28 Eylül 2010 Salı

Avrupa'dan Fußball, Football,Calcio, Fútbol, Futebol, Voetbal

Dün başladık bugün de devamı gelsin. Önce kendi ligimizin ilk 6 haftasını kısa bir özet geömiştim sıra Avrupa'nın büyük liglerinde.
En sevdiğim ve izlenmesi bana göre en keyifli olan BUNDESLİGA ile başlayalım. Yakından takip edenler bilir Dortmund'u tutarım. Hem Möller'li kadrosu hem de tribünleri beni çeken olmuştur. 2-3 senedir bu ilgiye bir de Nuri Şahin eklenmişti. Geçen sezon başlayan yükseliş bu sene de devam ediyor sarı siyahlarda. Jurgen Kloop takımı gençlerden kurduğunda buralara gelebileceklerine çoğukişi ihtimal vermiyordu ama beni yanıltmadılar, sezona yenilgiyle başlasalar da 5 de 5 le devam edip 2.liğe yükselmeyi bildiler. Peki lider kim derseniz o ben dahil herkese süpriz. MAİNZ 05 bu sezonun en büyük süprizini gerçekleştirdi tüm kıtada ve 6 da 6 yaparak 18 puanla zirvedeler. Son maçlarında B.Münih'i deplasmanda 2-1 yenerek ne kadar formda olduklarını da gösterdiler. Şampiyonluk telaffuzu için çok erken, hele hele Bundesliga gibi şampiyonun son 10 hafta belli olduğu bir lig için imkansız ama lige süper başladıkları kesin. B.Münih ise tam bir hayalkırıklığı, önce Robben sonra Ribery sakatlanınca liderin 10 puan gerisine düştüler. Sene içinde toparlanabilirler ama acaba toparlanacaklar mı sorusuna cevap veremediğim 2 büyük ligin dibinde. Schalke ve Stutgart bu sezonun kayıpları. Stuttgart her sezona kötü başlar bir alışkanlıklarıdır ama o kadar transfere rağmen Magath'ın Schalkesi için beklenmedik bir başlangıç. Az öncede değindiğim gibi şampiyonun ve lig sıralamasının son 10 hafta belirlendiği Bundesliga adına konuşmak için daha çok erken, tek dileğimiz Dortmund'un bu formunu sezon boyu koruması ve şampiyonluğa uzanması olacak ve Nuri'li kadroyu daha yakından takip edeceğiz. İnşallah Hiddink' de NURİ'yi bir an önce farkeder ve Aurelio gibi 34 yaşında, Türk yapılmış biri yerine 20 yaşında Avrupayı sallayan Nuri'yi tercih eder.
Geçelim Premier lige. Bundesliga üzerine bukadar konuştuktan sonra hem daha az takip ettiğim için hem de çok büyük süprizler yaşanmadığı için PREMİER lige sıçrayalım. Evet süpriz yok geçen senenin şampiyonu Chelsea son maçta M.City'e takılsa da liderliğini koruyor. Peşlerinden ise Man.Utd., Arsenal,Man.City gelmekte. West Bromwich'in 5.sıraya yükselişi, Liverpool'un sadece 6 puanda kalması ve Everton'ın galibiyetle tanışamadan dibe demir atması üstünden geçilmesi gereken diğer başlıklar. Liverpool'un hem sakatlıklar hem de başkan değişimi yani takımın satılması yüzünden buralarda olduğunu hatırlatalım.
Serie A ya bakalım birazda. Biraz da diyorum çünkü sağolsun yayıncı kuruluş olan FOX TV maçları yayınlamama gibi bir karar almış sağolsunlar Roma-İnter maçını yayınlamayarak büyük vebal altında kaldılar ve kulaklarını çınlattılar. Çizmede daha 5. haftalar sonuçlandı ama doğru düzgün maç izleyemedik. Zaten takımlar bir ileri bir geri modunda devam ediyorlarken bir de takip edememek şu boş günlerde bayaa canımı sıkıyor. Neyse Şampiyon İnter 10 puanla lider devam ederken Udinese galibiyetsiz son sırada, ROma ise 1-0 lık İnter galibiyetiyle nefes aldı ama 5 maçta alınan sadece 5 puan şimdiden canımı sıkıyor. Milan onca transfere rağmen ne yapacak belirsiz, bir iyi bir kötüler, sahneye İbra çıkınca herşey güllük gülistanlık ama ona birilerinin yardımcı olması gerekiyor. Pato-Robinho-Ronaldinho 3 lüsü daha çok ağırlık koymalılar sahaya.Serie A için diyeceğim son şeyler Fiorentina, Genoa, Sampdoria, Palermo, Napoli'nin yükseğe sıçrayamaması olur. Bu takımlardan daha sağlam performanslar bekliyordum ama hiçbiri beklediğim açılışı yapamadı. Daha 5. hafta diyerek biraz daha zaman tanıyorum bu takımlara.
La Liga ise en çok takip edebildiğim lig, sağolsun varolsun NTVSPOR. Sezonu en geç açan lig olmalarına rağmen bütün takımların ne kadar hazır olduklarını sahada görebiliyorum maçları izlerken. La Liga için en çok dikkatimi çeken budur. Yaz sıcaklarında maç yapmak yerine sezonu geç açıp nefeslerini Nisan,Mayıs ayına saklayabilecekler diye düşünüyorum. Neyse geçelim ilk 5 haftaya ; Bursayı deplasmanda 4 leyen Valencia zirvede yenilgisiz otururyor. M.Topal'ı kadrosuna katan 'yarasalar' da herşey yolunda gidiyor, takım oyunu ve yardımlaşma hat safhada,fizik güç de zamanla yerine gelirse Valencia bu sezonun süpriz takımı olacaktır. Barca yine aynı Barca, Messi'Nin hafif sakatlığı canları sıksa da sorun çıkmadan atlattılar bu dönemi. MOURİNHO'nun Madrid'i ise hazırlık sürecinde, yapılan genç takviyeler bu sezon olmasa da seneye kupaların hepsine aday Real Madrid'i göreceğimiz anlamına geliyor. Ligin dibinde ise galibiyetsiz Zaragoza ve Deportivo var.
Ligue 1 da LYON'un çöküşü ve ST.ETTİEN'ın liderliği bütün Avrupa'da en çok konuşulan konulardan. Son hafta Lyon'u deplasmanda PAYET'in frkiğiyle yenen St.Ettien 16 puanla zirvedeki yerini korudu. Lyon'un sadece 5 puanla düşme potasında olması Claude Puel'in koltuğunu tepetaklak ederken sempati duyduğum Lens'ın da Lyonla aynı kaderi paylaşması bu sezon adına iç açıcı değil. Lyon elbet toparlanacaktır ama ya Lens? Neyse ki St.Ettien keyfimizi şu ana kadar yerine geitrdi. Yeşilleri Rennes ve Toulouse takip ediyor, Arles ise 7 de 7 ile bu lige 10 boy küçük olduğunu gösterdi il puanı ne zaman alacaklar bakalım.
Çizgi altı liglerde ise bizde 6 da 6 yapan Bursa, Portekiz' de 6 da 6yapan Porto, Hollanda'da 7 maçta 2 beraberlik 5 galibiyetle Ajax, Belçika'da 9 da 8 yapıp 25 puan toplayan Genk lider konumdalar.

Hiç yorum yok: