23 Temmuz 2011 Cumartesi

Sert Takım

Gelecek sene Galatasaray'ı yenmek o kadar kolay olmayacak bu belli oldu. Yapılan son Felipe Melo transferi ile de kadro hafiften şekillendi. Şunu ön görebilirim ki 2000'lerde bücür ve koşan olarak adlandırılan oyuncularla başarıya giden, 2002'de teknik orta saha kurmaya çabalayıp başaramayan, 2008 Türkiye'sini ise büyük isimlerin (Arda,Hamit,Nihat,Tuncay) üzerine kuran TERİM bu sefer farklı bir şey deniyor. SERT, MÜCADELECİ, YILMAYAN bir takım yaratma çabasında. Belli ki T.T. Arena'ya gidenler ya da evden maçları seyredecek olanlar, bol gollü maçlar yerine Arenada canı için savaşan GLADYATÖRLER izliyor olacak. Canı için diyorum çünkü ARDA'nın takımda kalma süreci ve sonrasında yaptığı açıklamalar bana bunun izlemini veriyor. 'Fatih Hocam olmasa burada kalmazdım' demekten çekinmiyor ve ŞAMPİYONLUK için varlarını yoklarını ortaya koyacaklarını belirtiyor.
Sert takım dedim başta. Peki neden? Neyi sert? Herhalde futbol izliyorum diyenler hatırlarlar geçen yıl ki Hollanda-Brezilya çeyrek finalini ve Melo'nun koskoca Brezilya'yı, maçın başında rüzgar gibi esen Brezilya'yı tek başına nasıl manipüle ettiğini. Orta sahanın ortasında mücadele eden bir futbolcu için çok ama çok düşüncesiz, beyninden çok fiziği ve mücadelesiyle sahne alıyor. Ujfalusi yine aynı modda. İlerleyen yaşı Fiorentina günlerini arattırırken kasaplık konusunda her geçen gün üstüne birşeyler koymaya devam ediyor. Yine geçen sezon ki Atl.Madrid-Barcelona maçında Messi'ye yaptığı ve belki orada Messi'den başka birisi olsa en az 9-10 ay sahalardan uzak kalmasına neden olacak darbeyi yapabilecek kadar düşüncesiz,agresif ve sert bir isim. Bu iki ismin İTALYAN SERİE A 'dan öğrendiklerini Süper Ligde bol bol uygulama alanı bulacaklarını söyleyebiliriz. Ha hakemler eski hakemler olur 4 büyüklere kart çıkarmaktan çekinirler mi orası soru işareti.
Yeni transferlerle devam edelim. ELMANDER 'de hani İSVEÇ'in soğuğunu yemiş PREMİER Ligde kendini ispatlamış üst düzey sayabileceğimiz fiziğe sahip forvetlerden. Baros'un Türkiye'ye geldikten sonra ki gibi müzmin sakat moduna kapılmazsa, rakip savunmacılara bayaa iş çıkaracaktır.
MUSLERA kalede zaten bu zamana kadar ülke topraklarında yapılmış Schumacher ve Taffarel transferlerinden sonra gelmiş geçmiş en iyi kaleci transferi.Uruguay tecrübesi ve Lazio'da pişmesi avantajları, tek sorun Servet Ujfalusi ikilisiyle uyumu.
Gelelim kadroya katılan ve ilk 11 çıkma şansı en yüksek oyuncu SELÇUK İNAN'a. O da nazardan saklasın fiziği ne kadar kötü gözükse de geçen sene 30 maçın üstüne çıkmış, sakatlıklardan pek etkilenmeyen ve takımı sürükleyecek oyuncuların başında gelecektir.
Solda Arda sağda Kazım derken GALATASARAY'ın at sat bitmeyen kadrosu daha çok transfere ihtiyacım var diye alarm vermeye devam ediyor diyerek bitirelim. Gönül ister ki bir Volkan Şen, bir Sercan transferi olsaydı, takımdaki sorunlardan biri de Sabri'nin alternatifinin olmayışı, Eboue lafları dolaşıyor, inşallah olur. Daha yürünmesi gereken çok yol var kadronun yapılanması açısından, sadece biraz daha zaman bekleyelim ve görelim.

Hiç yorum yok: