11 Haziran 2011 Cumartesi

Her Seçiş Bir Vazgeçiş


Neden, nelerden vazgeçeceksiniz yarın? Neler elinizden alınırken siz sorgulama gereksinimi bile duymayacaksınız? İzmir'liler (daha çok kızları) 'Yaşasın İzmir Cumhuriyeti 'yazacak bazılarınız keşke İzmir'li olsam diyeceksiniz. Yüzde 50'ye yakınınız ( hadi diyelim burada blogu takip edenler, benim arkadaşlarımdır falan ortalama 25'e düşsün) başbakan balkonda konuşma yaparken göğüsleri kabaracak. Demi? Yine bazılarınız barajı çok şükür bu seferde geçtik diye sevinecek mesela. Az da olsa birileri de meclise 2-3 adam koyduk diye sokaklarda bağımsızlık kutlamaları yapacak.

KOMİKSİNİZ...

Oyuna ortak edildiğinizi düşüneceksiniz,75 yaşındaki anneanem gibi. Bu bana verilen bir hak diyerek belki egonuzu belki de benim anlamadığım bir şeyinizi tatmin edeceksiniz. O sandığa giderken neleri kabullendiğinizi, neleri teslim ettiğnizi hiç mi hiç düşünmeden hem de.

Koca bir yoksulluğa oy atacaksınız ilk olarak. Yetinmeye oy atacaksınız, sizin kadar çalışmadan ( ABD,AB) insanların daha fazla refah içinde yaşamasına bu dünyanın düzeninin devam etmesine oy atacaksınız. Hem de büyük bir orgazmla eve dönerek, o kutsal görevi yerine getirmiş olarak.

Yok, yok siz oy atın. Ben atmayın demiyorum sadece az biraz hatırlayın nasıl bir dünyada yaşadığınızı. Mesela bir emeklinin gaz bombası atılması sonucu öldürüldüğünü hatırlayın yada bu ülkeyi yönetmeye aday olan iki partinin on yıllar sonra güneydoğuya girebildiğini bilin. Şunu da kafanızın bir yerine yazın; sizin attığınız oy hiç bir şey. Siz o tatmini yaşarken milyonlarca oy pusulasına toplu işaretlemeler yapıldığını, Sivas'tan ötede demokrasinin 'd' sinin başlangıç aşamasında olduğunu da bilin ki atarken bari o orgazmı yaşamayın. Bir hata yaptık önümüze bakalım falan diyin.

Eee, ne öneriyorsun bol keseden atıyorsun da diyenlere de tek bir şey öneriyorum. Ben oy kullanmayacağım. O uykuya dalıp nice rüyalar görmemek için, 5 Kasım'ı hatırlamak için (Remember, remember the fifth of november) kullanmayacağım oyumu. Sonuç ne olacak ? Benim adıma hüsran tabi ki :))) Ama hayallerim hep devam edecek. Her seçim arefesinde, bu seçime seçmenlerin yüzde 60'ı 70'i oy atmaya gitmese acaba ne olur diyerek bir umutla bekleyerek gireceğim. İşte belki o ütopya gerçekleşirse birşeylerin değişeceğine olan inancımla yaşayacağım. Çünkü biliyorum ki eğer o kadar insan hiç bir siyasi, dünya, kültür vb. görüşü olmasa dahi sırf protesto için, sırf bir uyarı için o sandığa gitmeyecek kadar AKILLANDIYSA zaten çözüm bütün bir dünyanın üzerine güneşten daha sıcak, güneşten daha yakıcı bir şekilde doğmuş demektir.
WHATEVER YOU DO, DON'T FALL ASLEEP!!!

Hiç yorum yok: