Güney Afrika 2010 Dünya Kupası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Güney Afrika 2010 Dünya Kupası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Temmuz 2010 Salı

Kupanın En İyi 11'i

Goalkeeper : İlker Casillas

Defender Center : Puyol Defender Center : Mertensacker

Right Back : Philipp Lahm Left Back : Van Brockhorst

Defensive Midifielder : Xavi



Right Midifielder : Thomas Müller Left Midifielder : D. Villa


Atacking Midifielder : Wesley Sneijder


Forward : Diego Forlan Striker : Asamoah Gyan


Kupanın En Zevkli 5 Maçı

1) Gana - Uruguay ; 1-1 biten maçın 120. dakikasında ki Suarez'in eli sonunda kaçan penaltı, 4-2 sonuçlanan penaltı atışları ve GYAN'ın gözyaşları, kesinlikle turnuvanın en zevkli maçıydı.


2) İngiltere - Almanya ; Maç 2-0 Almanya lehine farka giderken duran toptan gelen İngiltere golü ve daha 2dk. olmadan Lampard'ın 3 metre içerde olmasına rağmen gol sayılmayan şutu, sonuç 4-1 Almanya kazanır ama akıllarda hep o gol kalacaktır.


3) Sırbistan - Almanya ; Klose'nin erken kırmızı kart görmesi ve hemen ardından gelen Sırbistan golü, maçın 2.yarısına damga vuran Podolski'nin kendini aşan performansı ve kaçırdığı penaltı, skor 1-0 Sırbistan lehine sonuçlanmıştı.


4) Brezilya - Hollanda ; Turnuvanın en garip maçlarının başında gelebilir herhalde. İlk yarı oyunu domine eden Brezilya'nın ikinci yarı çökmesi fark 4 e 5 e gidebilecekken Hollanda'nın halı saha maçına çıktığını sanması ve MELO denen adamın futbolcu olmadığının ispatı.


5) İspanya -Şili ; Şampiyonun en gollü maçı :))) Açık ara turnuvada en stresli oynadıkları maç. Karşılarında hep hücum eden Şili'ye hakemin çelmeyi takması, kalecinin saçma sapan çıkışından gelen gol, kırmızı kartlar ve son 15 dk. iki takımın (yüzde 95 kadarı İspanya) top çevirerek tur atlaması.

22 Haziran 2010 Salı

Dünya Kupası 2. Maçlar

Güzel giden dünya kupası yazı dizilerime bu hafta uzun bir ara verdim. Nedeni İstanbul'da olmam ve internet erişimimin olmamasıydı. Tabii ki bu nedenin dışında çoğu maçı direk kaçırmam yada yarım yamalak izlemem de ayrı bir sorundu.
İşte bu yüzden uzun uzadıya maç ve takım incelemesi yapamayacağım 2. maçlar için. Ama kısa kısa değineceğim noktalar var onları kısa bir yazıyla geçeceğim.
A grubunda Uruguay evsahibini 3-0 la geçerken, Fransa herzamanki gibi sıkıntılı. Meksikaya 2-0 yenilen Horozlar'da son maçlar öncesi ortalık toz duman. Anelka'nın Domenech'e küfür etmesi arkasından tsunami etkisi yarattı. Meksika Uruguay berabere kalıp gruptan çıkıcak gibi gözüküyor.
B grubunda Arjantin ve Messi fırtınası esiyor. Kore'yi 4leyen tangocular -her nekadar savunmaları eleştirilsede- gruptan büyük ihtimal 9 puanla lider çıkacaklar. Diğer maçta ise Nijerya Yunanlılara 3 puanı resmen altın tepsiyle hediye etti. Bu hafta izleyebildiğim nadir maçlardan biriydi bu maç ve Kaita'nın kırmızı kartı 3 puanı Yunanistan'a getiren en büyük etkendi.
C grubunda süpriz İngiltereden geldi. güçsüz Cezayirle 0-0 berabere kalan futbolun mucitleri son maçta kazanmak zorunda. ABD ise 2-0 yenik düşmesine rağmen Slovenlerin paçasını bırakmadı ve tek puanı çıkarmasını bildi.
D grubunda yine 90. dk izlediğim yegane maçta Almanya şoka uğradı. Sırplar iyi savunmlarıyla ön plana çıkmaya çalışsada Podolski maçın kadrini çizdi. Kaçırdığı goller ve penaltı 10 kişi kalan panzerlerin 1-0ı kabullenmesinin nedeni oldu. Gana- Avustralya maçında kızaran ise tanıdık bir isim Kewell'dı. Bu maçın skorunu 3 gün sonra aldım. 1-1
E grubunda Hollanda Japonlar karşısında yine savumasıyla kazandı. Japon kalecinin hatası 3 puanı tek golle portakallara getirdi. Danimarka ise bu kupanın ilk geriden gelip galibiyeti kazanan takımı ünvanını aldı. Kamerun Etoo ile öne geçsede Vikingler 2 gol bulup 3 puanı hanesine yazdıran takım oldu.
F grubunda da bir Avrupa büyüğünün süprizi vardı. Fransa,İngiltere,Almanya dan sonra İtalya'da üzerine düşeni yapıp Y.Zellanda'ya 1 puan kaptırdı. Diğer maçta Paraguay bence şu ana kadar ki turnuvanın yıldızı VERA ile 3 puanı ve turu kapan takım oldu. Slovakların son maçta İtalya karşısında işi çok zor olacaktır.
G grubunda Brezilya Fildişini, Portekizde K. Koreyi sahadan silerken(7-0) turnuvanın en çok gol atılan grubu oldu. Eee zaten beklenmeyen birşey değildi. Son maçlar öncesi Brezilya Portekiz'e 1 puanı verir mi acaba???
H grubunda ise t1. maçlar sonunda turnuvanın en iyi takımı olarak gördüğüm Şili İsviçre'yi tartışmalı maçta 1-0 la geçti. 2. maçların son maçında ise İspanya kendine geldi ve en büyük favori olduğunu oynadığı futbolla gösterirken Honduras'ı Villa ile 2-0 yenmesini bildi.
Hadi bakalım yine eskisi gibi hergün 2 gruptaki 4 maçı yazarak devam edeceğim. Son maçlar da en az 2. maçlar gibi gollü ve zevkli olsun inşallah...

16 Haziran 2010 Çarşamba

E ve F Gruplarında 1. Maçlar

Almanya'nın 4-0 ından sonra Hollanda'nın maçı öncesi çokca umutlanmıştım. Ama ne Hollanda maçında ne de bu iki gruptaki diğer üç maçta üst oldu. Yine bana hüsran yine bana gitmek var dedim.

Neyse uzatmadan portakallar tribünleri yine hınca hınc doldururken karşılarında da Danimarka gibi sağlam takım oyununa sahip bir ekip vardı. Hollanda maç boyunca benim beklentilerimi karşılamasa da 2.yarının başında gelen, Danimarka savunması kendi getirdi, şans golü ile 1-0'ı buldular. Bundan sonrası daha rahat oldu çünkü Danimarka'nın hücu gücü sınırlıydı ve son dakikalarda da kontra ataktan 2-0'ı yakalamayı bildiler. Bu maç ile bende uyanan düşünce Hollanda'nın da takım savunması yapabiliyor olmasıydı bakalım daha iyi hücum hatlarına ve hücum futbolu düşüncesine sahip takımlara karşı ne yapacaklar.

Japonya- Kamerun maçı öncesi açıkçası evsahibi tadında oynayacak Kamerun'u daha şanslı görüyordum. Tek soru işaretim KEISEKU HONDA'ydı. O da yapacağını yapıp samuraylara 3 puanı tek golle getirdi. Maçın tamamını takip edemesem de arasıra göz attığımda ortada çekişmeli bir maça sahne olduğunu söyleyebilirim. Dediğim gibi maça full konsantre olamadığımdan iki takım hakkında da kesin bir yargıya ulaşamadım o yüzden gruptaki ikinci maçlarını beklemeyi yeğeliyorum.

