31 Ekim 2008 Cuma

Ayıp Oluyor Ama

Bugün duyduğum bir beste sonrası yeni bir dizi açmayı düşündüm. Biraz ayıp kaçacak ,+18 yaş sınırı koyacağım ve RTÜK e de şimdiden özürlerimi ilettiğim bir bölüm olcak. Tribünlerde duyduğumuz belki de haberimiz bile olmayan küfürlü bir o kadar da alaycı , belki de manidar besteleri yayınlayacağım.Neyse uzatmaya gerek yok tribünde küfürlü besteler no #1;


Shabani Nonda Shabani Nonda
30 cm lik cevher var onda......

A Special One 'TONY YEBOAH'

TONY YEBOAH
Premier ligin yayınları yavaş yavaş Türk futboluna köklerini salıyor. Seneler 95 - 97 arası. Leeds United daha Leeds United olmamış. Oman Bıyık, Majed Mususi, Fani Madida ya olan sevgimiz beyaz ırkın ligi Premier ligde böyle bi babayiğit görünce şahlanmış tabii. Adam öyle goller atıyorduki daha sonraları yine Leeds kökenli Avustralya lı Mark Viduka nın babası falan olduğunu bile düşünmüşlüğüm vardır. Uzaktan kodu mu otutturan adamlar listemde ilk 3 dedir. Hey gidi YEBOAH .(isim de kral yibuahhhhhh ) Neyse işte Leeds de 3 sene sonrası Hamburg da noktayı koydu . Bayaa golü vardı ,hatta Leeds e gelmeden Frankfurtta 2 kez de gol kralı olmuş. Gana milli takımıyla da 59 maçda 26 golü de varmış.

Aralıksız

Bugün bir bakdım ki blogum açılmış. Bi sevinç bi sevinç ama kavuşmak kolay olmuyor. 1 ödev + lab raporu derken gece 1 i bulmuşum yani detaylı yapmayı planladığım avrupa ligleri incelemesini cumaya hatta cumartesi sabahına bırakıyorum . NBA de başladı ohh ohh missss. Bu arada ya bir daha açılmazsa düşüncesi insanı çok kötü yapıyor. Ama gerçekten bir ara olarak düşünmek gerek ne ki yani topu topu 1 hafta . Gerçi bu bi haftada 2 halı saha maçında attığım sayısız gol ve almış olduğumuz 2 galibiyet ile Pes turnuvalarından gelen Şampiyonluklar var ama olsun geçde olsa bunları da yazmış olalım... Bu arada daha çok kültürel olaya, daha çok güzel bayan fotolarına ve daha çok kendimden şeyler anlatıp futbol egemenliğinden çıkıp biraz da NBA ,TBL ve Euroleague masalı anlatmaya çalışcam . Bu gecelik bu kadar yetti valla özlemişimmmmm.

23 Ekim 2008 Perşembe

Saygı Duyarım # 4

Kimin evindeyim elimde bir kırık bitik şişe
İçindeydi canım kendim kırıp unuttum gizlice
Kimler aldıysa bulup sakın geri getirmeyin
Beni kimler sorduysa sizi görüp gülüp gitti deyin

Çekilin görmem körüm ben
Onun için bu dünyayı ben ezerim geçerim
Özümdür dönmem sözümden
Bu yüzden bu dünyada ben sevilir severim

Kimin elindesin unutuldunmu sende sinsice
Çözüm sende canım zormu geldi bu sonsuz bilmece

Çekilin görmem körüm ben
Onun için bu dünyayı ben ezerim geçerim
Özümdür dönmem sözümden
Bu yüzden bu dünyada ben sevilir severim

Değişim Mevsimi

Zaman tam zamanı. 2002 den beri Avrupa da büyük düşüş içinde olduğu söylenip duruyor takımın. 2 Olimpiyat Stadı senesi, Tromso faciası, geçen seneki kötü performans derken gelindi buralara.
Ama önemli olan ufuklara umutla bakabilmek. İşte şimdi tam zamanı. Trabzon u Baros ve Kewell sız 3 lemiş takım, 4 eksikle gelen Olimpiakos u İstanbuldan aldığım haberlere göre mükemmel bir kareografiyle karşılayacak olan muhteşem taraftarıyla dize getirse sonra da o dizde hop hop zıplatsa daha ne isteriz ki...
Zaman geri dönüş zamanı ....

Yükseliyor sesimiz
Taaa ufuklara kadar
Şampiyonluk istiyoruz
Şanlı GALATASARAY

21 Ekim 2008 Salı

2-5

Bunun Londra sı da var. :)))))))))

La la la la la layyyyy


LALALALAYLAYYY SALDIR GALATASARYYYYYYY


Biletler tükenmiş


CEHENNEMİN BEKÇİLERİ HAZIR KONUKLARINI BEKLER!!!

19 Ekim 2008 Pazar

Bu Senede Şampiyonluklar

Skora bakınca 3-0 sizleri yanıltmasın, öyle ahım şahım bir futbol oynamadı Galatasaray. İlk yarı klasik Ersun Yanal taktiği ile Trabzon orta sahada sertliğini konuşturdu ve GS ye fazla atak şansı vermedi ama maçı 2 asist 1 gol ile bitiren Lincoln taçdan Arda ya verdiği top ile kullandığı kornerden gelen iki duran top -ki bence ikiside şans topuydu- skorun 2-0 olmasını sağladı. Lincoln e ilk golde asist yazcaklar mı çok merak ediyorum:)))
Bunun dışında ilk yarıda TS daha organize ataklar geliştiren takımdı. Maçın 11 lerini gördüğümde verdiğim tepkiyi (Colman ın yerine Tayfun ile başlamasına olan tepkim) haklı olduğunu gösterdi ve Yanal da buna 30 dk. dayanabildi ve Colman ı oyuna aldı. İlk yarıda aklıma düşen bir notta GS ın transfer tercihleri oldu. Acaba kadro kurulurken De Sanctis transferini yapanlar 'bizim iki tane ağır defansımız var ve karşı takımlar bize ya şut çekecek ya da araya pas atmayı deneyecek, bu arapasları hızlı ve 18 e hakim bi kaleci alarak çözelim' demişler midir merak konusu. Taffarelden sonra 18 e bu kadar hakim bir kalecimiz olmamıştı. De Sanctis her geçen gün savunmasına ve taraftarlara güven veriyor, bu performansı inşallah hafta içinde de devam eder.
2. devre başlarken Yattara nın oyuna girmesi Trabzonun GS yarı sahasına daha fazla ve etkili gelmesini sağladı. Ta ki GS ın takım olarak attığı 3. gole kadar, son zamanlarda böyle organize bir gol gördük mü ben hatırlamıyorum. Bu dakikadan sonra daha fazla fark bekleyen bizlere Lincoln gereksiz bir kırmızı kartla cevap verdi. Aydın ı oyuna alan Skibbe yi bugün eleştirmek istemiyorum ama takımda öyle büyük bir gelişmede yok bunu da belirtmek gerekir.
Son söz haftaiçindeki Olympiakos maçına. Takımın bu moral ve özgüven ile daha istekli olması taraftarında bugün beceremediklerinin tersine o gün muhteşem olması dileğiyle...

Pes 2009

Dün söylediğim gibi deneme şansı buldum. Yaklaşık 3 saat kendisiyle haşır neşir oldum. İlk 1 saatlik kısımda tek başıma bilgisayara karşıydım. Açıkçası 2008 den sonra bayaa abartmışlar deli pas çeviriyordu karşı takımlar ama ilk maçımda Lincoln ile attığım frkik golü, serbest vuruşlardan daha çok gol bulabileceğimizin sinyalini verdi. Sonra arkadaşın gelişi ile karşılıklı kapışma faslına geçildi. Oynanabilirlik açısından çok fark yok ama grafikler de bariz gelişim var.
Oyunda dikkatimi çeken 2 şey vardı. 1.si sağ stick ile yapılan bazı güzel tricklerin artık yön (sol) stickine verilmiş olması ki bayaa zorlanıyorsunuz ve her oyuncu ile her hareketi yapamıyorsunuz. 2. konu ise toptan çıkan iğrenç ses . Pas yapmak isteğini bırakıyorsunuz resmen . Allah ım o nasıl bir sestir yavvv . Çelikden yapılmış tahta bir cisme vuruyorsun. Nasıl olduğunu ne ben anlatabiliyorum ne de siz anlayabiliceksiniz , çok gıcık edici bir ses kısacası....

18 Ekim 2008 Cumartesi

Heyecan


Yaklaşık 1 saat içinde Pes 2009 u deneme şansı bulucam, akşama da NBA 2009 u alıp bilgisayar da denemeyi planlıyorum. Bakalım beklentileri karşılamışlar mı? Akşama yorumlarımı yazarım inşallah çünkü ev bilgisayarı çöktü:))) dışardan canlı bağlantılarla bikaç gün götürcez gibi gözüküyor....
3. heyecanım ise oturduğum site tarzı toplu konutta bulunan uydu yayını yüzünden haftalardır canlı olarak maç izleyemediğim Ntvspor un haftaiçi yapılan düzenlemeler ile izlenebilir hale gelmiş olması . Bakalım Atletico- Real maçı ile açılışı yapıcaz , yarın da 21:15 de El SUPER CLASSICO...

16 Ekim 2008 Perşembe

Karadeniz Fırtınası Dur Demek


Malum yılın ilk derbisine az zaman kaldı. Maçın heyecanı insanı sarmaya başladı bile. Kanımca son yılların en süper futbol eğlencelerinden birini bekliyorum.(bunu dedim ya kesin iğrenç can sıkıcı bir maç olur) Neyse iki takıma da bakınca savunma zaafları ortada , yani bol gol ve gol pozisyonları izleyeceğimizi öngörebilirim.İki takımda da kiit isimlerim beklenmedik kişiler ; GS de kaleci De Sanctis kontraları kesemezse tarihde 'yamyam ' Campbell ın maçı olarak bilinen maç gibi bir 5 lik bile olabilir.Öbür tarafta ise Song takımın beyni ama eski stadda eski takıma karşı oynamak kolay olmaz .Hele hele ki Konya maçıyla beraber form düşüklüğünü göze alırsak Song içinde kritik bir 90 dakika izleyeceğiz. Şimdiden pazar akşamına konsantrasyon tam. Malum çıkışta da El Superclassico var:)

YETER!!!

Birilerinden açıklama beklemiyorum artık. 5 şehit daha verdik. Nasıl mı? Operasyona giderlerken. Yani hani şu ABD denen ülkeyle stratejik ortakdık, adamlarla resim şu bu paylaşımı içindeydik , bize istaihbarat sağlıyorlardı ya. 1000 lerce km öteden gelenler benim 500 yıl hükmettiğim toprakta bana istihbarat sağlıyordu ya . Ben de bunu yiyordum . Bana sağlayanın düşmana da sağlayabilecek götü olduğunu aklımın ucundan bile geçirmiyordum ya.
Allah rahmet eylesin. Artık ateş sadece düştüğü yeri yakmayacak suçluların hepsini diri diri ateşlere vermenin zamanı geldi geçiyor. Uyanmanın, farkında olmanın zamanı geç olmadı mı?

'İSTER MERMİ OLSUN, İSTER OY PUSULASI;
İNSAN İYİ NİŞAN ALMALI:
KUKLAYI DEĞİL, KUKLACIYI VURMALI.'
MALCOLM X

Saygı Duyarım # 2


my girl, my girl don't lie to me
tell me, where did you sleep last night
in the pines, in the pines, where the sun don't ever shine
i would shiver the whole night through
my girl, my girl, where will you go
i'm going where the cold wind blows
in the pines, in the pines, where the sun don't ever shine
i would shiver the whole night through
the husband was a hard working man
just about a mile from here.
his head was found in a driving wheel
but his body never was found.
my girl, my girl don't lie to me
tell me, where did you sleep last night
in the pines, in the pines, where the sun don't ever shine
i would shiver the whole night through
my girl, my girl don't lie to me
tell me, where did you sleep last nigh
tin the pines, in the pines,
where the sun don't ever shine
i would shiver the whole night
Where Did You Sleep ? NİRVANA

15 Ekim 2008 Çarşamba

Bu Aşk Burada Biter


ve biz çeker gideriz... de nereye gideriz o belli değil . 3 maçta 13 gol yiyen Estonya karşısına tek forvet çıkan milliler 0-0 a dua etsin . Belçika maçından sonra Türk futbolunun gidişatı tarzında bir yazım vardı , uyarmış, bu iş zor demiştik. 2. lik için kapışcağımız takımlarla deplasmanda oynayacağız üstüne üstlük onlar İspanya ile 1 er maçlarını bitirdiler. Bundan sonrası büyük üstad Hayrettin Demirbaş ın da dediği gibi Nasip, Kısmet...

13 Ekim 2008 Pazartesi

Poker Stars

Bu aralar evde pinekleyen bünyeye ilaç gibi geldi. Yaklaşık 1 hafta önce arkadaşın önerisiyle tanıştım siteyle. www.pokerstars.com dan oyunu indirebiiyorsunuz. Her akşam 3 saatte bir 15000 kişilik turnuvalar var . Sonucunda ise haftasonundaki finallere kalma şansı ... Şimdiden bol şans herkese.

10 Ekim 2008 Cuma

Saygı Duyarım

NİKOLA TESLA
"yakından ve uzaklardan gelen kükreyen sesler beni korkuya sürüklüyordu ve bunların ne olduğunu bir türlü ayırt edemiyordum. güneş ışınlarının önü periyodik olarak kesildiğinde bu beynim üzerinde öylesine büyük bir güç alanı yaratıyordu ki kendimden geçiyordum. bir köprü ya da bunun gibi bir yapının altından geçebilmek için tüm irademi zorlamam gerekiyordu çünkü kafatasım üzerinde dayanılmaz bir basınç hissediyordum. karanlıkta bir yarasa kadar duyarlı olabiliyordum, metrelerce uzaklıktaki bir nesnenin varlığını alnımda hissettiğim bir ürperti sayesinde fark edebiliyordum."

Novus Ordo Seclorum

30 lu yılları görmek nasip olmadı ama tarihçilerin ve ekonomistlerin buluştuğu tek nokta günümüz ABD kaynaklı krizinin o günlerden daha sarsıcı olduğu yönünde. ABD 700 milyar dolarcık likit bulma telaşı içine girmişken bizim gibi dışa bağımlı ekonomileri ve dünya piyasalarını sarsmaya devam ediyor. Rusya da işlem yapılmaması için borsa cuma günü tatil edilmiş , Avrupa daki bazı piyasalarda birkaç saat işlemlere ara vermiş.
Türkiye açısından bayaa önemli bu kriz ama kimsenin umrunda değil gibi gözüküyor. Deniz Fener iydi, güneydoğudaki şehitlerimizdi derken bayaa es geçiliyor konu. Aslında basite inmek önemli halk için. Herkes şuydu buydu diye anlatıyor ama konunun temeline hakim olursak dünya için ne kadar vahim bir tablo var anlayabiliriz.
Sebest piyasa ekonomilerinde olay basittir. Herşeyiniz sizin borsanız ve döviz kurlarıdır. Bir borsanın gün içinde yüzde 10 luk düşüşü demek 100 tane işçi çalıştıran fabrikanın kapılarını yarın sadece 90 kişiye açabilecek olması, bir alışveriş merkezinde 100 tane dükkandan ise 10 unun kapatılacak olmasıdır. Düşünün ki bu hafta içinde bazı dünya borsalarında düşüler yüzde 30 ları buldu.
Bundan sonrası için ise yine tarihciler ve aklım aynı şeyi söylüyorlar. Tıkanan ve daralan ABD piyasasının eski şaşalı günlerine dönmesi için tek çıkış yolu,yeni bir dünya savaşı çıkarmakdan geçiyor. HE bunu zaten denediler diyebiliriz yaklaşık bir ay önce yanıbaşımız Gürcistan da bazı satranç hamleleri yapılmaya başlandı . Bakalım dünyanın gözü önünde gerçekleşen bu krize bizim halkımız ne kadar daha uzak kalabilecek.

9 Ekim 2008 Perşembe

Karizma

Diego Armando MARADONA

Kelebek Etkisi

Mustafa Denizli nin BJK nın başına getirilmesi sonucu Türk futbolunda bazı dengelerin değişmeye başlayacağı haberleri gazetelerin baş sayfalarını süslemeye başladı. En büyük değişimi heralde Ntvspor kadrosu da aldı diyebiliriz:))Sergen den boşalan koltuğu artık kimle doldururlar bilemem...
Şaka bir yana bugün okuduğum gazetelerde aslında benim de aklıma yatan bir kaç iddaa var. Milli takım ile sözleşme yenilemeyen Fatih Terim in klüp takımı çalıştırmak için can attğını herkes biliyor. Malumunuz GS da Skibbe den memnun değil , Adnan Polat ın Terim i bir hayli istediği ve Haldun Üstünel i Swiss Otel e yolladığı dedikodusunu aldım ki birşeyler biliyorsam o da dedikoduların yüzde 99 unun doğruluğudur. Sonra ki dedikodu ise salı gününden beri düşündüğüm ve çevremdekilere de bahsettiğim Ertuğrul Sağlam ın Mili takımın başına geçirileceği haberi. Bunun için ne kadar doğru bir karar olcağından bahsetmeme gerek yok. Sağlam ın bugüne kadar ki taktik anlayışı ve futbol bilgisi herkesin gözü önünde, onun tek kusuru belki de istediği kalitede bir idari ve futbolcu kadrosu ile çalışamamış olması.
Dedikodular bu kadar ortaya çıkmışken, Terim in 2 milli maç sonra istifa etceği haberleri dönerken yapılacak en iyi hamleler bunlar olur zaten. Ama hala futbol için umudum kalır mı onu bilemem . Nedeni ise herzaman süreklilikden yana bir anlayışa sahip olmam . Keşke Sağlam Bjk da 2-3 yıl daha kalabilseydi. Ve inşallah Terim de bu milli takımı 2010 a taşıyabilse...

7 Ekim 2008 Salı

GS ın Avrupa Geleceği


Şimdiden yorum yapmaya gerek yok. Ne de olsa Helsinborg a yenilmiş , Leverkusen den 5 yemiş şekilde bırakmıştık Avrupa da. Grubu duyduğum da Hertha ile deplasman, Metalist ile evimizde olsun bana yeter demiştim , üstüne bi de Olympiakos ile Sami Yen de oynayacağız . Bu kadro bu maçlar için kuruldu herkes bunu anlamalı ve ona göre performans göstermeli önemli olan bu .

Osman Pamukoğlu


Bugün Habertürk deki Söz Sende programında izledim, yine döktürdü paşam. Neden emekli edildiniz sorusuna, 'İnsanlar heryerde aynı ordu içinde bu böyle, yani birilerine yaranman gerek bi yerlere gelmek için , herşeyi iyi yaparsan birileri sana dur der ' dedi ( ki bende aynı istihbarata sahibim Doğan Güreş in Genelkurmay başkanı seçilmesi için önünün kesildiğini duymuştum) ve ekledi 'İyi ki emekli olmuşum yoksa şu an üzerimde üniformam olsa başımızda bu yönetim varken rahat durmaz bişeyler yapardım , yani birşey yapmadan duramazdım gece rahat uyuyamazdım.'

Aman paşam uydurma darbe günlükleri yüzünden insanlar hapisleri boylarken böyle imalar ...

Osman Pamukoğlu na sorulan başka soruda yeni kurduğu partinin tüzüğünde bulunan idam karanrının geri getirilmesi ile ilgilydi. Yine basite indi konuda ' Bazı yöneticiler, bölücü örgüt başı falan diyorlar ya neyse işte sıfatları önemli değil ama birileri yani onların başı gelip İstanbul un ortasına bomba koydurtma kararı alıp benim 40 tane vatandaşımı öldürtme kararını verebiliyorsa bende vatandaşımın güvenliğini sağlayacak bir devlet olarak gözümü kırpmadan bu insanların idam kararını alabilrim, alabilmeliyim.'

Yaklaşık 4 yıl önce okumuştum ' Unutulanlar Dışında Değişen Birşey Yok ' adlı kitabını ve benim için önemli bir şahıs haline gelmişti. Bundan sonra takiplemeye devam.

5 Ekim 2008 Pazar

Benim İçin Trajedi


Stalin in ünlü bir sözü vardır; Bir kişinin ölümü trajedi, onbinlercesinin ki sadece istatistikdir. Dün verdiğimiz 15 şehit hangimiz için trajedi değil ki. Mehmetçiklerin yaşlarına bakıyorum çoğu benden küçük, içim acıyor, yanıyor. Her şehit haberinden sonra böyle olmuyor muyum? Göz göre göre demek istemiyorum artık , birilerinin bilerek istatistik yaptığını anlamak bu kadar mı zor. Eskişehir de cenazanin kalktığı camiden arkadaki kalabalık 'Tayyip oğlunu askere gönder ' diye bağırırken bile birileri o cenazeden başları dik çıkıyorlar. Ve ne yazık ki bu insan bizim Başkomutan lakaplı Cumhurbaşkanımız . İçimden biraz sonra diyorum birbirimizle mi kavga etcez yoksa düşmana hep birlikte mi karşı koycaz... Birbirimiz derken ??? Artık içinden çıkamıyorum işin .

3 Ekim 2008 Cuma

GFB Dedikleri

Bu yazı tamamen Milliyet gazetesinin internet sitesinden kopyala yapıştır yapılmıştır:)))
Yıldırım'a müthiş suçlama!
Genç Fenerbahçeliler’den başkan Aziz Yıldırım’a müthiş suçlama
F.BAHÇE Başkanı Aziz Yıldırım tarafından bir süredir sert biçimde eleştirilen ve suçlanan Genç F.Bahçeliler isimli taraftar grubu, yazılı bir açıklamayla Aziz Yıldırım hakkında müthiş iddialarda bulundu. “Biz G.Birliği maçında değil, Aziz Yıldırım’ın taraftara yaptırım uygulamaya başladığı Partizan maçından bu yana protesto yapmaktayız. Bu protestolar kesinlikle takımın aldığı kötü sonuçlar için ya da fubol takımımız kötü gittiği için yapılmamıştır ve yapılmayacaktır. Taraftar maç boyunca takımına 90 dakika desteğini verecektir” diyen grubun inanılmaz iddiaları şöyle:
DESTEK YÜRÜYÜŞÜ SAHTE
SAYIN Yıldırım ilk istifanızda Show TV’ye çıkıp açıklamalar yapmıştınız. Yanınızdaki akıl hocalarınız size “Türk halkı duygusaldır, duygusal bir ortam oluşturursan Ali Şen’in ‘Ali Şen başkan F.Bahçe Şampiyon’ sloganını unutturur, ‘Aziz Yıldırım başkan F.Bahçe şampiyon’ dönemini başlatırsın“ dediler. Siz de çıktınız istifa ettiğinizi ağlayarak ve ağlatarak anlattınız. Aynı gecenin sabahında bize otobüsler tutmamız için para göndertip semtlerden insanları toplattınız. Bu otobüslerle yüzlerce kişiyi F.Bahçe Parkı’na taşıttınız ve ”Taraftarız biz çekeriz cefa, büyük başkan bizi bırakma“ tezahüratlarıyla yürüttünüz. Tabii bu yürüyüşe hiçbir şeyden habersiz gönülden katılan yüzlerce taraftar da katıldı.
'HOCAYI YIPRATIN’ TALİMATI
DEPLASMANDA kaybedilen D.Bakır maçı sonrasında bizzat grubumuzun kurucularını arayarak ”Toplanıp alana gelin, hocayı protesto edin, istifaya zorlayın“ dediniz. Havaalanında yaşananları anlatmaya gerek yok herkes biliyor.
3 BİN BİLETİ KIRAN DAĞITTI
ALTAY ve Göztepe maçları sonrasında protestolar başlayınca bunu daha fazla büyümeden engellememiz için bizim de içinde bulunduğumuz bazı gruplara bedelsiz 3000’er adet bilet yolladınız. Hem de şu an hain ilan ettiğiniz sayın Tahir Kıran’a hâlâ unutmadığımız güzel bir konuşma yaptırdınız ve biletleri dağıttırdınız
KFY’YE KARŞILIK MARATON
Protesto için maratonda bulunan kadim dostumuz KFY nin açtığı ”Taraftar+Kombine= Dolar“ ve ” F.Bahçemiz’i izlemimizi İngiliz İşgal Komutanları bile engelleyemedi“ pankartları sonrasında hafta içi Dereağzı’na bizleri çağırarak ”Seneye Maraton ortayı size veriyorum“ dediniz. Kabul etmememiz üzerine yanınızdakileri ısrar edip ikna olmamız için peşimizden yolladınız. Biz ”Dostlarımızı satmayız“ deyince gözlüğünüzü çıkartıp bize ”Sizi de üzerim“ dediniz.
‘UNIFEB’İ BARINDIRMAYIN’
ARANIZIN kötü olduğu 1907 Dernek Başkanı Sayın Necdet Ersoy, UNIFEB oluşumunu destekleyince bizi çağırdınız ve ”Bunlar çok büyüyor, başımıza dert açacaklar. Tribünde barınmalarına müsaade etmeyin“ dediniz. Biz de bu emir büyük yerden diyerek bir basket maçında ”UNIFEB başkanının kalbini kırdık. Sonradan hatamızı anlayıp özür diledik ve UNIFEB ile kardeş olduk... 6 Kasım 2002 G.Saray maçı sonrası yaşanan haksız gözaltılar esnasında sayın Necdet Ersoy’un ismini verdiniz ve UNIFEB sorumlularından Barış Ertül’ü gözaltına aldırdınız.
PAF’TA KIYAT’A PROTESTO
DEREAĞZI’NDA yapılan G.Saray’la oynanan PAF maçında bizleri getirterek aranızın açıldığı sayın Atilla Kıyat’ı protesto ettirdiniz
KIRAN BİLE DESTEK İSTEDİ
İKİNCİ kez kulübümüzü zor günde bırakıp gitme kararı aldığınızda bile hain dediğiniz sayın Tahir Kıran bizleri arayarak “Bakın mutlaka yürüyüş yapın ve yapılan yürüyüşlere katılın, başkanı istifadan döndürmek lazım. Defalarca başkanla konuştum ikna etmeye çalışıyoruz, siz de kırgınlıkları unutun ve F.Bahçe için bu yürüyüşlere destek verin” dedi. Biz bu teklifi reddettik. Israrla size destek vermemiz için bizi arayan Tahir Kıran ile bizi özdeşleştirdiğiniz o günlerde en sonunda biz de yürüyüşe dahil olduk. Aranız kötü diye her yerde konuştuğunuz Tahir Kıran ile o günlerde her gün görüşüyordunuz.
SAĞLIK İSTİFA SEBEBİ DEĞİL
İKİNCİ kez istifa etmenizin sebebini biz biliyoruz. Sağlık sebebi asıl gerçek değil. Gerçek sebebini tüm F.Bahçe camiasına açıklamanızı bekliyoruz.
Genç F.Bahçeliler grubu yukarıdaki iddiaların dışında bir de Aziz Yıldırım’ın kendilerine bazı tekliflerde bulunduğunu ancak bu teklifleri geri çevirdiklerini ileri sürdü. Taraftar grubunun “reddettik” dediği teklif iddiaları ise şöyle
KOMBİNEYİ VER, BİLETİ AL
SAYIN Bülent İşcen, 7 Ağustos 2008 tarihinde Kurucularımızdan sayın Sefa Kalya’yı arayarak yanında sayın Aziz Yıldırım olduğunu ve Maraton Üst Tribünü’nde bizden şikâyetçilerin bulunduğunu ve derhal sayın Ömer Temelli ile sorunların giderilmesi için görüşmemiz gerektiğini aksi taktirde “Aziz Yıldırım sizi Başbakan’a ve İstanbul Valisi’ne şikâyet edecek, haberiniz olsun” diyerek tehdit olarak algıladığımız bir konuşma yapmıştır. İlk teklif 8 Ağustos 2008’de sayın Temelli aracılığıyla Sefa Kalya’ya, Saracoğlu Stadı’nda yapılmıştır. Görüşmede sayın Temelli’nin “Kombineleri ücreti karşılığında iptal ediniz ve sizlere karşılık olarak 500 adet bedelsiz bilet verelim” teklifi sıcağı sıcağına reddedilmiştir. Görüşme anında Saracoğlu Stadı Müdürü Sayın Ayhan Bak, sayın Özcan Tuzcuoğlu ve görüşmeye kısmen de olsa telefonla iştirak eden sayın Bülent İşcen de yer almıştır. Bu görüşme tamamen sayın Aziz Yıldırım’ın izni, istekleri ve bilgisi dahilinde olmuştur.
1000 BİLETE DE ‘HAYIR’
İKİNCİ teklif ilk tekliften birkaç saat sonra sayın Bülent İşcen tarafından telefonla yine Sefa Kalya’ya yapılmıştır. Sayın İşcen 500 adet bedelsiz bilet tekliflerini, 1000 bilete çıkardıklarını, kartları bir an önce iade etmemiz gerektiğini aksi takdirde sayın Aziz Yıldırım’ın bizleri devlet büyüklerine şikâyet edeceğini belirtmiştir. Bu teklif Kalya tarafından “Bir daha bu konular için beni aramayın” denerek reddedilmiştir. İlk teklifin olduğu gün yani 8 Ağustos 2008 günü sayın Yıldırım başta Başbakanımız olmak üzere bazı devlet büyüklerimize asılsız ithamlarla GFB’yi kötü lanse etmiştir. Hakkımızda yasal işlem yapılması için asılsız iftiralarda bulunmuştur. Daha önce yaşadığımız haksız gözaltıların benzerinin yaşanması için bir senaryo hayata geçirilmiştir
OLAYLARIN HEPSİ GERÇEK
OLİMPİYAT Stadı’nda 5-1’lik G.Saray yenilgisi sonrası “Benim anama avradıma küfür edenlerle resim çektiriyorlar” diyerek kamuoyunu yanılttınız. Bu maçtan önce bizden ne istediniz ama biz yapmadık. Bunu açıklayın aksi halde biz açıklayacağız.
SONUÇ: Bu teklifler ve olaylar tamamen gerçektir. Yaşananlara şahitlik edecek onlarca kişi vardır. Kamuoyu önünde bunların gerçek olduğuna şerefimiz ve namusumuz üzerine yemin ederiz. Aksini iddia edenlerin de aynı şekilde şerefleri ve namusları üzerine yemin etmelerini isteriz.

Ukrayna Dedi Biri Ordan

Önce nispeten iyi olan haberden başlayalım. GS geçen sezon İsviçre 1.ligine çıkmış İsviçre kupası finalinde Basel e yenilmesine rağmen kuapaya iştirak etmiş olan Belizona yı toplamda 6-4 ile geçebildi. Geçebildi diyorum çünkü GS zaten bugüne kadar hiçbir İsviçre takımına elenmemişdi, bu sonuç sadece bize 4 maç daha izlettirir gibi. Skibbe ye defansı düzeltmesi için 2 hafta daha verelim diye yazmıştım Kocaeli maçından sonra; ama ne defans ne hücum dün gece bana zevk vermedi. Euro 2008 in en parlak 2 genci Arda ve Topal ın ise sakatlanarak çıkması zaten 11 eksik ile maça çıkan GS için tam bir felaketin habercisi. Bu arada Linderoth yine ameliyat masasına yatıcakmış. GS için tek sevindirici olay Lincoln un 3 maçtır 90 dakika oynayabilmesi ve Baros un 4 maçta 7. golünü atması. Şu an o kadar karamsarım ki bu 7 gol bundan sonra hiçbirşey olmasa bile töbe estağfurullah:)) adamı devre arası iyi paraya yollarız heralde diye düşündürüyor beni. GS ın pazar akşam ki Bursa maçından sonrası çok daha karamsar kılabilir bizleri. Pazar akşamı tam bir sınav niteliği taşıyacak.
Gelelim yine üzüntülü ama kedere ,yasa neden olmayan öbür sonuca. İlk maçda golü attıtan sonra hemen kalesinde topu görüp PSG ye turu hediye etmişti Kayserispor. O gün maçı 90 dk. izleyemedim ,ara ara bakmıştım PSG çok süper bir takım değildi. Haftasonu oynadıkları maçıda takip etmiştim ama açıkçası kafamdaki soru işareti Kayserispor du. Acaba diyordum rezalet haldeki PSG yi elerler bize 2. bayram yaşatırlar mı diye. Maç boyu top bi PSG ceza sahası önündeydi bi Kayseri kalecisi Süleymaou nun elinde yada Kayseri 6 pas çizgisinde. Yani her an herşey olabilirdi. Tabi ki Kayeri de bir Gökhan Ünal olsaydı. Kayseri kale önüne gelebiliyor ama ne genç Turgay ne de CM fsanesi Aghahowa ne de wonderkid Abdullah kaleye şut çekmeyi düşünüyorardı. Kaleyi bi kez deneseler ve bir kez becerebilselerdi herşey çok farklı olurdu. Onlar vurmadıkça dönen toplarda PSG misafirperver davrandı ben de atmayacağım dedi auta yolladı topları. Kayseri savunmasına ise hayran kaldım. 88 doğumlu pembe suratlı Eren Güngör 1-2 yıl içinde (ki bence hemen olmalı) milli takımın değişilmez stoperi olacakdır. Ali Turan ise zaten 2 yıldır ben de varım diye bağırıyor. Bundan sonra ne Gökhan Can ne de Toraman Terim in 2sinide hemen milli takıma adapte etmesi görüşündeyim.
Ve son maç. Yorum yapsam mı bilmiyorum, maça 2-0 olmuşken yetiştim. BJK atar falan diyordum ama olmadı. Olmadı çünkü birşey yokdu sahada. Olmayan 11 tane BJK li futbolcu idi. Ben Ertuğrul Sağlam gitsin diyenlerden değilim. Ama şu soruyu sormam gerekiyor. Bu adamlar Kharkiv e Kiev üzerinden mi gittiler? Kiev de akşam konaklanıldı mı? Bu bir UEFA kupası maçı seyahati değilde bildiğimiz tabirle bir Kiev seyahati miydi? Maçı anlatan Melih Gümüşbıçak 3-0 ken benim yaklaşık 30dk. dır gördüğüm birşeyi farketti ve seyirciye aktardı; 'BJK li oyuncular ekranda resmen 2 kare yavaş akıyorlar ama Metalist liler öyle değil bunu anlayamıyorum...' Evet resmen adamlar yavaşdı, koşan çabalayan kimse yokdu, bunun sonucu olarak da Metalciler sanki Real Madrid sanki Manchester United lı oyuncular gibi aman Allah ım dedirtiyordu ekran kaşısındaki bana. Ve Melih Gümüşbıçak dan 2. cümle yankılandı kulağımda ' Şu an stadda 37 000 ( yazı ile otuz yedi bin) kişi olduğu anons ediliyor, yani adamlar inanmış. Köy takımıymış kehkehkeh :))))) Adamlar Ukrayna liginde 9 maç sonunda 3.ler abiler. Neyse sinirler zaten harap daha fazla üstlerine gitmeyelim. Bu arada 1. golü gören var mı???

1 Ekim 2008 Çarşamba

Bayram Gelmiş Neyime???


Dün bayramın 1. günü herkes ev ziyareti falan fistan, Ankaranın en yoğun caddelerinde bile 3-5 kişilik asker kalabalıklarından başka birşey yok. Evde yanlız olmanın da getirdiği rahatlıkla saat 11 civarı şeker toplamaya çıkan çocuklar tarafından uyandırılıyorum yoksa kalkacak halimiz yok.

Neyse annane ziyareti olmazsa olmaz.Akşama doğru ramazandan çıkmış arkadaş bünyeleri ile güzel bir cila,eğlence,6 da eve giriş ve bayramın 2. günü saat 15 sularında uyanıp, hometown ımıza dönüş.

Bu arada ne yazık ki özet görüntüleriyle yetindiğim Arsenal-Porto maçı dışında hiçbir Şampiyonlar ligi maçını takip edememiş olmanın garip duygusu da üzerimde duruyor.