Öncelikle şunu belirteyim ki all-stardan sonra yapılan onlarca takas takımların bayaa dengesini bozdu. Tabii ki seyirci olarak benim de o yüzden bu hafta ile ilgili pek bir yorum yapamayacağım, sadece bazı önemli olayların üstünden geçeceğim.
Haftanın en göze batan performansı cumartesi gecesi Boston'ı yenen New Jersey'den geldi ki bu galibiyete kıyamet alameti diyenlerin sayısı bir hayli fazla. Boston'ın savunmasının 106 sayı yemesi ise onlar adına playofflarda büyük tehlike sinyali olarak görülebilir. Doğudaki tek süpriz tabi ki bu değil di. Hafta boyu çılgın atan Milwaukee bana nazire yaparcasına imkansızı zorlamaya başladı, 10 da 7 yaparak kendilerini playoffda 7. sıraya koydular. Bu yükselişin ne diye soracaklara cevabımız basit 'takım oyunu'. M. Redd'in takası sonrası takımın savunması bir sınıf artıp hücumda da pas trafiği artınca Bucks için güzel günler görünmeye başladı. Tabii ki onların bu sıraya yükselmelerinde Miami Heat'ın inanılmaz düşüşü de çok yardımcı oldu. Düşüş demişken oyun içinde bir düşüş olarak görmemek lazım; önceden ne yapıyorlarsa hala aynı düzeydeler fakat kazanabilecekleri maçları kaybetmeleri son 10 maçta gelen 5 mağlubiyetin nedeni oldu ve onları şu an playoff sıralamasının dışında bıraktı. Doğunun zirvesi hakkında pek birşey söylemeye gerek duymuyorum çünkü sıralama son 2 aydır hiç değişmedi.
Batıda ise playoff karmaşası çözülmeye başlıyor gibi. Milwaukee için ne kadar erken konuştuğumu görünce burası içinde önceden konuşmama kararı aldım ama 8. sıradaki Portlandın; New Orleans, Houston ve Memphise 3; 3,5; 4 maç fark açması kolay kapatılacak bir fark olarak gözükmüyor . Eee tabi 10 maçlık falan galibiyet serileri her zaman söz konusudur o yüzden son maça kadar bekleyip göreceğiz. Batının üst sıralarında ise Utah'ın yükselişi ve iyi basketbolu vardı. Peşpeşe alınan galibiyetler onları 4. sıraya yükseltti. Onlarında formülü Bucks ile aynıydı aslında. Hücumda top paylaşımı ve bunu yöneten Deron Williamsın yüksek formu birleşince ortaya zor tutulan Jazzcılar çıktı. Bir de tabii Oklahoma Thunder var ki onlarda en az Utah kadar formdalar ve batıyı iyice VAHŞİleştirdiler. Genç Thunderın önünde uzun yıllar olduğunu da unutmamak gerek. Sıralamada 6. sıradalar ve iyi bir yerde playoffa girerlerse senenin süprizi olabilirler mayıs ayında.
Gelelim haftanın benim için MVP'sine. Haftanın MVP si müzmin sakat Carlos BOOZER. Utah'ın yükselişinde D-Will ile en sağlam performansı gösteren Boozer haftayı 6 maçta 23,5 sayı 13,8 ribaund 4 asist yaparak 31,8 efficiency ratingle kapadı. Utah'ı üst sıralara taşırken hala sakatlanmamış olması da bir başka kıyamet alameti olabilir. Aman nazar değmesin diyorum....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder