29 Eylül 2008 Pazartesi

De Niro > Pacino

Bugün izledim filmi, üzerimde öyle büyük bir etki bırakmadı, senaryo falan süper değil, Deniro yada Pacino sevenler izlesin gişe yapalım demişler. Bize de izleyip bir kez daha gerçeği görmek kaldı; DE NİRO > Pacino

Galatasaray 29.09.2008

Tarihi başlıkta kullandım çünkü kimse yarın ne olacağını bilmiyor. Bakarsınız perşembe akşamı 2. Tromso faciasını yaşar Galatasaray kim bilir?
Asıl amacım ise so 3 maçta takımın yaptıklarından bahsetmek. Tam 10 gün 4 er gollü 3 galibiyetten toplam 12 gol. 6 sı milan BAROS, 3ü haryy KEWELL,3 ü casio LİNCOLN imzalı. Asistlerde bu oyuncular arsında paylaşılıyor çoğunluk olarak. Asıl ilgi çekici olan olay ise Galatasaray ın sezonun en son ciddi hazırlık maçı olan Bursa maçından başlamak üzere, lig, Steau elemeleri, Kayseri süper kupa ve Bellinzona deplasmanı da dahil olmak üzere son 10 maçında devre arasına hiç galip girememiş olması. Takımın davranış bozukluğu olduğu açık. İlerleyen günlerde tabi ki devreye galip girilen maçları da göreceğiz, işte o zaman bakalım takımın duruşu ve Skibbe nin taktiksel ve oyuncu seçimleri ne yönde olacak.

European Football


Bu haftaki maç lig değerlendirmelerimi biraz erkene aldım. Malum bayram öncesi okul yok, iş-güç yok, bugünün işinni yarına bırakmayalım.

Türkiye; Trabzonspor geriye düştüğünde de kazanabileceğini yani takım olarak her maça final havasında çıkacaklarını gösterdiler. Sivas geçen yıl ki hatayı tekrarlamayarak, 3 büyüklerden de puan alma kabiliyetine sahip olduğu havasını verdi. Antep evinde zor tutulur.Galatasaray da yavaş yavaş kadro birbirine ısınıyor. Bjk puan kaybetmeden mi şampiyon olcak zaten? Aragones e ise sakatlıklar bittikten sonra yorum yapmamız gerek diyebiliriz.Kocaeli ne ise Yılmaz Vural acil eylem planı uygulamalı.

İtalya; Serie A da Milan, Mourinho ya ilk çelme yi Ronaldinho ile taktı ve şampiyonluk yarışı yeni başlıyor dedi. Namağlup Napoli German Denis ile sonuca gitti 2.liğe kuruldu. Lazio da ise Zarate yi durdurabilene aşk olsun;zorlu Torino deplasmanında attığı 2 gol ile takımı galibiyete taşıdı. Bu iki takım belki şampiyon olamayacaklar fakat ikiside sağlam kadroları ile bayaa iş yapacaklar. Sampdoria Juve karşısında 5. maçında 4. beraberliği elde etti galibiyete hasretler. Son söz Cagliari ye; 5 maç sonucu attığı-1 yediği-10, puan-0.Bir Yılmaz Vural da onlara lazım.

İngiltere; Chelsea ve Liverpool at başı gitmeye devam ediyorlar, zor deplasmalardan ikiside rahat kazanarak çıktılar. Arsenal de klasik durgunluk dönemi erken başladı gibi. Aston Villa ise yıllardır üzerine serpilmiş gibi görünen ölü toprağını attı. 6 maçta topladıkları 13 puan ile 3.lüğe yükseldiler.Hull City nin Premier ligin süprizi olduğunu yazmıştım zaten. Ama asıl süprizler aşağıda oldu.Son sırada Totenham üstünde ise Newcastle. Heralde en kısa zamanda toparlanırlar.

Almanya; Bundesligada belkide Bayern Münih dışında herkes beklenenin üstünde performans sergiliyor.Dortmund Stutgarta ağır bi yumruk indirdi 3-0 ile kazandı.Bayern Leverkuen ile Hamburg kazanarak ilk 2 ye oturdular.Werder ise yavaş yavaş yıllardır gördüğümüz bol gollü futboluna döndü süpriz yumurta Hoffheneim ı 5-4 ile geçti.Yanlız bu maçdaki futbolu için değil ama Türk çocuğu Mesut Özil e de saygı duymanın zamanı geliyor,keşke Türk Milli Takımını seçmiş olsaydı da bağrımıza basabilseydik.

İspanya; La Liga da herşey aynı gidiyor. Barselona nın hakem destekli derbi galibiyeti dışında kayda değer bir gelişme yok. Lig lideri Valencia gollü maçta Deportivo yu 4-2 ile geçerken takipçisi Villereal Rossi ile 3 puana uzandı. Real Madrid ise deplasmanda güldü. Atl. Madrid ise evinde Sevilla ya boyun eğdi heralde hafta içindeki Şampiyonlar ligi maçında akıllar.


Fransa; Fransa da Lyon puan kaybeder demişdim bu önsezim haftaya kaldı.Puan kaybeden Marsilya olunca 7 maçda sadece 3 gol yiyen namağlup Lyon zirve de Toulouse n 5 puan önünde yanlız kaldı. Fransa ligi için başka takım yorumu yapmaya gerek var mı blmiyorum ama sempati duyduğum St.Ettien den de bahsedeyim.Bordoeux 1-1 St.Ettien

28 Eylül 2008 Pazar

Legend is Back Again

Kocaeli ile anlaştı Yılmaz Vural, kısacası Kocaeli nden 3 de 3 falan gibi bir seri bekleyebiliriz.

Ligin tadı geri geldi,mutluyum hem de çoookk:))))

HULL CİTY


Kaplanlar lakabına layık olduklarını Emirates Stadium da Arsenal karşısında bir kere daha gösterdi Premier ligin yeni takımı Hull City.
Bu takıma olan sempatimi yazmak için biraz beklemek ve böyle sansasyonel bir sonuçdan sonra yazmayı uygun gördüm. Yıl 2002 birader üniversiteyi bitirmiş eve dönmüş bizde lise 1. sınıf,emektar bilgisayar 1996 den beri serisine sahip olduğumuz CM cdlerinden hangisini açacak diye bekliyoruz. Velhasıl kelam yanlış hatırlamıyorsam sadece 8 ligin bulunduğu 1998 sezonu cd si açılıyor. Oyunda 'PRO' olmuş bünyeler heyecan arıyor ve konferans liginden adı güzel, renkleri güzel HULL CİTY i seçiyor. 5 sene sonunda çıkılan Premier lig alınan şampiyonluklar ,Şampiyonlar ligi kupaları derken 10. sezonda yeni bilgisayar yeni CM ler derken HULL CİTY unutulup gidiyor.(Akıllardan kaleci Shaka Hislop ın frikik ve penaltı ustalığı ile her yıl attığı 10 ve üzeri gol sayısı çıkmıyor tabii ki)
Ta ki geçen yıl oynanan Premier ligine çıkma playoff karşılaşmalarına kadar. Oynanan maçları takip etmesi bile eski günleri hatırlatıp, gaza getiriyor insanı. Sonuçda Hull um Premier ligde.
Araştırmalarımı yapıyorum, takım finansal olarak bayaa güçlenmiş, stadları KC Stadium emektar Boothferry den sonra tam bir mabet olmuş.Sıra gelmiş başarılara.Başarıları ise gecikmedi, yapılan yerinde transferlerle takımın dengesi bozulmadı ve Premier ligde yapılan 6 maç sonunda alınan 11 puan HULL CİTY nin doğru yolda olduğunun habercisi. Yürü be TİGERS

Saba Tümer


Kadınların susmasından yana olan bu bünyeye sabaha kadar saçmalasın dinleriz dedirten yegane varlık...

27 Eylül 2008 Cumartesi

Yıldırım-Erdinç


Birisi 18 yaşında 90 doğumlu Bursa da oynuyor ve attımı 2 şer 2 şer atıyor.Sercan kesinlikle Türk futbolunun Batuhan Karadeniz ile birlikte geleceği. Diğeri ise Fransa ligi sonuncusu Sochaux da oynuyor,21 yaşında.Takım sonuncu, kötü oynuyor ama gol ismi hep aynı Mevlüt Erdinç. İkiside yavaş yavaş 3 büyüklere göz kırpıyor. Batuhan ın BJK da olduğunu düşünürsek seçim şansımız 2 takıma iniyor ve ben bir GS li olarak Bursalı Sercan ı takımımda görmeyi yürekten istiyorum. Birisi Hakan Şükür mü dedi???

ÜZGÜNÜM


Alpaslan Dikmen sanki bır Heman hayır o SÜPERMAN SÜPERMAN SÜPERMANNN
Yıllardır takip ettiğim ve bütün aklı selim Ultraslan taraftarının hareketlerini kendisine örnek aldığı bir bayrakdı Alpaslan Abi. Alpaslan Abi,Yılmaz Başkan, Sabahattin Reis in 'ALPASLAN ABİ'siydi .
Tek kelimeyle yıkıldım. Bursa yolunda bir trafik kazasında kaybetmişiz. Allah dan rahmet ,Ultraslan a ve ailesine başsağlığı dilerim.

26 Eylül 2008 Cuma

1000 Km.


Ankara-Konya-Ankara, Ankara-Çankırı-Ankara. Arabayı kullanan değil co pilotluk yapan bendim ama insanı yoruyor,üstüne biraz da ceryandan üşütmüşüz. Neyse artık Kadir gecemizi evde geçirebileceğiz. Yazılarıma yarın devam ederim. Arkadaşlardan gelen yoğun istek üzerine bir de iddaa köşesi açcaz bakalım tepkiler nasıl olacak.

24 Eylül 2008 Çarşamba

Seyfi Dursunoğlu


Yarın ki kapışmada acaba ne konuşulacak, kim hangi belgelerle birbirini suçlayacak diye kafa yorarken aklıma bi anda geldi. Eskiden böyle bir adam vardı. Yıllarca kendisini Zeki Müren, Bülent Ersoy gibi cinsel tercihini net olarak yapmış birisi sandım. Sonraları öğrendim adamın tiyatro sanatçısı olduğunu. Değindiğim gibi yıllarca bilmedim tanımadım;nedeni basitti yaşım kemale erinceye kadar TV de denk geldimi kanal zappingle geçildi. Neyse sonraları bu adam şudur diye öğreten de olmadı, izledik gördük öğrendik.

Geçen yıl yada öncekisi birileri geldi ve bu adam çocuk ruh sağlığını etkiliyor diyerek programını çocukların izleyemeyeceği saatlerde bile yayınlanmamalı diyerek kaldırdılar. Kaldıranların kim olduğu? ne olduğu? şimdi ki RTÜK başkanı falan mı acaba gibi sorular da değil benim derdim. Sadece yıllarca çok eğlenceli bulmasam da, programın fanatiği olmasam da izledim. Sonuç olarak ne ruh sağlığım bozuldu ne de terbiyem harap oldu. Olduysa da olmuşdur. Kısacası sadece bu belge ile gidilip sayın hükümet partisi savunucusuna sanatçıya bu kadar mı önem veriliyor dense olmaz mı? Yetmez mi?

Bir Huysuz Virjin vardı noldu ona?

Snatch


Dengin Mir vs. Kılıçdaroğlu
25.09.2008
14:30

Kazım Kanat

Kişisel bir yorum yapmayacağım zaten yapabilecek pozisyondaki biri de değilim. Ama ilk tanıdığımızda yaptığı yorumlar sırasında bize BJK li futbolcuların soyadlarını ezberletmiş olması ve lise boyu bu muhabbeti ti'ye almış olmamız Kazım Kanat ı benim gözümde hep şen şakrak bir insan yaptı.Ne biliyim işte seviyordum adamı.Öle TV de birini görünce çevir şu kanalı dersin ya ,işte tam tersiydi; durur yorumunu dinlerdim.
Futboldan çok mu anlardı onu da tartmıyorum ama herkesin Hüseyin Çimşir den bıkması ile Türkiye Milli Takımına Brezilya dan devşirme Aurellıus getirilince yaptığı tek ve net çıkış ile gönüllerde taht kurdu. Hele hele dün gibi hatırladığım 'Ahmet senin oğlun aldı geldi zenci bir kız öp babamın elini dedi, naparsın? evlendirir misin?' sorusu ile olayın temeline inmiş olması ve bu bakış açısı beni cezbetmişti. Gerçi Ahmet Çakar yaptırdığı ve ortağı olduğu kamera şakasıyla rövanşı çok kötü aldı ama orda bile Kazım Kanat suratlara gülümseme serpmişti.
Geçen yıl bu dönemlerde doktorlar 6 ay ömrü kaldı dediğinde arkadaşlarımla beraber şok olmuş 'Ya düşünsenize beyler gözümüzü açcaz kapıycaz 6 ay geçccek, sezonun sonu gelicek şampiyon belli olcak ama Kazım Kanat olmıcak hayat ne garip şey hacı '. O ise yatına gitti Bodrum a. Ölüceksem ağzımda burnumda borular hastane yatağında olmayacak bu demişti.
Ve şu anlarda tüylerim diken diken,duygularım tavan yapmış, Ahmet Çakar Ntvspor da Ersin Düzen e soruyor ' Şimdi Gürcan var yanında,sen varsın Ersin,ben gelsem bide Kazım olsa ne güzel olurdu dimi kardeşim Ersin?'

Hatıralar onu unutturmaz, Allah dan rahmet ailesine ve sevenlerine başsağlığı dilerim...

23 Eylül 2008 Salı

Once Upon a Time In Parken Copenhagen

Bu anektodu uzun zamandır yazmayı düşünüyordum ama yazmak için zaman ve en önemlisi anlatacağım anı belgeleyen bir foto bulamamıştım. Foto halen yok ama yeter artık dedim; Herkes Lincoln falan diye gazı almışken, Telegol Hagi mi Alex mi büyük oyuncu oylamasını yaparken HAGİ nin cidden kim olduğunu ve neden büyük olduğunu benim için anlatan bir anı ve anıyı size anlatmaya çalışcam.
Bu ölümsüz anı geçen haftalarda CNN Türk de yayınlanan ve Fatih Terim in konuk olduğu,Galatasaray ın UEFA Kupasını aldığı günü anlatan Oradaydım belgeseli sırasında farkettim. Şimdi ballandıra ballandıra anlatacağım ama şunun da farkındayım ki videosuz, hadi video olmasın fotosuz sizlere pek birşey anlatamayabilir. Fakat bu maçı TRT bir kez daha verirse yada evinizde 100.Yıl belgeseli yada UEFA Kupası belgeseli olan GS lılarsanız videoya tahminimce rahatça ulaşabilirsiniz.
Başta da değindiğim gibi bu an sadece GS'lılar için değil Hagi'yi Karpatların Maradonası olarak tanıyan bizim nesilin neden ona taptığınının ispatıdır.
Neyse geleyim 'O AN ' a ;
Yer Türk futbolunun takımlar seviyesinde geldiği en yüksek nokta Parken Stadı-Kopenhag-Danimarka 2000UEFA Kupası Finali. Maç bizim açımızdan iyi gidiyor, tribünler mükemmel, son dakikalar gelmiş yaşlı oyunculardan kurulu Arsenal kendi ceza sahasına kapanmış maçı uzatmaya götürme planları içinde.
Ve dakikalar 90 +1. Kimin yaptırdığı hiç önemli olmayan bir faul kazanıyoruz. Hem de ceza sahasının sol çaprazından kaleyi karşıdan gören bir noktadan ,uzaklık 23 - 24 metre. Topun başına üstad Hagi geliyor,yanında da Hakan Şükür; neden orda bilen yok . Heyecan 15 yaşındaki bünyeyi almış zangır zangır titretiyor. Hem TRT'de Ömer Üründül hem bütün Türkiye topun başına Hagi'yi davet ediyor. Eller vücutla 90 derece yapmış, avuçlar yüze doğru, dudaklarda bilinen bilinmeyen bütün dualar. Hadi be Hagim yıllardır onlarca kez yaptığın işi yap, at şunu da yıkalım tüm dünyayı. Hakem düdüğü geliyor. Topa vuran Hakan Şükür ve top dışarıda. Hakem son düdüğü çalıyor ,uzatmalar.
O vuruşu ne biz ne Terim ne dünya kimse beklemiyor. Ve baştada 10 numara beklemiyor. Hagi topa vurmak için herşeyini ayarlamış bekliyor ama Hakan vurmuş top dışarı gitmiş hakemde maçı bitirmiş bile. Ve işte 'O AN ' yaşanıyor. Hagi Hakan'a öyle bir bakış atıyor ki üzerinden 8 sene geçmiş, maç onlarca kez izlenmiş olmasına rağmen boğazıma bir yumruk iniyor. Hagi, Hakan'a dünyadaki terbiye seviyesi en düşük küfürden bile etkili bakıyor. Hakan ise özür dilemek bir yana dursun, Cantona tarzı dikilmiş yakası, Tusubasa tarzı kesilmiş saçını karıştırarak gözlerini yere dikmiş kafasını kaldırıp Hagi'ye BAKAMIYOR BİLE.
Sonraları düşününce belki de Hagi kırmızıyı bile bilerek gördü diye geçirdim içimden. Belki de 'Bakalım bensiz birşey yapabiliyormusun Hakan Şükür ' demiştir Adams a yumruk atarken.
Benim ki biraz da Oscarlar almış senaryosu süper bir filmi tekrar izleyen adamın filmde yeni yeni farkına vardığı bazı şeyler olduğunu farkettiği gibi bir anı yansıtma isteğiydi.Maçı tekrar izleyecek olanlara burdan dikkat etsinler diye bitireyim bari.

22 Eylül 2008 Pazartesi

Yorumsuz

'Maç D Smart daydı izleyemedim'

İstanbul da oynanan BJK-Metalist maçı için NtvSpor daki Futbolun Zirvesi programında yorum yapamazken.
Bir de Hıncal a şezlong yorumcusu derler. Adam güya Türkiye nin en ciddi spor kanalında 10 yıl oynayıp, kupalar kaldırdığı, kaptanlık yaptığı takımın hem de İstanbul daki maçının yorumlanması istenince söylediği cümle. Maça falan gidemedin anlarım ama herşeyi geçtim birader milyon dolarlık topçuydun evine bi D Smart taktıramadın mı???

Lucky Slevın

Ne zaman çıktı kaç dakika falan bilmiyorum. İki hafta önce DVD de izledim .Bu türü severim,hani sonu acaip olup, noldu len şimdi dersin ve film biter 15- 20 dk şapşallarsın. Neyse öyle bir film kaçırmayın izleyin derim.

European Football


Takım yorumları için milli maç aralarından önceki 3 maçı bekliyorum ama bir iki takım gözüme girmeye başladı .

İtalya da Juventus kadro derinliğine sahip mi bilemiyorum ama eğer şampiyonlar liginden vazgeçer, lige baş koyarlarsa kupayı kaldıracak tecrübeye sahip olduklarını gösterdiler ilk 3 haftada.

İspanya da Valencia ve Villereal in futbolunun, Real Madrid in üst üste alabileceği 3 üncü şampiyonluğu zora soktuğunu düşünüyorum.Barselona Gijon a 6 attı rahatladı, Gijon toparlanamaz haftaya da Bernabeudalar zaten.

İngiltere de yaş ortalaması düşük ve başarılara aç kadrosuyla Arsenal 5 hafta sonunda liderliğe oturdu ama Chelsea nin kendi sahasında Man. Utd. ye geri düştüğü maçta yenilmemesi önemli bir mesaj gibi duruyor. Totenham ise büyüme operasyonunu başaramamış gibi duruyor,orta sıra takımısın orta sıra kal!!! Manchester ın mavileri ise Porsmouth a ders verdi; 6-0

Fransa da Lyon yine kopma noktasına geldi önümüzdeki 2 hafta arasında şampiyonlar ligine motive olacaklarını düşünürsek puan kayıpları muhtemel. Marsilyanın futboluna dikkat; keşke o takımda Cisse ile Ribery de olsaydı. St. Etttien yazımı yayınlamıştım PSG maçından önce, beni hayal kırıklığına uğratmadılar.

Almanya da Werder Oktoberfest den de yararlanıp Münih e kendi evinde 5 attı. Stutgart maçını izledim, Karlsruhe öne geçdiği anda bile 'Stutgart alır bu maçı' dedirtecek kadar özgüven depolamışlar ve herkese bunu hissettiriyorlar. Schalke bildiğimiz gibi lige iyi girdi sonu aynı olur; 3üncülük yada 4üncülük :)

21 Eylül 2008 Pazar

Lincoln-Kewell-Baros


Baros 4 günde 4 tane attı zaten gol atması için alınmıştı sezon başında gol yollarında sıkıntı çeken takımı açan isim oldu. Kewell için sezon başından beri notum 10 üzerinden 9 du; takımı tek başına taşımaya çalşıyordu. Ama belki de en önemlisi bugün sahada gördüm ki Lincoln un dönüşü olmuş. Bellizona maçını izlerken 'bu adam ilk geldiği günler hep kaleyi gördüğü zaman vururdu ve atardı niye hiç vurmuyor ?' sorusunu sorup durdum son dakikada vurdu geri dönüş sinyalini verdi. Bugün ise tam bir takım lideri olduğunu gösterdi yaptığı 3 asist değil benim için önemli olan. Şeytan ayrıntıda gizlidir demişler; gol sonraları beni mutlu etti. Nondanın ayakkabı parlatıcılığı, Lincolnun herkesi toplayıp yıllardır süre gelen sıkısıkı sarılarak zıplayarak yapılan gol sevinci için uğraş vermesi ve hepsinden ötesi bonus tarzı saçlarının sağanak yağmur altında Schalke zamanlarından kalma arkaya tam yatar hale gelmesinden sonra yoğun yağmur altında yorulmuş olsa da çok zinde ve ağzı kulaklarında bir LİNCOLN . Çok özlemişim.

Not: Hadi bakalım bütün savunma zaaflarına rağmen Skibbe ye 2 hafta daha şans tanıma zamanı.2 hafta daha izleyelim savunmayı da düzeltsin taraftarın gözüne girsin.

Deplasmanda Kareografi

Taraftarı olduğum GS tribünleri kısacası ULTRASLAN Türkiye de bazı konularda hep öncü olmuştur. Bunlara değinmeyeceğim sadece şu sıralar yaptıklarına bir iki kelam etmek istedim.Sami Yen de yaptıkları organizasyon ve kareografilere söylenecek sözümüz zaten yok ama maddi ve lojistik zorluklara rağmen 1.5 sezon önce başlatmış oldukları deplasmanda da kareografi yapabilme yeteneklerini bu sezon sanırsam gelenek haline getiriyorlar. Ankara da ki deplasmanlarda!!! aralarına katılıyor olacağız.

Fatih Solak


Hep derdim bi maçtada savunma için değil de hücumda onu düşünen bi maç çıkartsak da 1- 2 basketini görsek. Tanjevic Ömer Aşık ın yerine aldı kadroya sonra da son Fransa maçında potaya 16 sayı bırakmasını sağlayacak kadar zaman verip oynamasını sağladı. Ahda vefa işte budur ,FATİH e de ayrıca helal olsun...

20 Eylül 2008 Cumartesi

Küstüler Galiba

Bayern - Werder maçı sıralarında evimden Bahçeliye geçcem; maça iddaadan banko Bayern demişim . Evden çıkmam gerek ama bırakamıyorum . 10 uncu dk olsun kalkcam 15 olsun hadi kalkdım derken 30 uncu dk ettim saat 5 oldu, amann Bayern aldı bu maçı zaten hadi artık daha fazla geç kalma dedim kalktım. Ayakakbı faslı ,asansör aşağıya indim bir gol haykırışı.1. katta öğrenciler oturuyor. Heralde Bayern yada Werder destekçisi değillerdir eeee ligde de maç yok hayırdır diyorum. Bahçeliye geldim eve gircem .Evin önündeki kuaför çıkıp karşıdaki lokanta çalışanına Werder 5 atmış diyor.Yanıtım net OHAAA.
Meğersem 1. kattaki çocuklar iddaa falan oynamışlar, Werder destekçisiymiş kendileri bundan sonra bittiler gözümde zaten Beşiktaşlılar. Girdim eve maç skoruna baktım goller falan bakıyım diye girdim nete Dk 30 da açılmış gol perdesi. Yapılır mı be bu bana tam maçı izlemeyi bırak gol ye. Anında suçluluk hissi 'maçı izlemeyi bırakdın, inancını iletemedin, adamlar kaybetti, iddaa kuponun yattı aferin sana '.
Neyse moralim bozuk ama izlediğim 30 dk. gerçekten muazzamdı, sonrasını bilmiyorum ama futbol denen şey bana kalırsa son 3 yıldır ne İspanya ne İngiltere ne de İtalya da sadece bu ligde oynanıyor.İyi olmayan savunmalar, sert orta sahalar ve fırsatçı golcüler ile her takımın birbirine meydan okuduğu tek lig .Kısacası her an herşey olabilir .Futboluda zaten bu yüzden sevemedik mi?

19 Eylül 2008 Cuma

St.Ettien-Psg


Her zaman büyük sempatim oldu bu takıma . Yaşımdan dolayı Platini li zamanlarını izleyemesekde gerek Ntv sunucuları (başta Okay Karacan) gerekse Futbol Mundial programı ve de son yıllarda görmüş olduğum tribün şovlarından dolayı St. Ettien takımı Fransa liginde Lens den sonraki favorim oldu herzaman.(Lens neden derseniz sarı kırmızı + 98 cm sındeki efsanevi şampiyon kadrosu). Renkleri mükemmel ,ırkçılıkla alakası yok ama belkide formayı giyenlerin çoğunun zenci olmasınında bunda etkisi vardır . Neyse , bu hafta pazar akşamı pisicikle kendi evlerinde kapışcaklar ,tarihten gelen ırkçı pisicik taraftarı kapışmaları vs. kısacası maçın taraftar gözünde önemi büyük . Maç program listesine baktm Marsilya -Monaco maçı yüzünden Kanal A pazar gecesi 00:30 da banttan vercek . Kaçırmamınızı tavsiye ederim.

Sivas 'dan Dön ; Dümdüz UEFA Kupasına

Sivas ı Petkoviç in olmayışı sonucu büyük kaleci hatalarıyla İntertoto kupasından eleyip Uefa ya kaldı Portekiz temsilcisi Braga. Sonrasında ise öneleme de Zrnijki yi rahat geçtiler dünde Şampiyonlar liginden Juventus a elenip Uefa ya inen Pertzelka ya kendi evlerinde 4 attılar .Sivas da yapılan maçı izlemişdim TV den başta da söylediğim gibi kalecimiz önce frikik den sonra da 75 metreden golleri yemese Sivas tek kaleye yakın oynamıştı. Futbol böle bir oyun olduğu için güzel belki de adamlar intertoto dan başlayıp 2 hafta önce Şampiyonlar ligi vizesi arayan Pertzalka ya 4 atabiliyorlar.
Benim için bu sonucun önemi ise 2 gün önce değindiğim gibi (ki Braga ya ek olarak Liege ve Kaunasın aldığı sonuçları da gösterebiliriz) Şampiyonlar ligi ve Uefa kupası formatlarının artık bir değişimi haketmiş olduğu. Bu aralar atılcak bir update iki kupanın da izlenebilirliğini kat ve kat arttırır.

17 Eylül 2008 Çarşamba

KUN


Bu adam Messi nin 19 yaşında Chelsea ye karşı çılgın attığı günlerde Atletico ma yaklaşık 20 mılyon euro ya transfer olmuş dikkatleri üzerine çekmişti .FM 2008 de gidilen her takıma alınıp golleriyle mest ediyordu. Olimpiyatlarda şampiyon olan takımın belki de en aksayan ismiydi. Ama belki de o takımdaki antrenman temposunun sonuçları yavaş yavaş ortaya çıkıyor , çıkarken de mets edip iddaa da kazandırıyor. Çocuğa dikkat demiyorum zira izlemeye devam.

16 Eylül 2008 Salı

These Are The CHAMPIONS


Yazın başından beri hep önümüzdeki 2 günün hayali ile yaşadım.Ankara da oturan biri olarak Ali Sami Yen de çalacak olan mükemmel şampiyonlar ligi müziğini tribünlerden belki de ilk ve son kez dinleyebilmek için son şansımdı.Olmadı; çok üzüldüm, çok sinirlendim.Telafiyi dağbaşındaki (Olimpiyat Stadı) Bordouex maçına gitmiş olmakda buldum.Keşke şimdi İstanbul da olabilseydim neler vermezdim ki...

Başlığı ise incelediğim, dikkatimi çeken bir olaydan dolayı attım.Hepimiz biliyoruz dünyanın en büyük liginin adı Şampiyonlar Ligi ama şampiyonlar nerde.İlk olarak Galatasarayım yok . Sonra bi sayalım şu Şampiyonlar Liginde olan Şampiyonları diyorum; CFR(Romanya), İnternazionale(İtalya), Anorthosis(GKRK) adını bile yazmak içimden gelmiyor, PSV(Hollanda), Manchester United(İngiltere), Celtic(İskoçya), AAB(Danimarka), Bayern Münih(Almanya), Lyon(Fransa), Porto(Portekiz), Shaktar Donetsk(Ukrayna), Zenit(Rusya), Real Madrid(İspanya), BATE Borisov(Beyaz Rusya) tam tamına 14 Şampiyon.
Peki ya geri kalan 18 yani büyük çoğunluk. Tamam 2000 li yılların başında dünya futbol endüstrisi düşünülerek yok G7 yok G14 falan derken alındı o takımlarda ama o zamanlar UEFA Kupası bu kadar kaliteli ve heyecanlı değildi. Derim ki yaklaşık 4 yıldır Şampiyonlar Ligini eskisi kadar büyük bir zevkle izleyemiyorum. Nedenim basit; aç Fox Tv yi izle Chelsea -Manchester finalini onlar hersene kendi liglerinde zaten 2 tane final gibi maç oynuyorlar ve bu 3. finalin tadı ağızda biraz pas bırakıyor. 2000 den beri bu benim için böyle Valencia-Madrid finali de aynı taddaydı. Hele hele son 4 e 3 tane aynı ülke takımı kalmıyor mu çıldır o zaman.
Kısacası UEFA Kupasının tadının heyecanının ve ekonomisinin tavan yaptığı bu senelerde sadece Şampiyonları barındıracak bir ŞAMPİYONLAR LİGİ ve finansal olarak büyümüş İngiliz ,İtalyan,İspanyol takımların katılımıyla oynanacak olan UEFA Kupası daha zevkli olmaz mı? Ben Platini geldi eleli işte bu atağı bekliyorum...

15 Eylül 2008 Pazartesi

Okul Yolu


Oku oku bitmez bir üniversitenin yine oku oku bitmez olan bir bölümünde oku oku bitmiş biri olarak sabah 7 de ewet 7 de kalkıp liseden bitme fakülteme gittim bu pazartesi sabahı .Hala aklım almıyor nasıl kalktı bu bünye o saatte diye ne de olsa yaz boyunca staj yaptığım dönem hariç özellikle son bir ay hiç kimse ve hiç bir neden beni saat 13 den önce uyandırabilme özelliğini gösterememişti.
Asıl garibime giden ise benim okuma şevkimden daha çok karşımda bize bişeyler öğretme şevkiyle gelen hocalar oldu .Kısacası yine başladık ...

14 Eylül 2008 Pazar

3.Haftanın Ardından


Süper ligde 3 hafta 9puan yapabilen ve puansız takım olmadan geçildi. Her takım mücadele gücünü ortaya koyarak ve de ligin daha başı olması dolayısıyla riskleri göze almadan oynayarak geçirdi bu 3 haftayı.

Bizansa baktığımızda en hazır takım geçen yıl ki tkn.drkt. ile giren Bjk oldu.GS Skibbe ile yola çıkmanın acı faturasını ödedi ama genç yıldızlar umutları hala taze tutuyorlar.Fb de ise kadro ne kadar yeterli soruları Porto maçı öncesi iyice arttı.

Anadolu kaplanı TS eskiye mazi derler düşüncesiyle geleceğe yatırımın meyvelerini ileriki haftalarda daha çok alacağa benziyor.Bursa ,Antep,Sivas ,Kayseri ilk 5 için mükemmel bir yarış ve ilerleyen haftalarda çok zevkli olmasa da mücadele gücü yüksek maçlar izleyeceğimizin habercileri oldular.

Yeni gelenlerden en hazır Eskişehir gözükürken Kocaeli ve Antalya ile birlikte düşmemek için daha çok çalışmaları gerekeceği açık.

4 Ankaralı da orta sıralarda Konya ve Denizi ile sıralama yarışına girecekler .

Zaman ne gösterecek bilemiyorum ama ligden yavaş yavaş zewk almaya başlamanın zamanı geldi.Rasgele...

GİDİŞAT




Uçurumun kenarındayım hıdır diye biter sevdiğim bir türkü.Türk futbolunun da olduğu gibi.Sorun 2 yıl önce Türk futbolunun parlayan savunmacısı Can Arat ın ne kadar parladığı yada Hasan Şaş ın yıllardır beklenen 2002 performansına dönemeyişi değil .
Hangisinden sıralamaya başlayalım ki Hakan Şükür den boşalan imam kontenjanına emre nin getirilmesi operasyonuna girişen Aziz Yıldırımın tribünlerle kavgası mı?, Fatih terimin 2008 de başlayan geçen hafta Tanburacı olayı ile devam eden gazateci kavgaları mı?yada Belçika teknik direktörüne top fırlatması mı?
emre nin belcika maçından önce otobüste Gökdeniz e 'senin dilini koparırım' diyerek üstüne yürümesi mi ? Ya da dün akşam ki Volkan ile Ömer in birisiyle,birileriyle durduk yere kavga etmek istemeleri mi???


Belki de toplum olarak baya gerginiz diye geçiştirmemiz gerek demi ?Nede olsa sporun ve sporcunun görevi toplumu sakinleştirmek,orada spor yapıldığı duygusunu vermek,mutlu etmek değilmiş gibi ...

13 Eylül 2008 Cumartesi

KRAL


Her sıkıştığımız maçta onun adı inletti Ultraslan tribünlerini ve her zaman son gücümüzle bağırdık adını.Belki futbolunu canlı canlı izleyemedik ama derler ya büyük insanlar yıllar geçsede unutulmaz diye.Fatih Terim şampionlar ligini havaya kaldırabileceğimiz zamanda bırakıp gittiğinde de ,emre okan hakan bizi bülent akınlara teslim ettiğinde de riberyi elimizden kaçırırken de ve son olarak belözoğlu f5 e imza attığında da hep onun meşhur sözü çınlattı kulaklarımı


BİZİ SEVENLERE İHANET ETMEYELİM BABA!!!

12 Eylül 2008 Cuma

Kiev Nasihatleri :)))


Yarın akşamüstü 16:30 da Polonya 2009 elemelerinde 3 de 3 yapmış 12 dev adam Ukrayna ile final tadında bir maça çıkacak. Geldiği günden bu yana eleştirdiğim Tanjevic de Fatih Terim misali ne zaman kuyruğu kapıya sıkışsa çıkıcak bir yol buluyor .Bu seferde son kurşunu isabetli attı gibi gözüküyor . Kaptanlığa getirilmiş lider ve kahraman Hidayet önderliğinde geçen yıllardan kadroda aşikar olduğumuz 5-6 oyuncudan arındırılmış milliler umudumuz o dur ki yarın da ilk 3 maçdaki performansını sergileyip 2 maç kala gruptan çıkmayı garantiler . Maç 16:30 da NTVSPOR dan naklen yayınlanacak .

Not;3 sene önce falandı yine Ukrayna ile karşılaşmış ve unutamadığım son saniye 3üklerinden birini Lokmancuk dan yemiş ve yıkılmışdık ,ilk maçda Lokmancuk mokmancuk yokdu,mucizeyi biz gerçekleştirelim ve 4. maçda Polonya hesplarını yapmaya başlayalım uh ah dev adammm....

11 Eylül 2008 Perşembe

YENİDEN


Annemizin ligine geri dönüş zamanı. Zorlu geçirilen bir Ermenistan galibiyeti sonrasında Belçika dan alınan 1 puan ile tekrar lige dönüyoruz. Belçika maçından önce Fatih Hoca Ntvspor da Ersin Düzen le röportaj yapıyordu ve 'Euro 2008 bize ne kattı hocam?' sorusuna Fatih Hoca net olarak 'yan toptan gol yememişiz demek ki Türk futbolunun bu büyük sorununa çözüm bulmuşuz' diyordu ,sonraki sabah ise gazetelerde okuduğum yan toplar da zaafiyetimiz var açıklaması beni şaşırttı hele hele Belçika maçında yediğimiz yan ve duran top organizasyonundan gelen gol Hocanın hakkını Hoca ya vermek gerektirdiğini bir kez daha gösterdi.

Milli takımı fazla yorumlamak istemiyorum çünkü milli takımın zaten oranın başına getirilmiş kişinin yorumuna bırakılmış bir oluşum olduğunu düşünüp sonuna kadar saygı ve sevgi ile beslemek ve en nihayetinde susmak gerekirtirdiği kanaatindeyim.

Peki menümüzde ne var. Önce annemizin ligi sonra avrupa maceralarında ilk adımlar.

Ne olur?

Cevap; hayırlısı- nasip- kısmet(kral hakan şükür cavabı)

Ligde süprizlere açığım Hacettepe Fb ye Trabzon da BJK ya çelme takacaklar diye içimden geçirmiyor değilim bir GS li olarak.

Avrupa da ise lige ,futbola vs.. hazır olmayan teknik direktörler ve futbolcular kafilesiyle büyük bir tokat gelebilir ,hazırlıklı olmak gerekir .Nedeni ise açık zaten hangi takım yeni teknik direktörü ile başarılı olmuş ki .

1 Eylül 2008 Pazartesi

3...2...1...dıt dıt dıtttttt






Bombalar patlamak üzere .Ben ki Şampiyonlar ligine giderken transfer yapmamış, Ergun Gürsoy un saat 23 15 civarı Telegole bağlanıp GS büyük takımdır transfer bitmez her saniye birini alabiliriz diyip saat 24 civarı son dakika haberi için Süleyman Rodop a bağlanılınca Tamas-Petre-Bratu üçlüsüyle karşılaşmış bir takımın taraftarı olarak 1 Eylül tarihini pek sevmeyen bir futbolseverimdir.
Herkes de bilir ki Eylül geldikden sonra takımın 2 aydır çalışmakda iken ne diye transfer yaparsın ki.Bugün bunu anlar gibi oldum Uğur-Sabri-Barış dı derken boş kalan sağ beke Bursa dan Serkan Kurtuluşu kiralayarak çözüm getirmeye çalışdı Galatasaray, inşallah aranan kandır .
Berbatov için Man Utd. haberini bekliyorum demiştim.Araya yeni Arabic patronuna satılan rakibi Man. City girmiş ve büyük ihtimal Berbatov Man.City forması giyecek seneye.Ama olmadı Man. Utd.son dakika çalımını attı Berbatov u kaptı.Karşılığında da Frazier Campell 1 yıllığına Totenham a kiralanmış.
Man. City ise bence senenin bombasını patlattı Robinho 32.5 milyon euro ya City li oldu .Yeni Abramoviç benim diyen arap patron bakalım takımı Premier ligde ve Avrupa da nereye taşıyacak.

Livepool CM efsanesi (artık 30 lu yaşlarda) Steve Finan ı Zabelatadan açılan boşluğu doldursun diye Espanyol a vermiş.

Asıl garip transfer ise geçen sezon küme düşen Zaragoza lı Diego Milito İtalya nın orta şeker takımlarından Genoa ya 8 milyon euro ya gitmiş








Bursa-Kocaeli-ESES


Yıllardır özlemle beklediğimiz oldu.Anadolu takımları İstanbul hanedanlığını yıkmak için ilk 2 hftayı başarıyla kapadı.Trabzon fırtına gibi eserken, Antep te Tabata takımnı ayakta tutuyor ,Bursa da ise boş tribünlere oynanan maçda 3 yıldır takip ettiğim için , bir Sercan vardı noldu ona sorusunu soruyordum zaman zaman bu hafta nolduğunu gördüm bayaa iyi olmuş .
Gelelim tribünlere ; Bursa da seyirci stadın dışında şov yapmış takım herşeyi hakediyor,Kocaeli nde stad tıklım tıklımdı helal olsun Körfeze ,ESES imde ise nedenini bilemediğim bir sessizlik vardı belkide tribün daha iyi bir stadı hakettiğini düşünüyordur .Ama ne olursa olsun böyle futbol aşığı şehirleri ligde görmek insanın mutlu ediyor maçların tadını 2 kat arttırıyor, 2 büyükşehiri alt lige yollar KafKaf ile de ligi süslersek tadından yenmez herhalde seneye.

Quaresma-Pavluchenko





Quaresma sonunda erdi muradına en çok sevinen ise Fenerbahçe oldu herhalde .25milyon euro +pele yi göz kırpmadan verdi Mourinho nede olsa Chelsea den alışık göz kırpmadan para vermeye .Bundan sonra önü açık İnter in İtalya da ligi götürürler gibime geliyor Şampiyonlar liginde de görülmemiş başarılara imza atabilirler.
Gelelim Pavluchenko ya .Onun şansı Pogrebnyak EURO 2008 öncesi sakatlanmasıyla açılmışdı şimdi de Totenham yoluu tuttu.Modriç ,Dos santos ,Bentley di derken hücum hattı acayip sağlam oldu Totenham ın...
Derken son dakika da Man.City den sağ bek Vedran Corluka yı almış Totenham ,savunmayı da unutmadık mesajı olabilir ben az sonra Berbatov Man.Utd. de haberini bekliyorum


Skibbe'nin Çantası


Aslında blogu yaparken daha çok haberlere değinmekti niyetim ama 22 yıldır tarftarı olduğum takım en iyi transfer dönemini geçirdiği şu sezonda bana teknik direktör yorumu yapmak düştü.
Yav arkadaşım nerden başlıyım ki bu takım Feldkamp ın sert savunma anlayışıylanmı şampiyon olduda onun devamı sayabileceğimiz bir Alman teknik direkör getiriyorsun.Getirdiğin adam tecrübesiz demeyeceğim çünkü herkesce kabul gören bi konu bu.Asıl sorun seni takımındaki oyuncuların son 5 ay içinde bu işin kaşarı olmuş olmaları.Yani sezon sonunda son 6 hafta teknik direktörsüz bir şekilde şampiyon olabilecek kadar tecrübeli yetenekli ve akıllı bir kadron var.Burdan adamlar gitmiş Fatih Terim in yönetiminde Avrupada yarı final oynamış hemde son dakikalarda gelen gollerle bütün adrenalini 2 ay önce sahaya dökmüş rahatlamış sen bu adamları birşeye konsantre edeceksin ama yanına da 'ne diyır bakalım Kayahan abiiiii ' diye rap söyleyen bir Ümit Davala yı koyunca olmuyor işte olmuyor .

Sezon başında kötümser olmak istemiyorum demiştim ama ilk Steau maçında kalede Aykut ön liberoda Meira yı göünce ve skor 2-0 olunca hadi be Steau dedim 5 yapda Skibbe mkibbe kalmasın ortada .Olmadı ne yazık ki balımıza diyebileceğim goller ve rezalet bir Steau bizi 2 haftalık da olsa kandırdı. O maçdan sonra Skibbe efendi ne dedi 'Topal ve Aykut formda değiller' ya şakamısın sen bizim başımıza arkadaş.Senin işin ne? kadrodaki 22 kişiyi de formda olmasını sağlamak değil mi ? hadi diyelim kişisel problemdi sakatlıkdı adam formda değil, o adamın formda olmadığını görüp maça doğru adamlar ve doğru taktikle çıkmak değil mi? Tabi ki değil (miş), adamın işi gücü futbolcusuna suç bulmak; 2. maçdan sonra da Lincoln formsuz dedi çıkdı ...Aloooooo hiç değilse herşeyi; parayı ,itibarı ,salı-çarşamba izlenilecek maçları herşeyi geçdim de şu Ali Sami Yen Hell son kez o müziği duymayı hakketmiyormuydu.

Geçmişse değindik sıra gelecekde sonuç ne olur da. Sonuç bence açık taraftar kızgın kırgın ,futbolcular da herzaman tribüne oynadıklarından teknik direktörle aralarının iyi olabileceğini sanmıyorum hele hele adamın maç sonrası açıklamalarından sonra imkansız gözüküyor bu.Sezon başı yazımda da değindiğim gibi sen zaten küçücük mini minnacık bir çocuk(kadro) yaratıosun yönetim olarak bu çocuğu dünyaya getirmeyi planlıyorsun ama anne seçimin rezalet, 15 yaşında dünya yüzü görmemiş bir genç kızı alıp anneleri bu olacak onlara evde o bakacak diyorsun; belkide başına dünya yüzü görmüş bir tenik direktör alıp hanedanlığını tehlikeye atmak istemiyorsun, ne dersek o diyorsun ...Çözüm ise açık bildiğim kadarıyla Deschamps daha kimseyle anlaşmadı ve boşta....