching olarak kopduk. Yarın çıkar son maçı oynar eve döneriz. Bu arada ben böyle bir turnuva programı görmedim. İşin ciddiyetinden bi haber insanlar hazırlamış programı heralde. 3 günde 3 final, şaka gibi...
15 Eylül 2009 Salı
Şampiyonlar Ligi Anketi
Türkiye:69 - Sırbistan: 64
12 Eylül 2009 Cumartesi
Uçan Kuşlar Martılar
3-0 lık skor net ve hakedenin kazandığı bir maç gibi gözükebilir ama kesinlikle alakası yok. 90 dakika geri çekilen, karşısındaki takıma hiç baskı kuramayan ve en beteri orta sahadan hücuma bir tane bile top çıkaramayan bir kadro vardı sahada. Baros ve Sabri'nin çalışkanlığı , Hakan Balta'nın ekstra müdahaleleri ve Servet'in klasik futbolu olmasa skor tabelasında 3-0 lık BJK galibiyetinin altında Serdar Özkan ve gol dakikaları yazıyor olurdu.
Zevksiz, tatsız takımların dışındaki herşeyde en az o kadar sıkıcıydı bu gece. Akıllarda tek kalan Rüştü'nün Rijkaard'ın ona neden Katalunya'daki ilk maçından sonra Barcelona'da düşünmediğini ispatlarcasına yediği goller oldu.
İspanya'yı Çökerttik
Eskidendi Çok Eskiden
10 Eylül 2009 Perşembe
Özlemişiz
- Oğuz giriyoooooooooooooooooooooooooooooooooooor....Şansımız da yardım etti.
Şansımız değil o Murat Abi senin sesinin güzelliği sen giriyor dedikten sonra o topun 3 kez sekip dışarı çıkması mevzubahis olamaz.
Vuzuvela'nın Sesi Uzakdan Kulağa Hoş Gelir mi?
Çok romantizm yapdım. Düne dair içimde kalanları sıralayım biraz.
- Hakem Terim'in de dediği gibi tamamen sahada bizim 2. rakibimiz gibi oynadı.12. demiyorum bakın. 11 Bosnalının yapamadığını o halletti. Bu konuda İsvşçre maçının hesabının daha kesilmadiğini düşünen FİFA nın Emre ye sarı Terim e saha dışı ile bizi dünya kupası dışına ittiği aşikardı.
- Önder Turacı lütfen gitsin son maçda Belçika formasıyla oynasın. 4-5 atarız heralde o zaman.
- Sercan ah Sercanım. Dakika 60 daha at golü, golcüsün sen be koçum, karşı karşıya kaçırılmaz dı o gol
- Sabri ye ettiğimiz küfürleri bize yediren Gökhan Gönül oldu. Heralde o 3 pozisyondan birinde topu kaleciyle birlikte kaleye sokardı Sabrican
- Son söz Ardama eğer 2 dakika kendisi gibi oynasa maçı almış önümüze bakıyorduk , yapamadı...