28 Nisan 2009 Salı

Dışarda Aramasak


Malum, Bülent Korkmazın bu haftaki beraberlikteki payı , UEFA kupasından elenişimiz ve Lincoln problemine bu haftayla beraber Barosun eklenmesi ve alınamayan 2 ve daha fazla gollü , insanın içine su serpecek galibiyetler başta taraftarın yavaş yavaş da yönetimin canını sıkmaya başladı. Önümüzdeki 5 haftada gönül ister ki Semih Kayalar, Alpaslan Erdemler vb. gibi - PAF dan CEM SULTAN - gençlere Süper Lig tecrübesi kazandırarak geçirebiliriz.

Asıl içimden geçen bomba ise az önce kısa kariyer özetini NTVSPOR da dinlediğim 2 yıl önce klübün kapısından döndüğü söylenen ERSUN YANAL'ın 1-2 yıllık değil yapılacak düzgün bir plan ile 5-10 yıl süre ile GS'ın başına gelmesi. Denizli efsanenesinin yaratıcısı, Ankaragücünü modern zamanların en iyi sezonunu geçirten, Gençlerbirliğini UEFA'da çeyrek final kapısından döndüren , Ege ye daha 2 yıl önce şampiyonluk heyecanı yaşatan Yanalın Trabzon başında başarılı olamadığını takkesini önüne koyacak kimse söyleyemez. Sadri Başkan bile 2 dk. önce ' Böyle zamanlarda toplumu tutmak kolay olmaz , su akar yolunu bulur, şartları zorlamanın anlamı yoktu.' deyişi bu ayrılığın sadece sahadaki kötü sonuçlardan dolayı olamayacağı bize gösterdi. Milli takımdan ayrılışı bir FATİH TERİM hastalığı nedeninden olan -15 maç 8 galibiyet 4 beraberlik 3 mağlubiyet- Ersun Hoca o zaman ayrılırken yakın çevresine tek cümle etmiştir.

' Birgün İstanbul' a döneceğim; ama ben onlara gitmeyeceğim onlar beni getirecekler...'

Bu sözler sonucunda Ersun Yanalı yakından tanıyanlar elbetteki GALATASARAY'ı işaret ettiğini biliyorlardı. Bakalım önümüzdeki günler ne gösterecek . Önceden belirttiğim gibi kısa vadeli değil; belki 1 2- seneyi çöpe atarak ama 5 -10 yıl sonrayı hazırlayarak atılacak bir imza 48 yaşındaki teknik direktörün futbol hayatını zirvede tamamlamasını sağlayabilir.

Hiç yorum yok: