29 Aralık 2009 Salı

Brezilya'yı Sallayayn Hit

Ekşisözlükte 'aside baz doktum maksat ph olsun' paylaşmış videoyu. Dinleyincede hoşuma gitti bir kulak da siz verin bakalım.
Rio bölgesinden bir halk türküsü
'GALATASARAY'



27 Aralık 2009 Pazar

Hangisi?


Uzun bir süredir sinemaya gitmiyordum. Geçen hafta Vavien dün de Avatar'ı izleme fırsatı buldum. İlk olarak şunu söylemeliyim ki sinemaya gitmeyi özlemişim çok. Neyse soru net eğer aklınızda sinemaya gitmek varsa kesinlikle VAVİEN'i tercih edin. Gerçek bir film izlemiş olur baya gerilir baya kahkaha atarsınız. Avatar'ı ise 3d de kaçırmayın filmin konusunu senaryosunu bir kenara atın( çünkü Pocahontasla aynı) kulağınızı tıkayıp 3 saatlik göz yorulmasına katlanın ve evet kamera teknolojisi bayaa gelişmiş diyerek filmden çıkın.
VAVİEN VAVİEN VAVİEN
Bu filmin değeri çok ama çok sonradan anlaşılacak...

-İçine atıyosun atma
-yok abi atmıyorum
- Yok yok içine atıyorsun atma Celal içine atma ben görüyorum içine atıyosun...

24 Aralık 2009 Perşembe

20 Aralık 2009 Pazar

NBA'de 4. Hafta




Dün akşamki maçlarla beraber çoğu takım 27. maçlarını tamamladı. NBA'in fikstürü nedeniyle bazıları 24-25 maçda kalmış, bazıları yaklaşık 15 maçını evinde oynamış gibi gariplikler olmasına rağmen Noel öncesi takımların bulunduğu yerler ligin ilk bölümü için beklendiği gibi oldu.
Doğu ile başlayalım bu hafta. İlk 4'ün isimlerini ezberlemeyen kalmamıştır heralde. İlk 4deki yerleri garanti olan takımların lokomotifi bu sene de Boston. Uzun galibiyet serisini cumartesi akşamı Phili'ye kaybederek bitirdiler ama arkalarından gelen Cleveland ile bu sene doğu finalinin yeri garanti diyebileceğimiz tek takımı. Geçen yılki şanssızlıklar olmazsa finalin adı Boston-Cleveland olacaktır. Bu arada Orlando ve Atlanta'yı bir kenara koymayalım. Onlarda playyofflar ile savunmalarını bu ikilinin seviyesine çıkarırlarsa hücum konusunda en az onlar kadar başarılılar ve bu sayede süprize neden olabilirler. Doğuda kalite bu kadar düşükken sadece Wade'e bel bağlayan Miaminin de %50 lik galibiyet yüzdesini geçen tek takım olması hayret verici. Milwaukee ve Toronto ise bu gün itibariyle playyoff görüntüsünde kendilerine yer bulmalarına rağmen daha bir somun ekmek yemeleri gereken takımlar.


Batıda da doğudakine benzer bir durum var. Lakers Boston'ın yaptığını yapıp uzun bir galibiyet serisi yakaladı ve işlerin kızışmasını sağladı. 17 maç içerde 8 maç dışarda oynamalarına rağmen şu anda batı finaline bilet alan ilk takım görünümünde. Onalrı zorlayacak takımlar ise tesbih taneleri gibi dizilmiş durumda. Denver, Dallas, Phoenix, Houston, Utah, San Antonio, Portland playyofflarda daha iyi yer kapma mücadelesi veren takımlar. Utah ve Houston'ın üzerlerinden ölü toprağını atmasından sonra ligin 2. ve 3. bölümlerine yıllardır damga vuran San Antonio ile ligin üst kımı daha çok karışacaktır. Bu konferansın doğudan farkı plaofflara %50 lik galibiyet yüzdesine sahip takım veya takımlar bile playyoff listesine kendilerini ekleyemeyebilirler. Batı için son sözü lige 0-4 ile başlayıp ben ve çoğu kişiden de nereye gidecekler sorusu ile yargılanan Clippersa. O günden sonra 12-10 yaparak yükselişe geçtiler ve Baron Davis liderliğinde zevk veren bir takım oldular, izlemeye değerler.



19 Aralık 2009 Cumartesi

Avrupa'da Bahar Ayları

Benim için de uzun geçen bir hafta sonrası baya konuşcak konu vardı aslında ama ben kısa kesip giriş-gelişme bölümlerini atlayp direk sonuca ulaşcağım.

GALATASARAY-ATLETİCO MADRİD
FENERBAHÇE-LİLLE

Aslına bakacak olursak Avrupa'da 6. hafta hiç işimize yaramadı. Grup liderliklerini garanti olan takımlarımız yedek kadrolarla maçlarına çıkınca ne maçlar tad verdi ne sonuçlar. Alınabilecek 18 er puanı FB kendi evinde 1-0 öne geçtiği maçta Twenteye hediye ettiğini GS'ın ise grup sonunculuğuna soyunan Sturm 'u 2 maçtada yenemediğini düşünecek olursak Avrupa tarihine geçebilcek bir başarıyı ülke olarak çöpe atmış olduk. Her neyse bu iki takım içinde şimdiden birşey söylemek çok aptalca olur. GS 'ın 5 FB'nin 7 gün içinde oynayacağı maçlar sonucu yola devam edip edemeyecekleri belli olacağına göre o haftaki form çok önemli. Geçen yıl GS 'a boyun eğen Bordeauxun Fransa'da sonradan şampiyon olduğunu unutmamak gerek ve o bir haftalık kısa süreye tam hazır girmek işin parolası olacaktır.
6. haftanın asıl moral bozan konusu BJK'nin CSKA mağlubiyei oldu. Almanlar yenilince bizde yenilmiş sayıldık bir yandan ama ülke puanındaki direk rakibimiz Rus takımına yenilmiş olmamız ve o Rus takımının şampiyonlar liginde yola devam ediyor olması ülke puanımızı denize döktü. BJK aynı 2 yıl önceki Porto maçında yaptığı hatayı tekrarlamaz diye düşünüyordum ama Avrupa başka birşey tekrar görme fırsatımız oldu.
Daha fazla uzatmadan AVRUPA'da ülke puanımıza bir höz atalım



Bundan sonrası değindiğim gibi günlük ve haftalık performanslar ve takımlarımızın avrupada ilerleme isteğine bağlı. Gelecek yıllarda 8. ve 9. sıranın hayal olup olmadığını Şubat ayında konuşuruz...

11 Aralık 2009 Cuma

400


Yaklaşık 15 ayı geçmişim blogda. Bazı blogcu arkadaşlar gibi bende bazen bu diyarlardan çekip gitmek bir daha yazmamak istedim. Sonra 'amannn canım zaten kim ilgileniyor ki blogunla otur oturduğun yerde sonra canın sıkılınca yine yazarsın' diyerek devam ettim. Ve bugün 400. blogumu şu anda sizinle paylaşıyorum.
Aceto Bülent Demirlenk abimizden aldığımız ilhamı ve can sıkıntısı ile geçen yaz aylarını doldurma amacıyla girdiğim dünyanın içinde bugün 400. postuna ulaşması benim açımdan tek kelimeyle mükemmel. Fakat bundan sonrası daha önemli gibi geliyor bana. Bugüne kadar nasıl kendi düşüncelerimiz için savaşımızı açıp savaşta yenilsek bile dürüstlüğümüz kazandıysa bundan sonraki 400ler 500 ler 1000lerde de sizlere dürüstlüğümle ulaşmaya çalışacağım. Ne günlük kaygılar ne mahalle baskısı etkin olacak bundan sonrada, ne düşünüyorsam onu kelimelere dökmeye çalışacağım ve tek dileğim sizlerle kurduğum bu güzel iletişimin sonsuza dek sürmesi...

NBA'de 3.Hafta


Tekrar etmeme gerek var mı bilmiyorum ama NBA'i bu sezon 7 maçlık seriler halinde takip edeceğimi ve hafta kelimesini 7 maçlık değerlendirmelere göre yapacağımı önceden belirtmiştim.
Bu hafta göze çarpan 2 önemli konu var;

1.si sezon başında da belirttiğim gibi doğuda BOSTON batıda LAKERS'ın sazı resmen ellerine almaları oldu. Boston dün gece Washington'ı geçerken 9 maçlık galibiyet serisine ulaştı ve doğuda 18-4 ile liderliğe kuruldu. Onları Orlando, Atlanta ve Cleveland 1'er maç arayla izliyor. Batıda ise Lakers resmen rüzgarı arkasına aldı. Bu rüzgara Staples Center karayelide diyebiliriz. Çünkü oynadıkları 20 maçın 16 sını kendi sahalarında oynayıp sadece 2 mağlubiyet aldılar. Son 10 maçın hepsini kazanan Lakers batıda17-3 ile lider durumda.


Onları bu sezon en çok Denver ve Dallas zorlar diye düşünüyordum ve bu nispeten gerçekleşti. Nispeten diyorum çünkü aralarında 3 maç var ve playofflar geldimi bu iki takım ile Lakers arasında dağlar kadar fark oluşacaktır. Batıda bu haftanın yükseleni ise Utah oldu. Dün gecede Orlandoyu Salt Lake City'de 16 sayı geriden gelerek 120-11 yendiler ve son 10 maçta 7-3 lük seri ile playoffu üst sıralardan zorlamaya başladılar.

LAKERS ve BOSTON'dan sonraki 2. önemli konumuz ise NEW JERSEY ve MİNNESOTA. Bu iki ligin dibi takım hafta içinde aldıkları 2 şer galibiyetle taraftarlarının yüzünü güldürmeyi başardılar. NEW JERSEY 18-0 lık rekor mağlubiyet serisinden coach değişikliği ile çıkarken MİNNESOTA batıda 3-19 ile sonunculuğu kimseye kaptırmayacağını gösterdi.

Şimdiden söylememiz kehanet olmaz ama batıda ve doğuda liderler ve sonucular çoktan belli oldu. Diğer takımlarda playofflarda güzel bir yer kapmak için kapışmaya devam edecekler.
Bunun dışında lige değinmemden geçemeyeceğim iki olay damgasını vurdu. İverson'ın Philedelphia' ya dönüşü mutlu oldu. Ne kadar takımın kötü gidişi devam etsede Philiyi izlemek için bir nedenimiz var artık.

Portland'da ise Greg Oden'ın sakatlığı tüm ligde yankı uyandırdı. Bu sakatlık genç kadroyu büyük hedeflerden uzaklaştırabilir.
Bu arada ALLSTAR oylamasıda başladı. HİDO ve OKUR 'a hertürlü katkınızı bekliyorum.
www.nba.com

7 Aralık 2009 Pazartesi

Bu Senede Şampiyonluklar...

