28 Şubat 2010 Pazar

Güle Güle Sevgi Kelebeği Güle Güle Hayro

47 yaşında tekrar başladığı futbol hayatına bir kez daha nokta koyan Hayrettin Demirbaş;
Seni Seviyoruz

26 Şubat 2010 Cuma

Sonuç- Biz Nolduk?



Gelişme- Biz Ne Yaptık?

Biz dün ne yaptık peki.
Aslında 180 dakikalık maçların 2. devresine kendi evinde çıkmanın avantajıyla sahadaydık, deplasmanda alınan skorlarda pek kötü sayılmazdı. taraftarlar hazır takımlar ise sakatlıklarla boğuşuyordu dün akşam.
Ama sahaya çıkanlar Türkiye'nin en geniş 2 kadrosu olduğu için pek de önemi yoktu sakatların sonuçta sahaya 11 kişi çıkılmıştı.
Galatasaray sahaya 0-0 ı korumak için çıkmıştı ki bu bizi TV başında çıldırtan ilk olay oldu. İlk yarı Rijkaard'ın istediği gibi beraber biterken Mustafa Sarp ve Uğur'un kadrodaki yerlerini sorgulamaya başlamıştık,
İkinci yarı gelen yoğun baskı Elano'nun yerini Ayhan'a bırakması üstüne gelen Uğur'un hatası ve Simao'nun güzel golü bizi yerle bir etti,
Golün gelmesini bekleyen takım ise bu golden sonra az biraz silkinip kısa sürede oyunu karşı sahaya yıktı ve Keita ile arzuladığımız golü buldu, bundan sonra ise her şey aleyhimize gelişti
Hakem Caner'in yaptığı baskı sonrası gelişen pozisyonda vermediği penaltı üstüne Caner'in 20 yaşında bir gencin yapacağı bir psikolojik bozulma sonucu 3 dk içinde yaptığı 2 faule sarı üstüne kırmızı vererek sonucun kaderini çizdi.
Sonucun kaderini çizen hakemdi ama noktayı koyan Mustafa Sarp oldu, son dakika gol pozisyonunda üstüne gelen Reyes'den kaçan Sarp sonucu belirledi,Forlan attı skor belirlendi.
Fener maçında ise benzer senaryo vardı,taraftar stadı doldurmuş, sakatlar oyunu belirlemişti,
Golü bulan Fener skoru tutmaya oynadı ve Alex ile kaçan gol o maçta da kaderi çizen an oldu. İkinci yarı tamamen oyundan düşen takımın golü yiyeceğini herhalde 5 yaşındaki çocukta biliyordu ve beklenen hata günün yıldızı Volkan'dan geldi. Skor belirlendi
2 takım da Avrupa'ya veda etti, elimizde anamızın ligi kaldı...

Giriş- Biz Kimiz?

Biz kimiz ki Avrupa'da finaller göreceğiz? Kimiz biz?
320 M euroluk ligin sahibiyiz biz,
O ligde bugüne kadar sadece 4 şampiyon çıkarmış fakat gazete satışı , maç yayını sadece 2 büyüğe endekslenmiş ligin sahipleriyiz
Yarımız GS'lı yarımız FB 'li bizim ; 30 milyon taraftarı nasıl 40 yaparızın hesabında olanız biz,
Biz 'sırf TFF' ye bağlı diye birbirimizi Avrupa maçlarında tutmak zorunda görmeyeniz'
Biz Balyozcuya, cami bombacılarına, uçak düşürenlere karşılık demokrasi savaşını cemaat kurarak yapanız,
Biz İhsan Doğramacı gibi 80' lerde Kenan Evren'den sonra en büyük pay sahibi 2. adamı devlet töreniyle toprağa vereniz biz,
Biz ne Republic of Fenerbahçe ne de Galatasaray Türkiyediriz aslında
Ne yapsak olmayan, bugüne kadar yabancı hocalarla hiçbir yere varamamış, Türk hocaların verdiği 'hadi koçum hadi aslanım gazlarıyla' Uefa 'yı kazanmış dünya 3'sü olmuş olanız
Biz ki 70 milyon nüfusa oranla en az lisanslı sporcuya sahip olan, yıllardır başvurup da bir kez olimpiyat düzenleyemeyeniz,
Ve işin kötüsü bunları yapabilmenin olimpiyat düzenleyebilmenin imkansız olduğunu bileniz biz,
Biz Nonda'yı satar , Anelka'yı yedek bırakır, Kezman'ı döver, Şaş'a laptop fırlatırız,
Bizim için verdiğimiz bilet parasıdır çoğu zaman takım tutmak
İşte bunların yüzünden umudu olmayanız
İşte bu yüzden 3. dünya ülkesiyiz biz ...

18 Şubat 2010 Perşembe

Anketlerin Sonucu

Avrupa ligi maçları öncesinde oylamamız bitmişti işte sonuçlar ve iki takımımıza da başarılar...

GALATASARAY 38 %60
Atl.Madrid 26 %40

FENERBAHÇE 39 %61
Lille 24 %39

17 Şubat 2010 Çarşamba

Saygı Duyarım #25


"... - kırkbeş gündür bekleyen tekel işçilerine, biz biraz daha düşünelim bir hafta sonra gelin konuşalım demek nasıl bir tavırdır?

abi sen satıyorsun. neyi satıyorsun? tekel'i satıyorsun, telekom'u satıyorsun. yakında demiryollarını da satacaklar. itfaiye'yi satıyorlar. kamuya ait olan her şeyi satıyorlar. sonra kemal unakıtan diyor ki 'amma komünistmişiz yahu, sattık sattık bitiremedik'diyor. bu halkın malını satıyorlar yahu. milletin malı bu. başbakan diyor ki, 'yetimin hakkını yedirmem' yediriyorlar işte. kaça sattılar tekel'i acaba ve o sattıkları kişi amerikalılara kaça sattı acaba? çok acı bir şey ama. tekel'in sadece arazisi ve elindeki stok ne biçim bir değerdir? şu an insanlar bağlarını söküyor biliyor musun? tekirdağ'da, mürefte'de bağlarını söküyor insanlar. büyük şirketler karşısında, küçüklerin şarap yapmak hakkı bile yok. bir köylünün şarap yapma hakkı kalmıyor elinde. büyük holdingler çalışacak, büyük alışveriş merkezleri oluşacak. bir kasabanın hayatı küçük esnaftır. küçük esnaf olmazsa orası şehir değildir. roma'ya gittiğin vakit orada küçük esnaf heryerdedir. peynircisi, şarapçısı, balıkçısı..bir tane alışveriş merkezi bulmak için şehrin kilometrelerce dışına çıkman gerekir.

- bunlar nasıl sözler abi? yoksa siz hâlâ komünist misiniz?

başka bir yol var mı yani? başka bir düşünce, başka bir hissiyat, başka bir felsefe var mı? dünyayı bir bahçe haline getirebilecek, insanoğlunun insanca yaşamasını, köleliğin kalkmasını, ırkçılığın kalmamasını öneren bir yol var mı? bir hayal dünyasında yaşıyorum belki ama ona inanıyorum.bir gün gerçekleşecek...."

Not; Vatan Gazetesinin 08.02.2010 günü yayınladığı Tuncel Kurtiz röportajının bir kısmının Eksisözlük yazarı Saryade'den copy paste yapılmıştır.

Magnin

Başta şunu belirteyim eski dosyaları açıp bişeyleri kaşımak gibi bir derdim yok ama yeni bulduğum bir video. Olaylı İsviçre maçının son anları ve soyunma odası girişi. Magnin'in gözündeki korku, olay yerine gidememe, uzaktan tırsan gözlerle bakma ne ararsanız var videonun sonunu bekleyin yeter ki...

16 Şubat 2010 Salı

Sevemedim Kara Gözlüm


Cidden sevemedim bu adamı, hep bi heyecanla izldedim aldığı güçsüz takımları bir üst seviyeye taşımasını ama sevemedim işte. Yardımcı Oğuz olacak deniliyor, ümitlerin başına da Ersun Yenal ismi dolaşıyor ama zor gibi. 1-2 maç yaparız adamın futboluna kıl olur basarız yaygarayı gibime geliyor ama tabi ki iyi olmasını diliyoruz. Geçen mayısda bir post atmıştım hatırlatma amaçlı koyalım buraya da

15 Şubat 2010 Pazartesi

NBA AllStar Haftasonu Özel

Evet çoğunuzun bildiği gibi bu gecenin özel yıldızları forma giyemediler dün gece ve pekçok yeni yetme allstar vardı sahada ama hiçbirşey bu haftasonunun tadını kaçıramadı.
Cuma gecesinden bahsedeyim öncelikle. Tam 7 yıl sonra açıkçası benim hiç beklemediğim oldu ve çaylaklar 2. yıl oyuncularına karşı galibiyet hasretine son verdiler. Verdiler vermesine de Dejuan Blair neymiş arkadaş öyle açıkçası ilk defa bu kadar dikkatimi çekti çocuk. Belki maç öncesi takım arkadaşlarını ayarlayıp ribaundları bana bırakın demiş olabilir ama 23 ribaundda alınmaz ki yani. Peki ya Russel Westbrook'a ne demeli? O kadar başarılı uzunun arasında aldı topu eline kimseye vermeden 40 sayı buldu. Eee bu kadar bencilin arasından da geleceğin en büyük yıldız adayını onurlandırmamak olmaz diyen NBA yönetimi gecenin MVP si olarak Tyreke Evans'ı seçti ve geleceğin yıldızı sadece sayı atarak olmayacağım der gibi Blair'ide ödülüne ortak etti ki gecenin akıllarda kalacak tek anı bu oldu diyebilirim. Bu arada da yapılan smaç yarışması elemesinde turu geçen Toronto'nun çaylağı DeRozan oldu.
Gelelim eğlenceli cumartesi gecesine. İlk önce Shooting Stars'da favori takım Texas (Nowitzki,Kenny Smith ve Beck Hammond) beklendiği gibi kazanan takım oldu. Skills Challenge'ı Nash yine kazanırken sıra 3 sayı yarışmasına geçti. Aslında Pierce benim sonunculuk favorimdi; şut stili yarışma için kolay değildi ve kazanmasına 1 e 100 verirdim ama o zoru başardı ve 20 sayıyla şampiyonluğunu ilan etti. Açıkçası beklemediğim bir olay olmasına rağmen bayaa sevindim çünkü bu adamın bu yaştan sonra hakettiklerini elde etmesi beni mutlu ediyor 2 yıl önce de şampiyonluğa sırf onun için mutlu olmuştum. Gecenin son yarışması herzaman ki gibi smaç yarışmasıydı ve çok sönük kaldı. Sönük kaldı çünkü Nate Robinson önceki iki sene de Iguadala, Howard ve Fernandezi küstürmüş 'Bunlar da smaç mı? Ben seneye orda olacağım' diyen Lebron niyedir bilinmez bu gazından vazgeçmişti. Brown, DeRozan, Wallace ve Robinson, kim alsa süpriz olmaz dı ama yine NATE ROBİNSON kazanınca 'Hoh yeter be kardeşim ' dedim artık . Adam 1,75 diye 3 kez üstüste şampiyon yapılmaz ki. Hele hele şu telefon oylaması; adam New York'lu agalar anlayın artık hayatta kaybetmez ölene kadar katılsa. Bi de % 51 aldı diyorlar. Bütün ülke vs Nate'in New York'u 2 senedir ezilen taraf hep bütün ülke ne hikmetse. Neyse neyse uzatmıyım sinirleniyorum hala.
Ve beklenen final. Başta da söylediğim gibi son 10 yıla damga vurmuş pekçok yıldızdan mahrum bir allstar. Kobe, İverson, Carter, Shaq, Mc Grady yok JKidd 5 dk. oynuyor sonra ben buna allsatr maçı diyorum hadi ordan arkadaş. Yerlerine yıldız olarak görebileceğim Chris Paul ve Brandon Roy'un sakatlıklarını saymıyorum bile. Yerlerine Rondo, Wallace, Lee, Horford, Rose, Deron, Durant, Randolph, Kaman gibi yeni yetmeler gelmiş. peh peh de peh peh. Dallas'dan skor ve dakika bildiriyorum. Maç az önce sona erdi Doğu 141 Batı 139, şimdi mikrofonlarımız Ankara'da. Böyle gereksiz zevksiz bir maç yada benim beklentilerim yüksekten uçuyordu. Herneyse işte MVP sonunda Dwayne im Wade im oluyor. Seviniyorum az biraz.
Bu arada ALLDECADE PLAYER 'ımız da KOBE BRYANT olmuş ona da tebrikler.


12 Şubat 2010 Cuma

Nba'de 7. Hafta

Biliyorum 7 maçı çokta geçirdim fakat bu haftayı Bursa-İstanbul hattında geçirdiğim için nete girmeye pek vakit bulamadım bulduğumda da All-Star öncesi yazarım diyerek kaytardım. Suçluyum biliyorum.
Öncelikle pazartesi günü özel bir allstar haftasonu yazısı yazacağımı belirteyim ama şimdilik lige değineceğim her zaman ki gibi.
İlk olarak lig liderine ve doğu grubuna göz atalım. 5 yıl önce Lebron Cleveland'a draft olduğunda bu takımın ligin kalburüstü takımlarından biri olacağını herkes görüyordu ama herhalde kimse bu kadar dominant olabileceklerini düşünmemiştir. 13 maçtır kaybetmiyorlar ve geçen yılın şampiyonu Lakersın bile 2 maç önündeler. Orlando, Atlanta, Boston üçlüsüne de 7-8-9 maç fark attılar ve liderliği şimdiden kapattılar. Doğuda playoff için son dört takım ise Toronto, Charlotte, Miami, Chicago ve Milwaukee arasından gelecektir gidişata göre ve bence Milwaukee'nin son sıra iöin şansı % 20'lerden bile az gözüküyor. Grup sonuncusu Nets ise iyice havlu serdi 52'de 4'ler ve son maçlarını kar yağışının etkisi le de olsa 1000 kişi karşısında oynamışlar ki bu bile ringden çekildiklerinin göstergesidir.
Gelelim batı grubuna. Kobe'nin sakatlığı bile lider Lakersı durduramazken diğer sıralar için senenin başından beri olduğu gibi fazla yorum yapmak istemiyorum. Batıda konuşulacak tek takım MEMO'lu UTAH. Ligin ortasıyla beraber süper bir form yakaladılar 10 da 9 yaparak grup3.lüğüne kuruldular. Başta da söylediğim gibi grupta hiçbirşey belli değil ve bu allstar arası onları nasıl etkiler bilemiyoruz ama yeni allstar Deron Williams sazı eline tam anlamıyla almıştı bu 10 maçlık süreçte. Hem takımı oynatıyor hem kendi çok iyi maçlar çıkarıyordu ki Utah 26,13 asist ortalamasıyla ligin açık ara zirvesinde bulunuyor ve bu istatistik 10 maçlık serinin anahtarı olarak görülebilir.
10 maçlık serimizin MVP si ise takımına 7 maç kazandırırken 40,2 dk. ort süre alan ve bu sürede 32,3 sayı 8,7 ribaund 2,7 asist 1,8 top çalma gibi 2. sene oyuncusundan çok da beklenmeyecek mükemmel bir perfprmans gösteren Oklahoma City'li KEVİN DURANT oldu. Gelecek yıllar için bir sinyal sayabileceğimiz bu performansının devamını uzun yıllar bekliyoruz...