Benden etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Benden etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Aralık 2013 Cuma

Kaosa Sürüklenen Bir Ülkede Yaşamak

Allah'ın varlığıyla yetinip hukuku hiçe sayanların yönettiği bir ülke, İlime -bilime, deneye, mühendisliğe,  tıbba, sanata , kültüre sırtını çevirmiş bir ülke, spor yapmayı , yarışmayı bile bilmeyen bir ülke . Aşırılıklara ve veya sadece farklılıklara nefret duyan insanların ülkesi;
Yanlış anlamayın ağalar 1500'lerin  avrupasından bahsetmiyorum ;ama  doğrudur burada da sokakta insanlar yakılıyor , devletin silahından çıkan kurşunlarla öldürülüyor.
Yolsuzluklar falan hoş görülüyor, devlet için çalışmak insanlığa karşılıksız faydalı olmak gibi duygular tamamen silinmiş , kötü olan örnek olmuş tüm gençliğe, beyinler yıkanmı. Hakan'lar, Emre'ler idol gösterilmiş Kemalettin Şentürk'ler arkaya itilmiş, İbo-İzzet-Özcan'la yıkanmış beyinler Ruhi Su 'lar  plaklarda kalmış Fazıl Say vatan haini kabul edilmiş.
En önemlisi de fakire fakirliği unutturulmuş geleceği çalınan milyonlarca insanın cebi ve karnı bir şekilde doldurulmuş insanların UMUDU satın alınmış , kölelik düzeni tekrar kurulmuş,kimse dünyada en çok fakirin yaşadığı  20 ülkeden biri olduğumuzu konuşmazken şu kadar milyarderle şu kadar ülke içinde bilmem kaçıncıyız denilmiş. Zenginin Marmaray'ı hayatında boğazı görmemiş on yıllık İstanbullunun ağzını yormuş.
Adamın biri demiş ya 'vatandaşı olmasak eğlenceli ülke aslında ' diye. Psikolojik sorun göstergesi bütün bunlardan zevk almak aslında, yanı başında mutlu olmak dururken kaostan tat almak , çok güzel bir yolda olduğuna inanıp tünelin sonunun bombok bir yere çıktığını görememek.

7 Aralık 2013 Cumartesi

Saygı Duyarım #51

...      
Daha sonra fırtınada yelken açmış bir gemi gibi sürükleneceğimiz sosyalizmden pek haberimiz yoktu. Bunca yıl sonra bakınca varoluşçuluk akımının, sosyalizme giden yolu açtığını görebiliyorum. Bütün kurum ve geleneklere kafa tutmayı, onları reddetmeyi varoluşçuluk öğretmişti bize. Solcu akımlar dünyayı kasıp kavurmaya başladığı zaman biz çoktan bağlarımızdan kopmuştuk ve enternasyonalizme hazırdık.
     Varoluşçuluk öylesine etkilemişti ki bizi , arkadaşlarla selamlaşmayı , vedalaşmayı kaldırmıştık. Bir araya geldiğimiz zaman hiç kimse merhaba demiyordu. Uzun uzun anlamsız suskunluklarla süren arkadaşlıklar yaşıyorduk. Üç-dört arkadaş bir araya geliyor, iki saat konuşmadan oturuyorduk. Hepimiz önemli şeyler düşünen insanlar pozundaydık. Sonra içimizden biri kalkıp gidiyordu. Tek bir sözcük etmeden ayrılıyorduk. Albert Camus'un 'Dünya saçmadır' düşüncesine yürekten katılıyorduk.
...

Zülfü Livaneli -Sevdalım Hayat

30 Temmuz 2012 Pazartesi

34824

4 yık önce bu yazıyla blogger olmuşum;
http://djanultras.blogspot.com/2008/08/herkese-selam.html
..
Bazen şöyle tatlı hatunları paylaşmışım,
http://djanultras.blogspot.com/2009/06/vss-tirledim-haaa-28.html
..
Bazen Saygı Duruşuna geçmişim,
http://djanultras.blogspot.com/2009/06/sayg-duyarm-22.html
..
Daha çok Galatasaray'dan bahsetmişim,
http://djanultras.blogspot.com/2008/09/lincoln-kewell-baros.html
..
Ama az da olsa NBA'e değinmişim,
http://djanultras.blogspot.com/2010/02/nba-allstar-haftasonu-ozel.html
..
İçimi dökmüşüm canım sıkıldığında,
http://djanultras.blogspot.com/2011/06/her-secis-bir-vazgecis.html
..
Coşkuluymuşum çoğu zaman,
http://djanultras.blogspot.com/2010/09/dag-basn-duman-almssss.html
..
Toplam 654 yazı ,resim, video paylaşmışım bugüne kadar.Çok çabuk geçmiş bu 4 koca sene yada ben çok hızlı geçirmişim, diploma almış, askere gitmiş, işe girmişim. Dün gibi aklımda olan onlarca üzüntü onlarca mutluluk yaşamışım herşey değişirken dediklerim söylediklerim pek değişmemiş sanırım.
Çünkü başlarken demişim ki;

Kendi savaşınızı açmalısınız, kendi düşüncelerinizin uğruna. Düşünceleriniz yenilse bile, dürüstlüğünüz zafer çığlıkları atmalıdır bunun için.

8 Nisan 2012 Pazar

Bu Ne Dünya Kardeşim



Bahar gelir insanlar gerilir (!?) hem de baya bir gerilir. Uyuyan dev uyanır falan. Hele hele bizim gibi Akdeniz ülkesi iseniz sıkıntı büyük olur;
- Karşı cinsler birbirlerine kötü kötü bakmaya başlarlar
- PKK dağdan iner , TSK operasyonları başlar
- Bu sene bir de Suriye olayı çıktı
- Eğitim sistemi değişikliği, üstüne zamlar vatandaşa cart curt
- Melo Riera'ya kafa göz girdi
Gerilim, gerilim, gerilim. Ben neye gerildim peki? Nothing special. Sadece dün Arkadaş kitabevine girip bu dünyaya ait neler kaçırdığımı uzun bir süre sonra ilk kez gördüm. Kopmuşum gibime geldi. Farklı dünyalar, farklı hayaller, farklı bilgiler baya bir şey doldurmuş kafamı. Neyse...
Sabaha karşı uçak var. Neredesin yine diye soranlara Brugge cevabı 3-5 sn.'ye duraklamalarına neden olsa da yokum 1 hafta. Dönüşte İtalya vizesi kasıcaz bir de ! esas gerilim o zaman. İtalya dönüşü bir de sınav. Oku bakıyım. SIKINTI. Guns and Roses , RHCP bilet alıyım diyorum, yarın ne olacağımız belli değil sus otur oluyorum. Plan yok, program sıfır, Ankara sıkıcı. Tek yaptığım basketbol oynamak. Arada ders bakarsam mutlu oluyorum. Niye böyle oldum lan ben ??? Güzel günler görecek miyiz o bile belli değil. Akşama yemekte yok, çıkayım hava alıyım biraz...

13 Mart 2012 Salı

Bir Çaresi Bulunur Elbet Yarın

Bu ülkede ki insanların kaderi midir yanmak? Yakılmak?
Bir yaz günüydü tatildeydim, şairleri-ozanları İNSANLIĞI diri diri yaktı kötü olanların cehennemde yanacağına inanan insanlar. Cezayı akıllarınca dünya gözüyle verdi, bu dünya için değil ahiret için yaşadığını söyleyenler. Ne mi oldu sonra ? Ben 27 yaşına geldim ve dünyada yapılanların dünyada kalacağına inanan ben, o insanların dünya gözüyle cezalandırıldıklarını göremedim, göremeyeceğim belki de. Dünyanın 7 harika yalanından biridir, daima iyiler kazanır.
Dün de belki ozan değildi belki şair değildi ama 11 insan yine yanarak can verdi bu ülkede. Çocuklarına, ailelerine yemek götürebilmek için çalışan 11 insan donmadan uyuyabildikleri bir çadırın içinde yanarak can verdi. Devlet bakanımız olaydan sonra açıklamış ' Sosyal devlet olarak ailelerine her türlü imkan sağlanacak hatta sağlanmaya başladı' Her türlü imkan? Neden o ailelerin en sevdikleri insanlar yandıktan sonra?

sen yanmasan,

biz yanmasak,

nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa..

2 Mart 2012 Cuma

Bitmek Bilmez


Yaptığım iş , seviyorum . Gezmek , seviyorum. yeni insanlarla tanışmak, seviyorum. garip insanlarla tanışmak, seviyorum. İş bittikten sonraki yorgunluk, sevmiyorum.
Yorulduğumu anlamamak için işlerin bitmemesini diler hale geldim son 8 ayda. 20 Ocakta Diyarbakır'dan başlayan lansman bugün Edirne Keşan ' da son buldu, yalnız ve güzel ülkemin 11 noktasında ( 8 ine katılabildim ) bulundum, bulunduk. yeni yerler, yeni insanlar, yeni gariplikler gördüm bu ülkeye ait olan. Bunların hepsinin daha sadece bir başlangıç olduğunu bilerek geçirdim 1,5 ayı. Güzel oldu ama yorgunluğu şimdi başlıyor gibi. 2 gün İstanbul 2 gün ev derken 12 gün yine dışarılarda olacağım (Ankara dışında yani) . İnsanın istediği işte çalışıyor olması ne kadar mutluluk verici...
Beni geçelim haberlere gelelim;
- GS , FB , EFES elendi, Türk basketbolu için acı bir durum 3 takımdan birinin bile Avrupa'Nın 8 büyüğünden biri olamaması , hele hele Final Four 'un İstanbul 'da olacağı düşünülürse.
- Yıldırım Demirören TFF başkanı, şaka gibi lan
- 3. cemre düştü düşecek Ankara'da 20 cm kar var diyorlar
- Okul ? Master yapıyodum demi ben ya ?!?
- Haftasonu İstanbul Çarşamba'dan sonra ANtalya nolur sıcak olsun
Yorgunum , yazamıyorum hadin...

29 Ocak 2012 Pazar

Kısa Kısa


- Coko'nun galibiyetini yazmakla başlayacaktım ama Rafa 2-2 yaptı ve son sete bıraktı Avustralya Açık finalini, tek kelimeyle mükemmel maç oluyor...
- Bayanlarda Sharapova'yı finalde deviren Azarenka şampiyonluğa dün ulaşmıştı.
- Bursa'da yine sıkıntı vardı, 3 senedir Bursa'yı Bursa'da (Sparta'da yenecek halimiz yok tabi) yenemiyoruz. Şampiyonluk yolunda iyi de oynadığımız maçta kaybedilen 3 puanı sonraları aramayız inşallah.
- NBA'de dengeler oturmaya başladı.. Chicago ve Oklahoma City ön plana çıkarken, Miami ve Denver formlarını buldu. Philedelphia ve Houston şu an bulundukları yeri koruyabilecekler mi? Kobe Lakers'a playoff oynatacak mı? Enes ne zaman ilk 5 'e yerleşecek? Bu soruların cevap bulmasına daha zaman var, bekleyip göreceğiz.
- 58. madde değişmedi, değişmemeliydi de. Demirören 'Hiçbir Türk takımı Avrupa kupalarına gitmesin' demiş, arkadaşım sana başkan olamazsın demiyorum, adam olamazsın diyorum.
-Haftaiçi şehir dışındaydım, Diyarakır- Adana gittik gördük geldik. Ankara'ya gelmeyi artık kabullenemiyorum. İnsan 2 günlük haftasonunu Ankara'da geçirmekten de bıkarmış, bunu da tattım. Kar kış buz kıyamet daha devam eder mi? Etsin de işler açılsın diyerek kendimi kandıramazsam dayanılacak gibi değil bu Sibirya soğukları.
- FEDEX'im olaydı şu finalde...

18 Ocak 2012 Çarşamba

It's Cold It's Very Cold

Soğuktan nefret ederim oldum olası. Askere giderken de herkese soğuk bir yer çıkmasın diye dua ettirmiştim. Ağrı'da -29 dereceyi de gördüm, gözümün yaşının donduğu anlar da oldu ama bu Ankara soğuğu bir garip ( daha ince giyinmemden de kaynaklanıyor gerçi ).