Fazla söze gerek bırakmayacak bir maç benim açımdan. Çok değil 5-6 hafta öncesine gidiyorum ve Sami Yen'deki Eskişehir maçını hatırlıyorum. İlk yarıyı 1-0 önde bitirmiştik ve ben buna rağmen maçı kapamış TV de başka bir şeye çoktan dalmış sadece ve sadece kanalların üst köşelerindeki skor tabelasının 1-1'e gelmesini bekliyordum. Beklediğim de oldu. O maç 1-1 bitti ve Galatasaray hakkındaki düşüncelerim o maçla yerine oturdu.
Takım 1-0 öne geçip 2. yi atamadığı her maçta sorun yaşayacaktır diye yazdım. Önce Eskişehir sonra Manisa hafta içi Panathinaikos ve dün İBB.
Çözülmesi gereken tek bir sorun var; golü attıktan sonraki 2. gol arayışlarında golü atacak bir forvet. Bu adamın kesinlikle NONDA olmadığı belli. Golü yedikten sonra savunma tedbirini bırakan takımlara orta sahaya gelip top alan bir forvet ile ne baskı kurulur hadi kurdunuz ne de gol atılır. Panathinaikos maçından aklımda kalan bir noktaydı dün yine aynısı yaşandı. Kewell sol çaprazda karşısında 3 İBB'li ve İBB kalecisi, ceza sahasına bakıyor ama hiç bir GS 'lı yok napsın vuruyor. Gol olursa olur olmazsa canımız sağolsun. Sonra dönüp NONDA'ya bakıyor ve 'Nerdesin be birader ' diyor. İşte GS 'ın en büyük sorunu. Maçta öne geçtikten sonra forvet oyuncusu daha çok ceza sahasında topla buluşmalı en azından buluşmaya çalışmalı. Bunun içinde herhalde Baros'u beklemek daha mantıklı olacak sonrasında ise ara transferde takıma 3. kaliteli forveti takviye etmek şart.

5 Aralık 2009 Cumartesi

3 Aralık 2009 Perşembe

Maça Nasıl Gideriz?


Şurdan sağa dönün burdan sol falan demeyeceğim. Anadolu insanımın ne zaman ve kendine hangi şartlar sunulduğunda maça gittiğini izledim bugün NTVSPOR'dao konuya değineceğim.
Malum haftasonu Kayserispor - Bursaspor maçı var ki herhalde tadından yenmez bir alt maçı olur. Hatta 0-0 a oynayanlar bana kalırsa baya şanslılar o kadar süper bir maç olacak ve şimdiden Kayseri Kadir has Stadında yer kalmamış, bütün biletler tükenmiş. Oh oh diyorum baya değinmiştim buradan Türkiye'deki boş tribünlere o yüzden çok ama çok güzel bir gelişme bizler açısından.
Eee peki ne var olay ne diye soranlar olursa şöyle açıklayayım; maç biletleri 1Ytl ve 2 Ytl 'den satışa çıkmış ve kısa sürede tükenmiş.1 ve 2 YTL bak bak bak. Süper eee başka başka; maç günü stada şehir merkezinden raylı taşıma bedava ohhhhhhhh!!!! Dahası; statta açık büfe meşrubat ve börek çörek oy oy oy( Kirli misali)
Ah benim güzel futbol ülkem. Lig 5. son haftaların en formda takımı 32.500 kişilik son teknolojiye sahip mükemmel stadında lig 3. ve sezonun en iyi futbollarından birini oynayan eski teknik direktörlerinin takımına karşı oynayacak ve o maçın biletleri 1 ve 2 YTL den satılacak yetmeyecek üstüne bonuslar konulacak ki biz statları dolduracağız.
Kafamdan küçük bir hesap yaptım gişe hasılatı 50.000 YTL çıkıyor toplam, meşrubat falan daha pahalıya çıkar diye düşünüyorum. Ama biletler herhalde normal sayabileceğimiz 5- 10 YTL olsa Kayseri yine 5-6 bin kişiye oynardı o maçı bu yüzden başkanda haklı olabilir. Sonra da Türk futbolu diye konuşuyoruz ,off offf bilet fiyatları 10-20 YTl olsa senede 20 maçı doldursa bu tribün takım 10 trilyon (eski lira) ile kazanç elde edecek senede. Bu da iki tane daha Makakula ibi doğru düzgün futbolcu transferi demek. Ben mi çok pembe düşünüyorum ve bu sahneleri görünce içim kararıyor bilmiyorum ama şehir Kayseri olduğu içindir belki de.
Bende mi gitsem ulaşım beleş üstüne yemek ANAMMMM...