31 Ekim 2009 Cumartesi

The O.C.

E.S.(40)


Şimdi gelelim zurnanın zort dediği yere . Alttaki resimde, işte yukardaki arkadaşın zihniyetindeki birkaç çapulcunun açıp 30 milyon adamın kahkahalarıyla zirveye ulaşmış bir espri(!!!) diyelim.Peki 2. devredeki Sami Yendeki maçda bu çapulculardan bir benzeri bizim tribünlerde ANA BACI düz gitse hangi FB'li anasına bacısına o küfürü layık görecek ve Sami Yen'de olay çıkarmayacak???
3 gündür FB'Li arkadaşlar benimle bol bol dalga geçtiler. Hep güldüm ve tek şunu söyledim; Biz Kadıköy'de zaten sizi yenmeyelim, yoksa olabilecekleri ben bile düşünemiyorum, siz bi düşünsenize 10 yıldır kaybetmeyen takım dk 80 kendi evinde GS ye 2-0 yenik , maç başlamadan hakemin kafasını yaran zihniyetin stadında,

SİZCE O MAÇ BİTER Mİ???





26 Ekim 2009 Pazartesi

Derbi Üzerine Birkaç Cümle


İKİ RESİM ARASINDAKİ 7 FARKI BULARAK YAZIMIZA BAŞLAYALIM NE DERSİNİZ?


- Maç öncesine geçmeden maçın da ötesinde bu derbiyi neden pazarlayamadığımız konusunu düşünerek gittim ekran başına. Avrupa'nın sayılı 5 yıldızlı stadlarından birinde, ortalama gelir düzeyi yüksek(belki de avrupa seviyesinde) 52 bin kişinin izleyeceği ve bunun 50 bininin belki de 1 aydır tribünleri nasıl yaparız da süper bir görüntüye kavuştururuz diye çabaladığı ve ortaya güzel şeyler koyduklarını gördüğüm eğlencesi 10 üzerinden 9 alabilecek bir maç,

- Yayın açısından, görüntü kalitesi HD, çimlerin rengi, yönetmenlik, maç öncesi ve içinde reklam sorununu çözmüş yayıncı kuruluş onlara da 10 üzerinden 8

- Gelelim maç öncesi, GS 9 yıldır yeniliyor bakalım dur diyecekler mi? Rijkaardın hücumu Daumun savunması 4-3-3, 4-5-1 falan hepsi yalan

- Isınmaya çıkılıyor ve kavga başlıyor yardımcı hakemin kafası yarılıyor tam da Avrupalının izlemek isteyeceği gibi herşey var

- Aaa o da ne hakem sahaya çıkıyor hem de bu şartlarda garip ???

- DK.1 Emre Baros'u arkadan biçiyor ne kart ne bişey adamın ayağı kırılıyor, bazı kanllarda izledim(ahmet çakar) faul bile vermeyebilir kasti bişey yok ne kartı diyor :)))

- GS yine 11 kişi savaşmaya çıkmış.İŞTE EN BÜYÜK YANLIŞI GS'IN BU STADDA SAVAŞMAYA,EZİLMEMEYE ÇIKIYORLAR. YAPMAMALARI GEREKEN İLK ŞEY 11+52.000 SEYİRCİYE SAVAŞ İLAN ETMEK, O ANDA KAYBEDİLİYOR MAÇ ZATEN. GERETS DÖNEMİNDE ALINAN 0-0 BERABERLİK GELİYOR AKLIMA. BELKİ DE SADECE O MAÇ YENİLGİ KABULLENİLEREK ÇIKTI GS SAHAYA SON 9 SEZONDA VE BERABERLİK İLE DÖNDÜ.

- FB yine ilk 15 de golü buluyor. Ayıboğan Servet Kazım Kazım'a bile diş geçiremiyor her topta yerde. 3 günde bir maç mı çıkaramıyor yoksa piskolojik olarak çökünce dizler ayaklar yere mi basamıyor???

- Klasik GS Saraçoğlu deplasmanı, kanatlara top açılmıyor herkes ortaya kaçıyor tribünden uzaklaşmak için

- Keita'nın kafası, gözü yarılıyor; sarı kartı gören Keita . Neden mi? Yılda 4 Milyon€ kazandığı mesleğini yaparken kafasına atılan çakmak,taş,şişe her neyse alıp masa gözlemcilerine götürmek, ben bu işten ekmeğimi kazanıyorum ya gözüm kör olsa kim verecek bunun hesabını diye sorduğu içindir belki de.. Zaten bu Bünyamin değil miydi Arda'yı istediği yerden oyundan çıkmadı diye sarı kart gösteren...


- İkinci yarı başlıyor bir umut. Penaltı, kırmızı kart, kornerden gelen gol skor 2-1 GS 10 kişi, Keita düşmüştü oyundan iyice zaten, Arda yerine Kewell ve GS kanatları kullanmaya başlıyor.Koskoca Premier lig neden koskoca anlıyorsun. Tribünlerin yakınlığı, Arda'nın ortaya kaçması bir yanda Kewell'ın çatır çatır bindirmeleri başka yanda

- Gol gelmiyor, Ayhan'ın ayağında tüy bitiyor. Aaaa o da sarı gördü. Neden mi? Emre'nin yine arkadan çift dalışı ve Bünyamin oyunu devam ettiriyor. Ayhan alkışlıyor, çıkarmazsa adam değil zaten , çıkarıyor ve maç bitiyor.


- 90 da Güiza atıyor 3-1, geleneksel oldu nolcak. Gram üzüntü, hırs , sinir yok bende. 9 yıl önce kazanan kadro neden kazandı ve bugün ne yapmalıyız onu düşünüyorum. Sami Yen de 4 yiyen kadrounun 4 yıl sonra 12 aralık 1999 da kazandığı 2-1 lik kadro olduğunu hatırlıyorum ve RİJKAARD'A SAHİP ÇIKALIM, BIRAKIN ŞAMPİYONLUKLARI SEZONU 4.BİLE BİTİRİRSEK ADAMI ASMAYALIM, EN AZ 2 YIL SIRTMIZDA TAŞIYALIM Kİ O DA BİZİ 4-5 SENE SONRA KUPALARA TAŞISIN...

23 Ekim 2009 Cuma

Avrupa'da Devre Arası ve Ülke Puanımız




Yukarıdaki linkde ağustos ayı sonunda, grup kuraları çekildiğinde, bir hesap ve öngörüm var. GS ve Fb için 12 maçta 5 galibiyet 3 beraberlik 4 yenilgi yeter demişim. Şimdi ise ağzımı tutsaydım elimi kırsaydım da yazmasaydım diye geçiriorum içimden. Çünkü daha ilk maçların bitiminde alınan 4 galibiyet 1 beraberlik 1 yenilgimiz var. Sturm maçında Baros'un direkten dönen topu 45 dk. tek kale oynanan maç ve Fb'nin Twente'ye resmen hediye ettiği 3 puan olmasa milli takımlar seviyesinde diplere düşmüş ülke futbolu için bir miladın eşiğinde olabilirdik.
Fakat daha geç kalmış sayılmayız. FB' nin kendi evinde 2 GS'ın mutlak rakibimiz Yunan Pana ile evinde oynayacağı maçlar neticesinde ülke puanını uçurabiliriz. Yeter ki iki devimizde bu performansını devam ettirsin.
Bu skorlara ve oyunlara göre bundan sonrası için GS adına 1 galibiyet 1 beraberlik ile grubu 1. bitirme şansı yüksek ama alınacak galibiyet içerde Pana beraberlik de dışarda Bükreş olması gerek. FB'nin durumunu ise içerdeki Steau ve Sheriff maçları belirler. Oradan gelecek 6 puan rahat rahat ilk 32 ye sokar FB'yi. Kısacası 12 maçda 7 galibiyet 2 beraberlik 3 yenilgi ederiz ki sezon öngörülerimizi bir hayli karşılar.
Gelelim BJK'ye. İlk hesapta 2 galibiyet vermiştik kendi evinde kazanır diye düşünmüştük. Bu yolda hiçbir kayıp yok. Wolfsburg ve CSKA'yı geçecek bir BJK deplasmandan aldığı 1 puan ile rüyalarını gerçekleştirme yolunda önemli bir adım attı. Önce evimizdeki 2 maçı kazanalım sonra şampiyonlar ligimi UEFA ligimi konuşuruz.
Çok uzatmadan linkleri verelim sizde burdan hem ülke hem de takım katsayılarımıza bir göz atın...



21 Ekim 2009 Çarşamba

BJK Analizi


Videolara sarılmıştım son haftalarda, pek birşey yazasım gelmiyordu ama artık takımlar ve formasyonları oturmaya başladı.
İlk olarak bu gece izlediğim ve Mustafa Denizli'nin kendini geliştirdiği BJK maçına bakalım. Maç öncesi kadro iyi gözüküyordu. Sahaya çıkan 11 de tam konsantre ve istekliydi. Puanı getiren de bu istek oldu. Fakat herşey süper değildi.
Mesela Rüştü. Artık son baharını yaşıyor ve seneye o kalede hiçbir BJK li Rüştü'yü görmek istemez sanırım ( en azından ben istemem bir GS li olarak). Sivok- Ferrari bir kaç aya daha uyumlu olur. Bu hatta İsmail de monte edilirse 22 yaşındaki bugün süper oynayan Kaş ile hem genç ve diri hem de ortada tecrübeli bir savunma hattı kuurlmuş olur.
Orta sahada Fink'i beğenemedim bu sene. Halbuki geldiğinde çok iyi transfer demiştim. Biraz kilo almış olacak. Sağ kanattada Serdar Özkan daha çok iş yapardı Ekrem'in yerine.
Forvetde ise pek bişey söyleyemem. Topla az buluştular ama etkiliydiler. Zamana ihtiyac olduğu açık.
Kısacası BJK nin bir iki rötuşa ihtiyacı var. 1-2 haftaya Denizli küllerinden doğabilir...

11 Ekim 2009 Pazar

Sokak Basketbolu

California'nın ünlü İndian Wells tenis kortunda Suns-Warriors maçı...

8 Ekim 2009 Perşembe

Beklenen Videoyu Buldum

Sevgili Caner Eler'in yardımlarıyla 1 aydır aramakta olduğum videoyu sizlerle paylaşmanın sevincini yaşıyorum. Avrupa basketbol şampiyonası sırasında NTVSPOR da Yenilsen de Yensen de programında yayınlandığında bayılmıştım. 1 haftadır da program arası boşluk doldurmak için yayınlanırken izliyordum. Dediğim gibi Caner'in yardımıyla buldum ve izinleriyle paylaşıyorum.

NOT; yaşlanmışız be aga...

4 Ekim 2009 Pazar

I'm Loving İT

İngilizcenin güzelliğimi desem, nereye çeksen oraya uzuyo mu desem? Başlıktaki büyük harflere ve GATTUSO'ya bakın ve bu adamı neden bu kadar sevdiğimi sizde anlayın
NOT: Materazzi'de tam Sezar dönemi lejyonlarından olacak adammış da geç doğmuş be hacı tam physco hep physco

Beklemede...


Ankara'da olmama rağmen maça gidemedim. Başta Ankaragücü yönetiminine verdiği 1500 bilet için teşekkürlerimizi ve alkışlarımızı hakettiğini söyleyelim. İkincisi çıkan olaylarda da suçu üstlerine yıkmamız gerek sanırım. Maç öncesi için tek sorum; maç başlarken bomboş olan kale arkaları 15. dakikada nasıl doluyor???
Gelgelelim maça. 25. dk. da Ayhan'ın yapmış olduğu 4 . pas hatasıyla maçı kazanmak için baya zorlancağımızı anlamıştım. Takım 7 kişi karşı yarısahaya kurulmuşken yapdığı bu 4 pas hatası takımın havasını ve oyununu tamamen bozdu. Burada Ayhan'a da suç bulmamak lazım. En iyi döneminde bile 23 kişilik milli takım kadrosunda 8 sakat oyuncu yüzünden 15 kişi çıkdığımız Almanya çeyrek finalinde zoraki şans verilen bir oyuncudur Ayhan. Kapasitesi belli yani. Sorunu Rıjkaard'ın görmesi ve çürük elmaları takımdna uzaklaştırıp, ortaya Arda'yı sola da Kewell'ı alıp başlamalıydı maça. Tabii Elano'nun da ortasahadan birkez bile top çıkarmaya gelmemesi hücumu karşıya yıkamamamıza neden oldu.
Takım hücumunda bu kadar aksarken Hikmet Karaman'ın sadece Ceyhun ileride 4-6-0 ' ı da bayaa iş yapmış göründü ve son 8 dk. ya berabere girilecek her GS maçında olacağı bugün ilk kez yüzümüze sert bir tokat oldu. 3-0
Maçın özeti aksayan yönlerimiz bunlar kısaca. Bu noktada önemli olan taraftarın, takımın ve en önemlisi B planı olmayan!!! Rıjkaard'ın arkasında durarak 1 yıl boyu hiçbirşey; ne bir kupa ne bi güzel futbol beklemeden takımı desteklemesi ve gelecek güzel yıllara uzanmamız olacaktır.
Sabır demiyorum; sadece bekleyelim, maçları izleyelim sessiz ve sakin. Bu takım bu sene bolca yenilcek bolca kazancak ama sonuçda hiçbir kupa kaldıramayabilecek. Bunu hatırlamalı günlük gazlarla coşmamalıyız,sadece beklemeliyiz...