Başkentin karı güzeldir, sırf o kar yüzünden sevebilir bir insan burayı fakat benim kadar bu şehri çok seven birini bile bir anda tiksindirir kendinden Ankara. 2 saat kadar önce dışarıdaydım ve eğer 15 dk daha dışarıda durmak zorunda kalsaydım neler olurdu tahmin bile etmek istemiyorum. 26 yıldır yaşadığım şehirde hiç bu kadar üşüdüğümü hatırlamıyorum.
Allah evi barkı, yakacağı olmayanın yardımcısı olsun bu gece.

24 Aralık 2011 Cumartesi

Şampiyonluk Tahminlerim

Türkiye - Galatasaray, Fatih Terim formu koruyacaktır, 1-2 transferle zafere rahat ulaşılır
İngiltere - Manchester City, kafalarında sadece yıllar sonra gelecek şampiyonluk var
İtalya - Milan, İbrahimoviç ... şampiyon olamadığı takım ve sezon yok
İspanya - Barcelona, artık Xavi sakatlanırsa ne olur sorusunun yanıtı da kadroda mevcut
Almanya - Dortmund, sezon başı sıkıntılıydı Avrupa'dan elendiler ve tam yol ileri modundalar
Fransa - PSG, kadro kalitesi ligin çok üzerinde
Hollanda - PSV, parlayan yıldızlarını ellerinde tutmaları şart
Portekiz- Porto, Benfica'yla kafa kafaya gider % 51 şansları var bence
Belçika - Anderlecht, Bursa'yı eleyip çıkışa geçtiler hem Avrupa hem lig iyi götürüyorlar
İskoçya -Glasgow Rangers, son haftalarda fark kapansada Celtic'in geçebileceğini sanmıyorum

28 Kasım 2011 Pazartesi

Yazıyorum Ulen


1 ay oldu demi. Offf , ne çabuk geçti, tek kelam edemedim, tek bir şey yazamadım. Fuardı tatbikattı derken ağustostan kasıma nasıl geçtim, hava ne zaman soğudu da kış geldi anlamadım. Arada 2 maç yazısı yazmışım o kadar. Ne Galatasaray demişim, ne Avrupa'dan Futbol, ne Euroleague, ne NBA, ne güzel kızlar :))) kopmuşum dünyadan. O kadar birikmiş ki uzun uzun yazamayacağım;
- 2 aydır spor dünyasında ilgimi en çok Galatasaray Medical Park'ın maçları çekiyor. Her maç ayrı heyecan her maç mükemmel seyirci. Herkes Sami Yen'deki gibi omuz omuza, tek ses. Prokom maçıyla gördük ki Top 16 uzak değil bu takıma. hey gidi 2 yıl önce küme düşmeme playyoffu oynayan takım hey gidi Mahmuti'nin Galatasaray'ı.
- Futbol izleyemiyordum pek. Maç izlemek canımı sıkıyordu ama yavaş yavaş hastalığı atlattım, haftasonları 2-3 canlı maça kadar çıktım. Önüm açık, inşallah devamı gelecek. Bundesliga hayata döndürdü beni tekrar.
- NBA başlayacak ara sıra bakar keyif almaya çalışırız ama bu sene sıkıntılı. Deron Williams'da gitmeyeydi iyiydi.
- Sabri ve Servet'i de takımdan kesen İmparatoreye saygım arttı bu arada. En kısa zamanda Hakan Balta, Colin Kazım ve son maçtan sonra 'altın kafes kuş' muhabbetini hatırlatan Baytar'ı da çizikler de rahatlarız. Galatasaray forvet bakıyormuş. Tim Matavz desem , olmaz mı ?
- Aziz'i çıkartacaktır sene sonuna , FB'de şike yapmamış der kapatırlar olayı, alın size temiz lig.
- Fransa ligini veren kanal yok mu açıktan?
- Anaaa Abdullah Avcı geldi ya, çok şaşırdım.
- BJK ve Trabzon buraya kadar getirdiniz, asılın be azcık da şubatı görelim bu sene. Bu arada dün baktım 1989 dan beri en çok 1 er sene arayla 2 kerecik UEFA ülke sıralamasında 7. olmuşuz, onun dışında 10,11 yerimiz belli.
- 42 yaşında Cesena kalesini koruyan Antonioli reizzz ve hala gol krallığına oynayan Di Natale size de helal olsun.
- Gary Speed...
- Two and a half men out Arka Sokaklar in :))))
- HIMYM ve BBT 'siz günlerin ben ...
- Behzat Ç. saati bir tek bana mı geç geliyor? Şöyle Bizimkiler saatine koysalar yemek sonrası banyo öncesi izlesek olmaz mı?
- inci, ekşi nin de eski tadı yok, twit atamıyorum, facebook ehh
Böyle geçip gidiyor günler, zaman bulursam daha çok yazarım siu.

28 Eylül 2011 Çarşamba

Evvel Zaman Önce


NOT: Bu karamsar yazıdan önce lütfen şarkıyı dinleyiniz...







Kaf dağının arkasında diye devam eder masallar. Her gün aynı masala uyanmak neymiş onu yaşıyorum 2 aydır.
Şikayetçi miyim? Belki
Mutlu muyum? Galiba
Nereye gittiğimi biliyor muyum? Fikrim yok
Yorgun muyum? Kesinlikle
Sorular, sorular ,sorular. Hepsini üst üste koyuyorum, koymak zorunda kalıyorum. Bugüne kadar içine girmek için eğitildiğim, hazırlandığım ve en sonunda arz ı endam ettiğim masalın içindeyim. Gün boyunca hiç bir şey yapmayacak dahi olsam sabahın köründe olduğum sakal traşından mutsuzum. Her gün aynı şeyi, şeyleri yapacak olmaktan tedirginim. BİR ÖMRÜ GÖZ AÇIP KAPAYINCAYA KADAR GEÇTİ DİYENLERDEN DAHA HIZLI GEÇİRECEĞİMİ DÜŞÜNMEKTEN KAFAYI YEMEKTEYİM. İşte bu satırları da o günler çok ama çok hızlı geçecek yolun sonuna bir anda gelivereceksin diye kendi kendimi uyarmak, ilerde de bakıp hatırlamak için yazıyorum. Tarih 28 eylül çarşamba 2011, fizy de müslüm babadan nilüfer çalıyor, 20 güne yakındır ilk defa eve 18: 50 de geldim ve günler sonra belki de ilk defa 8 saate yakın uyku yüzü göreceğim.
Evet sizi ilgilendirmiyor ama ileride açıp okuyacağım bu satırları, çok yorgunum be blog...

18 Ağustos 2011 Perşembe

Peki Napıcaz Kaptan?

Hacılar, yazamadım; YAZAMIYORUM. Gelmiyor içimden, kafayı bulmaya çalışıyorum. Müzik falan geçiştiriyorum günleri. Ha işe girdim o yüzden de olabilir, ama yok yani futbol falan açmıyor artık.
Yaşlandıkta zaten, her ne kadar kendime küfrediyorsam da gece 12 de EL Classico izleyemiyoruz bünye kaldırmaz diye. Şike mike iyice soğutmuşken şu ligde izlenecek nadir adamlardan birini de 12 M Euro gibi komedi bir rakama sattık. ARDA'nın yolu açık olsun, kupalar önüne dizilsin,gerçekten çok daha fazlasını hakkediyordur ama önce insan olsun, Avrupalı olsun modern olsun gerisini başarır zaten. O gitti yerine Eboue geldi, Keita diyorlar; severim ama paslanmadı mı? Engin Baytar of of of sıkıntılı.
9 şehit evet kanıksadık artık. Saldırılar arttı, birileri 6 aya hükümet istifa etcek diyor diğerleri bağımsızlık. Kapının dibinde Suriye kazanında ateş harlanıyor. Borsa dipte hergün yüzde 5 düşüş nereye kadar? Herşey boka sarmaya başlarken bi de şu blogu buldum. http://michaelsikkofield.blogspot.com/ yıllardır okuduğum, yazılan şeyleri toplamış, harmanlamış güzel çalışma yapmışta o kadar olayın üzerine okumaya dalınca hay sülalesini diyosun. Neyse modumuz budur beyler. Hakkımızda hayırlısı, nasip, kısmet demiyorum çünkü küçük dünyam ve ülkem için kara gözüktü.
Öptüm, dedikoducu kız :)))


13 Temmuz 2011 Çarşamba

Maçtan Sonra Disko Otelde Kumar Var

Şimdi öncelikle şunu belirteyim. Ayıptır söylemesi çok afedersiniz Türk futbolunun a.. k... Biz buralarda 2-3 yıldır bas bas bağırırken; şike, karapara, devlet desteği ve yeri geldiğinde devlet manipülasyonu, bahis, futbolda şiddet özellikle de terör diyorken, herkes 'Nolcak anam mis gibi futbol 400 milyon dolar Tv geliri ' diye sallıyordu. Onların hepsine birer gazoz kapağı hediye edeyim ben.

Neyse gelelim günümüz soruşturmasına. Açık, net görmemek ayıp olur. İçeri alınan tek adam kim? O kadar Ergenekoncu içeri alındı kimin eşkal tespit fotoğrafları basına sızdırıldı, bu kadar karalandı,tüü kaka edildi. AZİZ YILDIRIM. Artık bilmeyen kaldı mı bilmiyorum ama kim bu adam? NATO müteaahhiti. Napar bu adam? Yalçın Küçük'ün dediği gibi maç sırasında Genelkurmay Başkanı ile sohbet eder, her hafta üst düzey paşaları ziyarettedir. Onun yanı sıra TSK ihalelerine direkt ve endirekt (arka planda) katılarak asker botundan, denizaltıya kadar ordu ihtiyaçlarını karşılar. Eee sana ne ne alaka şikeyle? Ne bileyim son haftalarda Aziz Başkan' Cumhuriyet'in yıkılmayan tek kalesi FB' açıklaması yaptı. Aklımızda kalsın unutmayalım. Birileri yada birisi açık açık Aziz Başkanın ayağını kaydırmaya kafaya koymuş. Sonuç ortada. BJK,TS,GS yada diğerleri ( İlhan Cavcav'ın yalakalık ve korku dolu açıklamasından sonra bir kez daha diğerleri olmadıklarını gösterdiler ve şebeke olduklarını kanıtladılarsa da) hiç mi futbolcu satın alınmıyor, bu ülkede hiç mi 'HATIR ŞİKESİ' yok ya da bu adamlar bildiğin sütten çıkmış ak kaşık mı? HAYIR. Bugün içeride Serdar Adalı yada Adnan Polat'da olabilirdi( keşke).


Sabahdan beri Aziz Başkan yalakalığı yaptığım yeter. Komplo teorim buraya kadar. Gelelim gerçeklere. Koskoca NATO müteahhitisin 30 milyon FB taraftarı 'Stadını kendi yapan tek takım' diye övünüyor. 30 milyon taraftar, Türkiye şartlarında sınırsız maddi manevi imkanlar, 5 kulvarda alınan 5 şampiyonluk. ARKADAŞ İNSAN UTANIR BİRAZ,SENİN NE İŞİN OLUR SEDAT PEKER'İN MANEVİ OĞLUYLA? Senin ne işin var Emenike'yi satın almakla. Koskoca FB diyorsun 'Cumhuriyet'in Tek Kalesi 'diyorsun coşuyor da coşuyorsun ama Selçuk Şahin'in 35 mt. den yavaşça vurduğu topu Korcan içine alsın diye debeleniyorsun. Sonra da sallıyorsun Şampiyonlar Ligi kupasını alcaz diye. BABAYI ALDIN BABAYI haberin yok.

Yukarıda da değindiğim gibi bu soruşturma 2 şeyi ortaya çıkarıyor.

1- Milyonlarca taraftara sahip 3 büyükler ve yavaş yavaş gelişip onların tahtına göz diken Anadolu takımlarını yönetenler basiretsiz, futboldan anlamayan, ilk anda ve ilk elden şikeye, haksızlığa, futbolun amatör ruhuna karşı hareket edecek kişilerdi.Di diyorum çünkü tek bir isteğim var bu adamların ( nasıl olacak bilmiyorum) Türk futbolundan ellerini çekmeleri. Ha onlar çekince ne olur ? Sistem zenginlerin üstüne ve isteklerine göre kurulduğundan çok bir şey değişmeyecek ama belki bu kadar açık, gözümüze sokularak bir şeyler dönmez.