F grubunun açılışına ise soğuk hava damga vurdu bence. İtalyan yedek kulubesindeki bereli futbolcular havanın sıcaklığı hakkında bizi aydınlatırken bende ilk defa bu kadar soğuk bir dünya kupasına tanıklık etmenin heyecanını yaşamaya başladım. İtalya-Paraguay karşılaşması için alt olur düşüncem, evet tahmini çok zordu, doğru çıktı. Maç boyunca iki takımda aman bir hata yapmayalım mantığıyla oynarken karşılıklı goller duran toplardan geldi. İlk yarı Paraguay sağlam İtalyan savunmasını!!! duran top organizasyonundan delince maçı 1-0'a kitlerler mi acaba dedim ama onlarda kornerden kalecilerinin büyük hatasıyla golü kendi kalelerinde gördüler. Böylece bir maç daha hakkı olan alt ve beraberlik ile sonuçlanmış oldu.

Bu grubun 2. maçı hakkında ise ağzımı açmamayı doğru buluyorum. Bu sefer maçın 1 dakikasına bile bakamadım ve bu dünya kupasında kaçırdığım, baştan sona takip edemediğim ilk maç oldu. Sorarsanız çok şey mi kaçırmışsın? Hayır, o açıdan sevindirici. Slovakya güçsüz sayılan Y. Zellanda'ya son dakikada 1 puanı hediye etmiş. Ne Stoch ne Holosko ilk 11'de forma bulurken son 5 dk. da sahaya ayak basmışlar. Onların yerine yeni Ankaragüçlü Vittek sahne almış ve takımının tek golünü atmış. Skorda alışık olduğumuz gibi 1-1.

13 Haziran 2010 Pazar

C ve D Gruplarında 1. Maçlar

Dün gece ile başlıyalım. İngiltere'yi kalecisi Green'in hatası yaktı. Gerçi topun sıkıntılı olduğu söyleniyordu ve bugün o sıkıntı iyice gözüme çarptıda ama Gerard ile öne geçtikten sonra 3 puanı almalıydılar. Her iki takımda çok diriydi sahada. ABD'nin fiziğinin yerinde olduğunu Türkiye maçından anlamıştık 2. devreyi domine etmişlerdi. Karşılarında da Lampard-Gerard-Rooney olunca fiziği iyi 2 takımın mücadelesini izledik ve puanlar paylaşıldı. Eğer yarın Hollanda kazanırsa başta kaleci Green sonra karşı karşıyayı kaçıran Heskey ve maçın adamı olan diğer kaleci Tim Howard'ı kızılcık sopasıyla kovalarım yatırdıkları kuponum için.

Sabah geç kalktım ve Cezayir-Slovenya gibi ratingi düşük bir maça konsantre olmaya çalıştım. Sonuç başarısızdı. İki takımda rezilleri oynarken Ghezzal denen apaçinin kırmızı kartı ve kalecinin Green'i aratmayacak hatası ile 3 puan tek golle Slovenya'ya gitti. İngilizlerin ve Amerikalıların 1'er puanı paylaştığını düşünürsek tek golle gelen 3 puan Slovenleri oldukça sevindirmiştir.

D grubu ise daha güzel maçlara sahne oldu bu akşam. Turnuvada süpriz yapıp çeyrek final görür dediğim Sırbistan hiçte iyi olmayan bir oyun sergiledi. Can damarları kesilmiş- appiah,muntari,essienin 11 de olmadığı- Gana onlara futbolun hücum ve gol için oynandığı dersini verdi. Ne kadar Krasiç'in şutu gol olsa farklı konuşabilceksek de Gana üstün oynadığı maçı penaltı golü ile 1-0 almasını bildi. Golü atan Gyan Asamoah'ı fantezi futbol takımıma almam ise beni sevindiren diğer gelişme oldu.

Gecenin ve turnuvanın şu ana kadar ki rengine heyecanına gelelim. Bu maça kadar ki 7 maçta 2.5 gol altı bitmiş sadece 9 gol olmuştu ki Almanya bize tam 4 gol seyrettirdi. Attıkları kadarını da kaçırarak gözlerimizin pasını sildiler. Mesut Özil'in yönettiği Alman hücumları çoğunlukla kalede biterken takım savunmaları da bayaa iyiydi. İlk yarı Avustralya mı kötü Almanya mı iyi diye düşünürken 2. yarı Cahill'in kırmızı kartından sonra bile Almanların oyun disiplininden kopmaması, skoru bırakıp hücumu düşünmesi ve 90 dakika diri kalması onların şu ana kadar izlediğimiz en iyi takım olduğunu ve favoriler arasına koymamız gerektiğini gösterdi. Kewell oyuna girmezken Neill takımı ile birlikte döküldü sahada. Bu maçta bize FUTBOL izleten Mesut'a ve tabi ki bizi bu adamdan mahrum bırakan başta F. Terim ve milli takım kurmaylarına selam ederim.







12 Haziran 2010 Cumartesi

Tesbihli Maradona

Tesbihine kurban, Anadolu'nun bağrı yanık delikanlısı seni...

A ve B Gruplarında 1.Maçlar

Dün oynanan G. Afrika-Meksika maçıyla turnuvanın açılışını yaptık. Dos Santos ve Vela'yı izlemek büyük keyifken Guardado'nun yedekten oyuna girmesi canımı sıkan bir eksiklikti Meksika adına. Tabi Manchester'ın yeni transferi genç Hernandez'ide görememek üzücüydü. G.Afrika'da Pineaar dışında takip edebildiğim bir tek Mokoena var olduğu için fazla bir yorum yapamıcam onlar adına. Maçın 1-1 lik skoru hak ettiğini düşünsem de dikine oynayan Meksika rakibinden daha iyiydi maç boyunca.

A grubundaki diğer maç Uruguay-Fransa oldu. Dışarıda olduğumdan pür dikkat takip edemesem de bunun nedeninin sadece dışarıda olduğum olduğunu söylemek zor. Maçın 0-0 lık sonucuna bakarsak da gerçekten iki takım hakkında da yorum yapılacak durumda görmüyorum kendimi. Fransa'da Gourcouf, Uruguay'da Suarez bundan sonra takibim altındadır o kadar.

Gelelim B grubuna ve galibiyetlere. G.Kore yerle yeksan Yunanistan'ı 2-0 la geçti. Maç boyunca rakibine oynunu kabul ettiren Korenin güneylileri kaleye hızlı giden oyuncularıyla bize iyi bir maç izletti.Yunanistan'da ise takımın gelecekteki en büyük yıldızı gözüyle bakılan Ninis'in ve Liverpool patentli Kriyakos'un takımda yer bulamaması Rehhagel'in bu kupa sonrası ipini çekecek hatalardı.

Turnuvanın en çok ilgi çeken birkaç takımında Arjantin de bugün sahaya çıktı. Fantezi futbol kadrolarıma koyduğum golcü! Heinze'nin kafası Nijerya'dan 3 puan alınmasına yetti. Son bölümdeki saha içi kopukluk ve Milito'nun yerine Higuain tercihi Maradona'nın hatalarından sadece biriydi. Jonas'ın sağ bek başlaması Hamit'in Portekiz karşısında sağ bek oynamasından farksız bir hataydı. Son on dakika sol kanata geçti zaten. J. Zanetti'yi sağ bekte çok arayabilirler. Bi de Maradona'nın Arjantin'inde Messi değil TEVEZ RULES! Günğn adamıydı sahanın heryerine ayak bastı hücumu yönetti.Turnuvanın ilk 4 maçında gözüme giren tek oyuncu oldu.

Yarın C ve D gruplarıyla devam ederiz...

12 Mayıs 2010 Çarşamba

YOKLAR !!!

RONALDİNHO (Milan) - BREZİLYA

TOTTİ (Roma) - İTALYA

BECKHAM (Milan) - İNGİLTERE

PATO (Milan) - BREZEİLYA

DİEGO (Juventus) - BREZİLYA

CAMBİASSO (İnter) - ARJANTİN

JAVİER ZANETTİ ( İnter) - ARJANTİN

CASSANO (Sampdoria) - İTALYA

ADRİANO (Flamengo) - BREZİLYA

ALESSANDRO DEL PİERO (Juventus) - İTALYA

RAUL (R. Madrid) - İSPANYA

RUUD VAN NİSTELROOY ( Hamburg) - HOLLANDA

FREDY ADU (Benfica) - A.B.D.