Aslında 180 dakikalık maçların 2. devresine kendi evinde çıkmanın avantajıyla sahadaydık, deplasmanda alınan skorlarda pek kötü sayılmazdı. taraftarlar hazır takımlar ise sakatlıklarla boğuşuyordu dün akşam.
Ama sahaya çıkanlar Türkiye'nin en geniş 2 kadrosu olduğu için pek de önemi yoktu sakatların sonuçta sahaya 11 kişi çıkılmıştı.
Galatasaray sahaya 0-0 ı korumak için çıkmıştı ki bu bizi TV başında çıldırtan ilk olay oldu. İlk yarı Rijkaard'ın istediği gibi beraber biterken Mustafa Sarp ve Uğur'un kadrodaki yerlerini sorgulamaya başlamıştık,
İkinci yarı gelen yoğun baskı Elano'nun yerini Ayhan'a bırakması üstüne gelen Uğur'un hatası ve Simao'nun güzel golü bizi yerle bir etti,
Golün gelmesini bekleyen takım ise bu golden sonra az biraz silkinip kısa sürede oyunu karşı sahaya yıktı ve Keita ile arzuladığımız golü buldu, bundan sonra ise her şey aleyhimize gelişti
Hakem Caner'in yaptığı baskı sonrası gelişen pozisyonda vermediği penaltı üstüne Caner'in 20 yaşında bir gencin yapacağı bir psikolojik bozulma sonucu 3 dk içinde yaptığı 2 faule sarı üstüne kırmızı vererek sonucun kaderini çizdi.
Sonucun kaderini çizen hakemdi ama noktayı koyan Mustafa Sarp oldu, son dakika gol pozisyonunda üstüne gelen Reyes'den kaçan Sarp sonucu belirledi,Forlan attı skor belirlendi.
Fener maçında ise benzer senaryo vardı,taraftar stadı doldurmuş, sakatlar oyunu belirlemişti,
Golü bulan Fener skoru tutmaya oynadı ve Alex ile kaçan gol o maçta da kaderi çizen an oldu. İkinci yarı tamamen oyundan düşen takımın golü yiyeceğini herhalde 5 yaşındaki çocukta biliyordu ve beklenen hata günün yıldızı Volkan'dan geldi. Skor belirlendi
2 takım da Avrupa'ya veda etti, elimizde anamızın ligi kaldı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder