Allah'ın varlığıyla yetinip hukuku hiçe sayanların yönettiği bir ülke, İlime -bilime, deneye, mühendisliğe, tıbba, sanata , kültüre sırtını çevirmiş bir ülke, spor yapmayı , yarışmayı bile bilmeyen bir ülke . Aşırılıklara ve veya sadece farklılıklara nefret duyan insanların ülkesi;
Yanlış anlamayın ağalar 1500'lerin avrupasından bahsetmiyorum ;ama doğrudur burada da sokakta insanlar yakılıyor , devletin silahından çıkan kurşunlarla öldürülüyor.
Yolsuzluklar falan hoş görülüyor, devlet için çalışmak insanlığa karşılıksız faydalı olmak gibi duygular tamamen silinmiş , kötü olan örnek olmuş tüm gençliğe, beyinler yıkanmı. Hakan'lar, Emre'ler idol gösterilmiş Kemalettin Şentürk'ler arkaya itilmiş, İbo-İzzet-Özcan'la yıkanmış beyinler Ruhi Su 'lar plaklarda kalmış Fazıl Say vatan haini kabul edilmiş.
En önemlisi de fakire fakirliği unutturulmuş geleceği çalınan milyonlarca insanın cebi ve karnı bir şekilde doldurulmuş insanların UMUDU satın alınmış , kölelik düzeni tekrar kurulmuş,kimse dünyada en çok fakirin yaşadığı 20 ülkeden biri olduğumuzu konuşmazken şu kadar milyarderle şu kadar ülke içinde bilmem kaçıncıyız denilmiş. Zenginin Marmaray'ı hayatında boğazı görmemiş on yıllık İstanbullunun ağzını yormuş.
Adamın biri demiş ya 'vatandaşı olmasak eğlenceli ülke aslında ' diye. Psikolojik sorun göstergesi bütün bunlardan zevk almak aslında, yanı başında mutlu olmak dururken kaostan tat almak , çok güzel bir yolda olduğuna inanıp tünelin sonunun bombok bir yere çıktığını görememek.
"Kendi savaşınızı açmalısınız, kendi düşünceleriniz uğruna. düşünceniz yenilse bile, dürüstlüğünüz zafer çığlığı atmalıdır bunun için."-Nietzche
20 Aralık 2013 Cuma
7 Aralık 2013 Cumartesi
Saygı Duyarım #51
...
Daha sonra fırtınada yelken açmış bir gemi gibi sürükleneceğimiz sosyalizmden pek haberimiz yoktu. Bunca yıl sonra bakınca varoluşçuluk akımının, sosyalizme giden yolu açtığını görebiliyorum. Bütün kurum ve geleneklere kafa tutmayı, onları reddetmeyi varoluşçuluk öğretmişti bize. Solcu akımlar dünyayı kasıp kavurmaya başladığı zaman biz çoktan bağlarımızdan kopmuştuk ve enternasyonalizme hazırdık.
Varoluşçuluk öylesine etkilemişti ki bizi , arkadaşlarla selamlaşmayı , vedalaşmayı kaldırmıştık. Bir araya geldiğimiz zaman hiç kimse merhaba demiyordu. Uzun uzun anlamsız suskunluklarla süren arkadaşlıklar yaşıyorduk. Üç-dört arkadaş bir araya geliyor, iki saat konuşmadan oturuyorduk. Hepimiz önemli şeyler düşünen insanlar pozundaydık. Sonra içimizden biri kalkıp gidiyordu. Tek bir sözcük etmeden ayrılıyorduk. Albert Camus'un 'Dünya saçmadır' düşüncesine yürekten katılıyorduk.
...
Zülfü Livaneli -Sevdalım Hayat
3 Aralık 2013 Salı
Saygı Duyarım # 50
(Ah, ah, ah, ah)
Race, life's a race
And I'm gonna win
Yes, I'm gonna win
I'll light the fuse
And I'll never lose
And I choose to survive
(Told you, so I)
Whatever it takes
You won't pull ahead
I'll keep up the pace
And I'll give you my strength
To the whole human race
Yes, I am prepared
(You were warned and didn't listen)
To stay alive
I won't forgive
Vengeance is mine
And I won't give in
Because I choose to thrive
Yeah I'm gonna win
Race (Told you, so I)
It's a race
But I'm gonna win
Yes, I'm gonna win
I will light the fuse
I'll never lose
I choose to survive
(You were warned and didn't listen)
Whatever it takes
You won't pull ahead
Because I'll keep up the pace
And I'll give you my strength
To the whole human race
Yes I'm gonna win
(Fight, fight, fight, fight, win, win, win, win)
Yes I'm gonna win
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)