2- Türk futbolunu yöneten , başkanından en kıdemsizine, adamların kişilik sınırlamalarının yanında ne futboldan ne spordan ne takım yöneticiliğinden hiç bir şey anlamadığı gerçeği. Yukarıda az çok değindim. Sen Şampiyonlar Ligi rüyası gösterip ligde 10. luğa oynuyorsan, sezon ortasında havlu atıp şikeyle şunla bunla Türkiye Kupasına uzanıyorsan, o oynarsa bize gol atar diye futbolcu satın alıyorsan arkadaş yine çok afedersin ama Bİ S.. G.. Hatta hep beraber gidin. Sizin yaptığınız rüyada Bree Olsen görüp uyanınca yatakta Kibariye'nin annesini bulmaktır. Ve biz FUTBOLSEVERLER artık Kibariye'nin annesinden çok ama çok sıkıldık. Eğer birşeyi düzgün yapamıyorsanız, YAPAMIYORSAK bırakalım yapanları izleyelim.

2 şey var demiştim. Son olarak aklıma geldi fazla da uzatmıcam sabha kadar konuşur tartışırım ama en son unutulmaması gereken şey;

YAPTIĞINIZ ŞEY, MİLYAR DOLARLARIN DÖNDÜĞÜ ŞEY BİR SAVAŞ DEĞİL yada KAZANILMASI GEREKEN BİR ŞEY HİÇ DEĞİL. SADECE SPOR, SADECE FUTBOL.
22 adamın bir topun peşinde koştuğu bir spor. Ve bu sporda önemli olan KOŞMAK, TER AKITMAK, KENDİ BECERİSİYLE GOL ATABİLMEK, SEVİNMEK,, ÜZÜLMEK ama bu duyguların hepsini o sahada o anda bırakmak, rahatlamak. SPOR eskiden bir yarışmaydı, savaşmak yerine sporla karşılaşırdı insanlar. ŞİMDİ İSE BİR EĞLENCE. Bunu asla ama asla unutmayın. Siz en yakın arkadaşınızla, babanızla, annenizle 2 farklı takım için kavga ederken işte bugün içeride olan kişiliksiz adamların yıllardır MİLYON DOLARLARI cebine doldurduğu bir sektör. Tek bir nasihatim var sizlere; futbol izleyin, izleyin ama evden değil, maça giderek, sizin asla yapamayacağınız performansları yapanları izleyin. 90 dk. da 14-15 km . koşan adamları izleyin ama en yakınından, sahadan. Emin olun evden izleyeceğiniz 10-15 maçtan daha fazla zevk alacaksınız sadece bir maçı stattan izlerseniz. O zaman anlayacaksınız bunun sadece bir spor olduğuna. Ve son olarak ; kazananı alkışlamayı hatırlayın onun yaptığı gibi...



12 Haziran 2011 Pazar

Ne Değişti?


2002 genel seçimleri



2004 yerel seçimleri



2007 genel seçimleri



2009 yerel seçimleri


2010 referandum


ve 2011 genel seçimleri...

11 Haziran 2011 Cumartesi

Her Seçiş Bir Vazgeçiş


Neden, nelerden vazgeçeceksiniz yarın? Neler elinizden alınırken siz sorgulama gereksinimi bile duymayacaksınız? İzmir'liler (daha çok kızları) 'Yaşasın İzmir Cumhuriyeti 'yazacak bazılarınız keşke İzmir'li olsam diyeceksiniz. Yüzde 50'ye yakınınız ( hadi diyelim burada blogu takip edenler, benim arkadaşlarımdır falan ortalama 25'e düşsün) başbakan balkonda konuşma yaparken göğüsleri kabaracak. Demi? Yine bazılarınız barajı çok şükür bu seferde geçtik diye sevinecek mesela. Az da olsa birileri de meclise 2-3 adam koyduk diye sokaklarda bağımsızlık kutlamaları yapacak.

KOMİKSİNİZ...

Oyuna ortak edildiğinizi düşüneceksiniz,75 yaşındaki anneanem gibi. Bu bana verilen bir hak diyerek belki egonuzu belki de benim anlamadığım bir şeyinizi tatmin edeceksiniz. O sandığa giderken neleri kabullendiğinizi, neleri teslim ettiğnizi hiç mi hiç düşünmeden hem de.

Koca bir yoksulluğa oy atacaksınız ilk olarak. Yetinmeye oy atacaksınız, sizin kadar çalışmadan ( ABD,AB) insanların daha fazla refah içinde yaşamasına bu dünyanın düzeninin devam etmesine oy atacaksınız. Hem de büyük bir orgazmla eve dönerek, o kutsal görevi yerine getirmiş olarak.

Yok, yok siz oy atın. Ben atmayın demiyorum sadece az biraz hatırlayın nasıl bir dünyada yaşadığınızı. Mesela bir emeklinin gaz bombası atılması sonucu öldürüldüğünü hatırlayın yada bu ülkeyi yönetmeye aday olan iki partinin on yıllar sonra güneydoğuya girebildiğini bilin. Şunu da kafanızın bir yerine yazın; sizin attığınız oy hiç bir şey. Siz o tatmini yaşarken milyonlarca oy pusulasına toplu işaretlemeler yapıldığını, Sivas'tan ötede demokrasinin 'd' sinin başlangıç aşamasında olduğunu da bilin ki atarken bari o orgazmı yaşamayın. Bir hata yaptık önümüze bakalım falan diyin.

Eee, ne öneriyorsun bol keseden atıyorsun da diyenlere de tek bir şey öneriyorum. Ben oy kullanmayacağım. O uykuya dalıp nice rüyalar görmemek için, 5 Kasım'ı hatırlamak için (Remember, remember the fifth of november) kullanmayacağım oyumu. Sonuç ne olacak ? Benim adıma hüsran tabi ki :))) Ama hayallerim hep devam edecek. Her seçim arefesinde, bu seçime seçmenlerin yüzde 60'ı 70'i oy atmaya gitmese acaba ne olur diyerek bir umutla bekleyerek gireceğim. İşte belki o ütopya gerçekleşirse birşeylerin değişeceğine olan inancımla yaşayacağım. Çünkü biliyorum ki eğer o kadar insan hiç bir siyasi, dünya, kültür vb. görüşü olmasa dahi sırf protesto için, sırf bir uyarı için o sandığa gitmeyecek kadar AKILLANDIYSA zaten çözüm bütün bir dünyanın üzerine güneşten daha sıcak, güneşten daha yakıcı bir şekilde doğmuş demektir.
WHATEVER YOU DO, DON'T FALL ASLEEP!!!

17 Mayıs 2011 Salı

Bitti...

Gittim, yaptım, bitirdim.
Eee sonra ?
Bilemiyorum, iş güç bakarız tabi de önce bir kaç hafta kanımızı temizlemek, malum sıvıyla yıkamak zehiri atmak gerek. Daha tenimize güneş ışınları atmosferde filtrelenip süzülecek falan. Arada da belki devlete millete yararlı şeyler yaparım çok boş kaldık malum 155 günde...

15 Mayıs 2011 Pazar

Doğan Güneş


Hiçbirşeyin bitmeyip herşeyin yeniden başladığı, kimsenin değişmeyip herkesin evrim geçirdiği benimse sorularıma cevaplar aramaya devam ettiğim ;bulduğum birkaç ipucunu ömür boyu kendime saklayacağım 155 günlük askerlik denen ama asla ve katta onunla ilgisi olmayan bir serüvenin sonua geldim. Artık sadece Esenboğaya değecek tekerleri düşünüyorum ve içime son defalarca Ağrı'nın soğuk havasını çekiyorum. Görüşmek üzere ...



GÜN OLUR ALIR BAŞIMI GİDERİM

8 Mayıs 2011 Pazar

And 7...

Askerlik illa öyle savaşılan, dövüşülen, terlenen, ameleliğin son haddine gelinen bir yer değildir. Herzaman heryerde iğrenç esprilere de rastlanır. Ne kola ne fanta sadece yedigün gibi...

7 Mayıs 2011 Cumartesi

Sekkiz

Can'ın son 8 günü Ağrı'da. Artık bitti diyorlar ama herhalde uçak Esenboğa'ya inene kadar askerlik devam edecek benim için. Ankara'ya vardıktan sonra ise shift+delete yaparım bütün belleği. Sadece sekiz ...