NOT: Bu karamsar yazıdan önce lütfen şarkıyı dinleyiniz...
Kaf dağının arkasında diye devam eder masallar. Her gün aynı masala uyanmak neymiş onu yaşıyorum 2 aydır.
Şikayetçi miyim? Belki
Mutlu muyum? Galiba
Nereye gittiğimi biliyor muyum? Fikrim yok
Yorgun muyum? Kesinlikle
Sorular, sorular ,sorular. Hepsini üst üste koyuyorum, koymak zorunda kalıyorum. Bugüne kadar içine girmek için eğitildiğim, hazırlandığım ve en sonunda arz ı endam ettiğim masalın içindeyim. Gün boyunca hiç bir şey yapmayacak dahi olsam sabahın köründe olduğum sakal traşından mutsuzum. Her gün aynı şeyi, şeyleri yapacak olmaktan tedirginim. BİR ÖMRÜ GÖZ AÇIP KAPAYINCAYA KADAR GEÇTİ DİYENLERDEN DAHA HIZLI GEÇİRECEĞİMİ DÜŞÜNMEKTEN KAFAYI YEMEKTEYİM. İşte bu satırları da o günler çok ama çok hızlı geçecek yolun sonuna bir anda gelivereceksin diye kendi kendimi uyarmak, ilerde de bakıp hatırlamak için yazıyorum. Tarih 28 eylül çarşamba 2011, fizy de müslüm babadan nilüfer çalıyor, 20 güne yakındır ilk defa eve 18: 50 de geldim ve günler sonra belki de ilk defa 8 saate yakın uyku yüzü göreceğim.
Evet sizi ilgilendirmiyor ama ileride açıp okuyacağım bu satırları, çok yorgunum be blog...