13 Haziran 2013 Perşembe

Haziranda Ölmek Zor



gece leylak ve tomurcuk kokuyor 
yaralı bir şahin olmuş yüregim 
uy anam anam, haziranda ölmek zor 
calışmışım onbeş saat 
tükenmişim onbeş saat 
yorulmuşum, acıkmışım, uykusamışım 
anama sövmüs patron 
sıkmışım dişlerimi 
islıkla söylemişim umutlarımı 
sıcak bir ev özlemişim 
sıcak bir yemek 
sıcacık bir yatakta unutturan öpücükler 
cıkmışım bir dalgadan, vurmuşum sokaklara 
sokakta tank paleti 
sokakta düdük sesi 
sarı sarı yapraklarla dallarda 
insan iskeletleri 

gece leylak ve tomurcuk kokuyor 
'uyarına gelirse tepemde bir de çınar' demiştin yıllar önce 
demek ki on yıl sonra 
demek ki sabah sabah 
demek ki manda gönü 
demek ki 
sile bezi 
bir de memedin yüzü 
bir de saman sarısı 
bir de özlem kırmızısı 
demek ki göçtü usta 
kaldı yürek sızısı 
yıllar var ter içinde taşıdım ben bu yükü 
bıraktım acının alkışlarına 
3 haziran 63u
bir kırmızı gül dalı egilmiş üstüne 
bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta 
okşar yanan alnını nazim ustanın 
bir kırmızı gül dalı egilmiş üstüne 
bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta 
yatıyor oralarda 
bir eski gömütlükte 
yatıyor usta 

gece leylak ve tomurcuk kokuyor 

geçsem de gölgesinden tankların tomsonların 
suramda bir kuş ötüyor. 
haziranda ölmek zor....

Hiç yorum yok: